Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/483 E. 2019/1477 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/483 Esas
KARAR NO : 2019/1477

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin test ve ölçüm hizmetleri veren bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete verdiği hizmetler karşılığında satış faturası ve — ekstresi düzenlendiğini, davalı şirkete verilen hizmetler karşılığı bakiye kalan—- için icra takibi yapma zorunluluğunun ortaya çıktığını ve Anadolu —.İcra Md. 2017/29877 E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin taraflarına tebliğ edilen ödeme emrine haksız ve hukuka aykırı olarak İtiraz ettiğini, müvekkili davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile müvekkili şirketin alacağının sabit olduğunun ve itirazın haksız yapıldığının tespit edileceğini belirterek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davacı aleyhine itiraz edilen tutarın %20′ sinden az olmamak üzere İcra inkâr tazminatı mahkûmiyetine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili süre uzatım talebinde bulunarak haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi ile davacının %20 den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş, mahkememizce 2 haftalık ek süre verilmiş olmakla, davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında takibe konu cari hesaptan dolayı hizmet verilmiş ise ödenmeyen cari hesap alacağı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiş, HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği görüldü, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın ilişkin tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —- tarihli raporunda, davacı Şirket Ticari Defter ve Dayanak Belgeleri birlikte incelendiğinde, davacı şirketle davalı şirket arasında herhangi bir yazılı sözleşmeye bağlı olmaksızın 2017 yılı içinde tek faturaya dayalı olarak gerçekleşen hizmet alım/satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketin davalı şirket adına verildiğini iddia ettiği ölçüm hizmetlerine istinaden—- Tarihli, —— Nolu, KDV Dahil ——- tutarlı elektronik faturayı düzenleyerek ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydettiği ve elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ etmiş bulunduğu, davacı şirket ticari defter kayıtlarından ve rapor ekine alınan dekont örneklerinden tespit edildiği üzere davalı şirketçe davacı şirkete —- fatura tarihinden önceki tarih olan —- tarihinde ve fatura tarihinden sonra da muhtelif tarih ve tutarlarda toplamda —- banka ödemesi gerçekleştirildiği ve sonucunda davacı şirket ticari defter kayıtlarında davalı şirketten (—– ödenmemiş fatura bakiyesi kaldığı, diğer bir ifadeyle davacı şirketin takip/dava tarihi itibarıyla davalı şirketten—– alacaklı durumda bulunduğu tespit edildiği, fatura kapsamındaki hizmetlerin davalı şirkete verilip, verilmediği ve davacı şirketin bu fatura bedeline hak kazanıp, kazanmadığı hususlarında dosya kapsamında yapılan incelemede, fatura içeriği hizmetlerin davalı şirkete verildiğine ve fatura bedeline hak kazanıldığına ilişkin olarak dosyaya sunulmuş hukuki nitelikli bir tesiim belgesi veya hizmet tutanağı bulunmayıp, elektronik ortamda tebliğ edilen e-faturalarla kağıt ortamında düzenlenerek tebliğ edilen faturaların içeriği hizmet ve malların teslimi hususunda yasal olarak ayrı bir düzenleme bulunmayıp, E-Faturayı düzenleyen tarafın fatura içeriği hizmet ve malların teslimini kanıtlama yükünde bir değişiklilik bulunmadığı, bilirkişi incelemesinde davalı tarafın hazır bulunmadığı, davacı şirketin alacağının dayanağı olan—-ve üzeri tutarda olduğundan ayrıntılı BA beyanına tabi olup, Faturanın düzenlendiği 2016 Yılma ait Davalı Şirket BA formu Beyanlarının celbi halinde davaya konu faturanın davalı şirket kayıtlarında yer alarak ba formu beyanına tabi tutulup, tutulmadığının belirlenebileceği ve yapılacak tespit çerçevesinde ek rapor hazırlanabileceği rapor edilmiştir.
Davalının 2016 yılına ait BA formu beyanları getirtilmiş, Mahkememizce dosyanın önceki bilirkişiye verilerek gelen belgeler doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 18/10/2019 tarihli ek raporunda, davacı şirketin — TL asıl alacak üzerinden harçlandırarak, davalı şirket aleyhine itirazın iptali ile ikame etmiş olduğu itirazın iptali davasında davacı şirketin davanın dayandığı takipte takibine devam edebileceği asıl alacağının talebi gibi — olabileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili davalarının kabulünü talep etmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davacının,her iki tarafın ticari defterlerine göre davalıdan davaya konu takip ile istenilen —- alacağın tespit ve kabul edildiği, davalının iddiasını yasal ve inandırıcı deliller ile kanıtlayamadığından davanın kabulü ile davalının takip dosayına yapmış olduğu itirazın — üzerinden iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren bu miktara taraflar tacir olmakla 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanmasına, davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak —- nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KABÜLÜ İLE DAVALININ İSTANBUL ANADOLU —-. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN — dosyasına yapmış olduğu itirazın —üzerinden iptali ile takip talebindeki koşullar ile devamına,
2-Davalının İİK 67/2 md gereğince inkar edilen ve likit bulunan —–nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli —- harçtan peşin alınan —- harcın mahsubu ile bakiye —– nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı —– uyarınca davacı yararına taktir olunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 84,49 TL peşin harç, —- bilirkişi ücreti, 98,85 TL tebligat ve yazı gideri ki cem’an—- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.