Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/500 E. 2022/817 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/500 Esas
KARAR NO: 2022/817
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 28/04/2018
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete —— ona tekaddüm eden —- kapsamında sigortalı —- teminat altına alınan——-şeklinde, davalı taşıyıcının sorumluluğunda ——– taşınmak üzere tam ve sağlam teslim edildiğini, taşıyıcının; olayın nasıl ve ne surette meydana geldiği, ziyanın/olayın; kendisinin önleyemeyeceği bir durumdan kaynaklandığınının ispat yükümlülüğü altında bulunduğunu aksi halde meydana gelen zarardan sorumlu olduğunun CMR konvansiyon hükümleri gereği olduğunu, özellikle iddia edilen olayın (hırsızlığın) bizzat davacının kendi deposunda meydana gelmesinin taşıyıcının bu durumu önleyememesinin başlı başına davalının kusurunun varlığını gösterdiğini, hasar ihbarı sonrasında yapılan ekspertiz çalışması neticesinde —– —– çalınması sebebiyle—- emtia bedeli ——-tarihinde sigortalıya tediye edildiğini, meydana gelen hasardan davalı taşıyıcının CMR Konvansiyonu Md.17 vd hükümleri ile Md.23-25 sınrlı sorumluluk hükümleri ve sair hükümleri uyarınca sorumlu olduğunu, sigortalı ile müvekkili şirket arasında münakit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve T.T.K.’nın 1472 maddesinin amir hükmüne göre sigorta tazminatı ödediğinden sigortalısının haklarına halef olmuş aynı zamanda BK temlik hükümlerine göre sigortalının haklarını-alacaklarınının temlik alındığını belirterek 168.155,64 TL sigorta tazminatının 17.01.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ——- ticari faiziyle birlikte, yargılama harç ve masraflarının, dava vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddini talep ettiğini, davacının aktif husumet ehliyetine itiraz ettiklerini, davacı şirketin aktif husumet ehliyetini kati suretle ispatlaması gerektiğini, davacı tarafin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı sigorta şirketinin abonman sigorta sözleşmesi ile halefiyet iddiasında bulunmuşsa da dava konusu taşımayı kapsayan ve teminat altına alan spesifik nakliyat sigorta poliçesi bulunmadığını, dava konusu iddia edilen hasarın, emtiaların alıcı tarafça açıldığında hasarlı olduğunun ileri sürüldüğünü, davaya öncelikle uygulanması gereken hukukun CMR konvansiyon hükümleri olduğunu, dava konusu iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorumluluğu ve kusurunun bulunmadığını, dava konusu olayın mücbir sebep olup, müvekkili şirketin mücbir sebepten doğan zarar nedeniyle TTK 876 ve davacının sigortalısı ile akdedilen sözleşmenin 7.maddesi gereği müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu olayın aracın park yerinde hırsızlık ve gasp eylemi nedeniyle meydana geldiğini, sınırlı sorumluluktan yararlanıp yararlanamayacağın ve zamanaşımı süresinin ne kadar olacağının belirlenmesi gerektiğini, dava konusu olayın müvekkili şirket tarafından mücbir sebep olmasından dolayı kusuru ve sorumluluğunun mevcut olmayıp, haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilmesi halinde ise tazminat miktarının CMR konvansiyonuna uygun şekilde tespiti gerektiğini, işbu davayı ve davacının iddialarını hiçbir şekilde kabul veya ikrar anlamına gelmemekle birlikte; dava konusu hasardan müvekkili şirketin sorumlu olduğuna hükmedilmesi halinde dava dışı sigortalı ile müvekkili şirket yönünden müterafik kusurun tespit edilmesi ve ——– müterafik kusur oranının da kusurun ağırlıklı bölümünün dava dışı yük ilgilisi üzerinde kalacak şekilde olması gerektiğinin belirtildiğini, hiçbir şekilde kabul ve ikrar anlamına gelmemesi kaydıyla; iddia edilen hasarın gerçek bedelinin araştırılması gerektiğini, malın kıymetinin ticaret borsası fiyatına göre saptanacağını, eğer böyle bir fiyat yoksa, geçerli piyasa fiyatlarına göre bir