Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/505 E. 2019/1447 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/505 Esas
KARAR NO: 2019/1447
DAVA : Şirket Kaydının İptali
DAVA TARİHİ: 30/04/2018
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Şirket Kaydının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin herhangi bir yerde çalışmadığını, balık tutarak geçindiğini, bu sebeple yeşil kartlı olduğunu; ilaç almaya gidince eczanede —- denilerek kendisine ilaç verilmemesi üzerine; müvekkilince yapılan basit bir araştırma sonunda müvekkilinin kimlik belgeleri ele geçirilmek suretiyle davalı şirketin kurulduğunu öğrendiklerini; müvekkilinin asla böyle bir şirketi kurmadığını, ticaret sicile kayıtlı bu şirketin yegane kurucusu ve tek ortağının müvekkili olarak gözüktüğünü; bu nedenle müvekkilinin bilgisi ve iradesi dışında kurulan bu şirketin kaydının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davada, zorunlu olarak kaydının iptali istenen şirket davalı gösterilmiş olup; davacının bu şirketin tek ortağı ve tek yetkilisi olduğundan iş bu dava yönünden şirketi temsil etmek için kayyım atanması gerekmiş; İstanbul Anadolu —. Sulh Hukuk Mahkemesinin——– Karar sayılı hükmü ile yönetim kayyımı olarak avukat … atanmış, verilen bu karar kesinleşmiş olup; mahkememizce de dava kayyımına tebligat yapılmış, onun huzuru ile davaya devam edilmiş olup; kayyım 4. Celse duruşmaya katılmış ancak mahkememizce eksikliklerin giderilmesi için işlemler yapılmasına dair ara kararlara karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, sahte işlemlerle kurulan şirketin ticaret sicil kaydının iptali davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı şirkete ait tam sicil dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinde; davalı şirketin davacı tarafından kurulduğu, davacının tek kurucu olduğu; şirketinde tek yöneticisi olduğu belirlenmiştir.
Olaydan dolayı davacı ayrıca İstanbul Anadolu — Asliye Ceza Mahkemesinde şikayetçi olmuş, bu mahkemede şirketin muhasebecileri olan —–yargılanmışlar; ancak şirketin kuruluş işlemlerindeki imzalar bu şahıslara da ait olmadığından haklarında ayrı ayrı beraat kararı verilmiş, karar kesinleşmiştir.
İstanbul Anadolu —. Asliye Ceza Mahkemesinin — Esas —- Karar sayılı dosyasında, —- kurulan davalı şirketin kuruluş belgelerindeki imzaların davacımız …’a ait olup olmadığı da araştırılmış olup; davacının temin edilen örnek imzaları ile şirketin kuruluş belgeleri karşılaştırıldığında imzaların davacıya ait olmadığı, polis kriminal tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
Mahkememizce, tüm dosya kapsamı ve ceza mahkemesi dosyası kapsamından şirketin kuruluşu belgelerin davacı tarafından düzenlenmediği, kuruluş için atılan imzaların davacıya ait olmadığı; bu nedenle davacının kimlik bilgilerinin bir şekilde ele geçirilerek şirketin üçüncü şahıslar tarafından sahte evraklarla kurulduğu belirlenmiştir.
Davacı her ne kadar şirketin—- kaydının silinmesini talep ediyor ise de; bu talebin fesih ve tasfiye talebi niteliğinde olduğu; bu nedenle ancak şirketin gerçek kurucusu tarafından ( tek kişilik şirketlerde ) talep edilebileceği, oysa mahkememizinde belirlediği gibi davacımızın şirketin gerçek kurucusu olmadığı; bu nedenle şirket kaydının terkinini talep edemeyeceği; kendisinin şirketin kurucusu ve ortağı olmadığının tespiti ile yetinilmek gerektiği; çoğun içinde az vardır kuralı gereğince mahkememizce ancak buna karar verilebileceği; bu kararın kesinleşmesi halinde de davacının şirketten dolayı hukuki ve akçalı sorumluluklarına karşı bu kararı kullanmak suretiyle kurtulabileceği; kararın Ticaret Siciline de kayıt için gönderileceği, karar gittiğinde terkin işleminin —- tarafından kararın niteliği nazara alınmak suretiyle yapılabileceği değerlendirilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
——-sicil nosu ile kayıtlı olan —- kurucusunun davacımız … olmadığının TESPİTİNE; bu şirketle …’ın kurucu ya da ortak sıfatı ile baştan itibaren hiç bir ilişkisi bulunmadığının TESPİTİNE,
Ancak şirketin fesih ve kaydının terkini talebinin davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından REDDİNE,
İş bu karar kesinleştiğinde kesinleşme şerhli bir suretin —– gereği için gönderilmesine,
Davanın niteliği gereği dava maktu harca tabii bulunduğundan yeniden harç alınmasına gerek bulunmadığına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davanın özelliği ve davalı şirketin sahte kurulan bir şirket olması nedeniyle zorunlu olarak davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine aynı nedenle vekalet ücreti taktirine yer olmadığına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.12/12/2019