tespit yapılacağını. eğer ne ticaret borsası fiyatı ne de geçerli piyasa fiyatı mevcutsa tespit, aynı cins ve kalitedeki malların normal kıymetine göre yapılır. “şeklinde olmasından dolayı emtianın fatura bedeli dikkate alınarak müvekkilinin sorumluluğuna gidilmek istenmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmasına itiraz ettiğini, talep edilen faizin haksız ve konvansiyona aykırı olduğunu, dava konusu taşıma işlemini —– yaptığından ve taşıma risklerini——-sigorta poliçesi altına aldığından HMK 61. Madde uyarınca huzurdaki davanın alt nakliyeci ve ——– ihbarına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davacının aktif husumet yokluğundan davanın reddine, iddia edilen hasardan müvekkili şirket sorumlu olmadığından davanın reddine, alt nakliyeci ——-ihbar edilmesine, davanın alt nakliyecinin ——— ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan——- vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu,——- tarafından taşımaya konu edilecek emtianın, müvekkili şirket tarafından ——- karşı sigortalandığını, davayı kabul etmemekle birlikte, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, her bir olayda poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, dava konusu hırsızlık olayı sonucu meydana gelen zararın, poliçe teminatı dışında olduğunu, müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine, müvekkili şirket tarafından —– bağımsız ve uzman eksper tayin edilerek hasarın miktarı ve niteliği yönünden incelemeler yapıldığını, ——–; hileli, kasıtlı veya ağır kusur sonucunda sebep oldukları hasar ve ziyaların teminat dışı bıraktığını, dolayısıyla dava konusu hasarın, poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, davacı taleplerinin, araç çalışır vaziyetteyken ve anahtar aracın üzerinde iken çalınmadan dolayı mevzuat gereği teminat dışı kaldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, sürücünün anahtarları aracın üzerinde bırakıp araçtan uzaklaşması hayatın olağan akışı içerisinde de normal karşılanabilecek bir durum olmadığını, hasarın meydana geldiği andaki ağır kusurun sürücünün kendi beyanı ile de sabit olduğunu, ayrıca, CMR Konvansiyonunun 17/3 ”Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata veya ihmallerinden sorumludur.” maddesince müvekkil şirkete sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, davacı tarafça, hırsızlandığı iddia edilen emtianın tüm faturaları ile beraber dosyaya sunularak taleplerinin somutlaştırılması gerektiğini, aksi halde, talep edilen tazminat tutarının afaki beyanlar ve ihtimallere dayalı olarak talep ediliyor olup, bu talebin somut bir dayanağı olmadığından davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu tür sigortalarda asıl amacın zarar görenin uğradığı “gerçek zararın” giderilmesi olduğunu, davacı taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte, iddia edilen hasarın gerçek zarar olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kaldı ki, talebe konu zarar miktarı fahiş olmakla kabulünün mümkün olmadığını, sigorta teminatının zenginleşme aracı olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca usulüne uygun yapılacak ihbar tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğin ve dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, fazlaya ilişkin dava, itiraz ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla; dava konusu hırsızlık hadisesi sürücünün açık ve ağır kusuru ile meydana geldiğinden ve ——– bu husus açıkça teminat dışı olduğundan, hiçbir surette sorum olmadıklarının tespitine, sorumluluk tespiti hususunda ——— ve poliçedeki teminat limitlerinin değerlendirilmesine, müvekkili şirket ihbar olunan olduğundan hakkında hüküm tesis edilmemesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, uluslararası taşımacılık ile taşınan malın uğradığı zarar nedeniyle ödenen bedelin rücusu davasıdır.
Davacı, taşınan malın sahibi olan dava dışı — sigortacısı olup; zararı dava dışı şirkete ödemiş; TTK 1472 madde gereğince haklarına halef olduğundan bahisle zarar nedeniyle ödenen bedelin rücu davasıdır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taşıma sözleşmeleri getirtilmiş; taşıma işleminin——–olduğu, dava dışı sigortalıya ait emtianın —- hususunda taşıyıcı davalı ——–senedinde anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış toplanan deliller çerçevesinde gerçek zararın ve davalı fiili taşıyıcının sorumlulukları yönünden bilirkişi incelemeleri yaptırılmış olup;
———–bir rapor ve tarafların itirazını karşılar nitelikte ek rapor alınmış olup, raporda, hırsızlık olayının eşyanın varma yerinde tesliminden önce davalı taşıyıcı şirketin deposunda gerçekleştiği, davacının TTK 1472 gereği temlikname nedeniyle halef olduğu, davalı şirketin sürücüsü hem güvenlikli olmayan bir yerde kısa sürede olsa aracı terk etmiş olması hem anahtarı içinde bırakmış olmakla sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanmasının mümkün oladığı, davalı şirketin italya gibi hırsızlık ve gasp olaylarının yaygın olarak vuku bulduğu bir yere taşıma yaptığının nazara alınarak araçta ——– bulundurması, bunlardan en az birinin aracı hiçbir zaman terk etmemesi, giriş çıkışı kontrol altında aydınlatmalı, etrafı çevrili 24 saat güvenlikli bir yerde park etmesi gibi önlemleri almaması nedeniyle CMR 29 gereğince pervasızca davranış kusuru ile dava konusu hasarın ortaya çıkmasına neden olduğunnu ancak bunların hukuki değerlendirmesinin mutlaka mahkememize ait olduğunu beyan ettikleri görülmüş; rapor hukuka uygun ve denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
CMR konvansiyonuna tabi taşımalarda taşıyıcı konvansiyonda ön görülen sorumluluk sistemine göre, taşıdığı eşyayı ” teslim aldığı haliyle ” varma yerinde alıcısına veya onun temsilcisine TESLİM BORCUNU ÜSTLENİR. Yükün güzergah üzerinde yaptığı aktarmalarda dahil olmak üzere taşıma süresi içinde eşyayı gözetim sorumluluğu mevcut olup, bu kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zarardan, gördüğü hasardan bozulmadan veya kaybolmasından sorumluluğu objektif sorumluluk niteliğindedir. Bunun istisnası taşıyıcıların kendilerini mesuliyetten kurtarabilecek olan CMR 17. Madde ve devamındaki beyyinelerden birinden faydalanabilmek için; tahdidi olarak sayılan hallerin gerçekleşmesi gerekir ki, bilirkişi raporu ve ek raporunda bahsedildiği gibi bu tür bir halde mevcut olmadığından davalı taşıyıcı meydana gelen hasardan sorumlu tutulmuştur.
Zira, uluslararası taşımacılığın davalı şirketin fiili taşıyıcılığı sağlandığı, emtianın davalı taşıyıcı şirketin teslimat adresine yakın———– bulunan deposundan gerçekleşen hırsızlık nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu sebeple meydana gelen zarardan davalı sorumludur.
Mahkememiz hükmünde, CMR’deki sınırlama nedeniyle hasar gören emtianın kilosu ve sabit rakamın çarpımıyla tespit edilen —– tahsiline karar verilmiş, tahsil tarihinde —– sınırlı olup o gün itibariyle bu miktarı aşmamak koşuluyla —– davalıdan —- tarihi ile tahsil tarihine kadar ——- avans faizi oranında işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Tahsil tarihinde —– sınırlı olup o gün itibariyle bu miktarı aşmamak koşuluyla —- davalıdan —— tarihi ile tahsil tarihine kadar——— avans faizi oranında işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 11.486,71 TL harçtan peşin alınan 2.871,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.615,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 2.871,68 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.907,58 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 210,00 TL olmak üzere toplam 3.210,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 26.223,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 14/12/2022