Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/474 E. 2021/787 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/474 Esas
KARAR NO : 2021/787
DAVA : Tazminat (Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2013
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, —- meydana gelen kazada davalılardan — malik / işleteni, davalı sigorta şirketinin ise —– önünde karşıdan karşıya geçen müvekkiline çarptığını; kusurun davalı sürücüde olduğunu; müvekkilinin kaza nedeniyle malul kaldığını ve bir süre de iş ve gücünden kaldığını belirterek, maddi tazminattan tüm davalıların sorumlu olduğunu, davalı sigorta tarafından —ödeme yapılmış ise de bu ödemenin çok yetersiz kaldığını; fazlaya dair haklarını saklı tutarak müvekkilinin uğramış bulunduğu maddi zararlar karşılığında şimdilik —– maddi tazminatın tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini, bu tahsilat yapılırken sigortadan temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiz alınmasına, yine bu olay nedeniyle malul kalan davalının acı ve elemini bir nebze giderebilmek için de sigorta dışındaki davalılardan —- manevi tazminat tahsiline karar verilip, olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davacıya verilmesini talep ve dava etmiş; bilahare bilirkişi raporundan sonra geçici iş göremezlik tazminatını — olarak sürekli iş göremezlik tazminatını — olarak isteyip, eksik harcını da tamamlamıştır.
SAVUNMA: Davalılardan —–plakalı aracın müvekkili şirkete ait olduğunu, kaza anında davalı —- tarafından kullanıldığını; araç seyir halinde iken davacının aniden yola çıktığını; davalı şoförün ani refleksinin daha büyük bir kazadan kurtulmayı sağladığını; kusurun tamamen davacıda olduğunu, davalı sürücünün herhangi bir kusuru bulunmadığını; bu nedenle davanın reddi gerektiğini, şayet davalı sürücü kusurlu çıkarsa sigorta tarafından ödenen—— tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini; davacının ileriye sürülen —– maluliyet oranının da gerçekçi olmadığını savunduğu görülmüş;
Davalı sigorta şirketi vekilinin, davanın haksız fiilden kaynaklandığını, — plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından —– sigortalandığını; ancak sorumluluklarının sigorta poliçesi ve kusurla sınırlı olduğunu; davalı sürücünün kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, gerçek maluliyet ve geçici iş göremezlik süresinin usulünce tespiti gerektiğini; yapılan ödemenin de dikkate alınmasını savunduğu görülmüş; davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Diğer davalı —– de tebligat yapılmış olup ancak kendisi davaya cevap vermemiş, duruşmaları da takip etmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dava —- açılmış, Asliye Hukuk Mahkemesi haklı olarak davalılardan zorunlu mali sorumluluk sigortası sebebiyle davanın ticari dava olduğu, diğer davalılarla sigorta arasında müteselsil sorumluluk bulunduğundan dolayı ve müteselsil sorumluluğa dayalı açılan davalarda davalılardan birisi ihtisas mahkemesini gerektiriyor ise, tüm davalılar yönünden davanın ihtisas mahkemesinde bakılacağı sebebiyle görevsizlik kararı verdiği, görevsizlik kararının kesinleştiği ve mahkememizin esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikle kusur yönünden uzman bilirkişiden rapor alınmış olup, makine – trafik bilirkişisi raporunda, davacı yaya —- karşıdan karşıya geçmeye çalışırken kendi güvenliğini yeterince emniyete almadığı, bu nedenle davacı sürücü tarafından kullanılan —- çarpmasıyla yaralandığı sebebiyle; bir yaya olarak ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda yaklaşan araçların uzaklık ve hızına göre uygun zamanda karşıdan karşıya geçmek zorunda olduklarını değerlendirerek davacının —– maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde asli ve %60 kusurlu olduğunu; davalı sürücünün ise, karşıdan karşıya geçen yaya —– çarpması nedeniyle önünden geçen ve — ——- çarpması esnasında —– meydana gelen kazada havanın aydınlık olduğu, bu nedenle yayayı görmesi gerektiği; sürücünün hareket ederken önüne yeteri kadar bakmadığı, hızını buna göre ayarlamadığı nedeniyle —– maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, yaralanmalı kazanın meydana gelmesinde tali ve —- kusurlu olduğu rapor edilmiştir. Bilirkişi raporu mahkememizce incelenmiş olup, olaydan dolayı yapılan ceza yargılamasında—- dosyasında sürücümüzün yargılandığı, bu dosyada alınan — tarihli raporla yaya —- asli kusurlu, sürücü— tali kusurlu olduğunun tespit edildiği; yine görevsizlik kararından önce —– tarihli raporda da davacı yayanın — davalı sürücünün — olduğunun tespit edildiği karşısında mahkememizce raporlar arasında çelişki görülmemiş, bu nedenle—-yargılama sonucu da beklenmeksizin yargılamaya devam edilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeleri ve tespit ettiği kusur oranlarıyla mahkememiz tarafından kabule şayan bulunup, hükme de esas alınmıştır.
Davalı sürücünün bir miktar kusuru tespit edilmiş olup, bilindiği üzere, davalı sürücü bu kusurdan dolayı haksız fiil hükümleri gereğince, davalı şirket araç işleteni olarak —– objektif sorumluluk hükümlerine göre, davalı sigorta şirketi ise sigorta poliçesinde teminat altına almış olmasından dolayı maddi tazminattan müteselsilen sorumludurlar. Bu çerçevede her üç davalınında maddi tazminattan sorumlu olacağı belirlendiğinden mahkememizce yaralanmanın derecesi ve maluliyet oranlarının tespiti yönünden incelemeye başlanmış, yaralananın tüm tıbbi evrakları toplanmış, —– rapor alınmış olup, hükme esas alınan —- raporuna göre de, yaralanmadan dolayı davacımızın kaza tarihinde yürürlükte olan meslekte kazanma gücünde eksilme oranının— olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise—- olacağı belirlenmiştir.
Tespit edilen bu —-çerçevesinde uzman maddi hesap bilirkişisinden rapor alınmış olup, alınan rapora göre, davacımıza sigorta tarafından yapılan ödemede rapor tarihine göre güncellenmek suretiyle davacımızın — iş göremezlik tazminatı —-maluliyet tazminatına hak kazandığı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu mahkememizce incelenmiş olup, bu bedellerin davalı sürücünün %40 olan kusuruna göre hazırlanmış olduğu, sigortanın yapmış olduğu ödemenin düşülmüş olduğu, yaralananın ev kadını olduğu, sigortasız olduğu, kendi beyanına göre evlere gündelikçi olarak gittiği ancak bu hususun ispat edilemediği, bu nedenle asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı ve bu hesaplama şeklininde doğru bulunduğu nazara alınarak, hesap bilirkişisi raporu da hükme esas alınmış, maddi tazminata raporla tespit edilen miktarlar üzerinden hükmedilmiştir.
Davacı manevi tazminatta talep etmekte olup, manevi tazminattan sigorta dışındaki davalılar haksız fiil hükümleri ve—– müteselsil sorumludurlar.
Davalı vekilleri, davacının maddi tazminat yönünden talebini artırmasına her ne kadar zaman aşımı definde bulunmuşlar ise de; zaman aşımının zararı veren öğrenildiği andan itibaren başlayacağı, bu nedenle maluliyet oranının raporla ortaya çıktığı / öğrenildiği nazara alınarak ayrıca fiil aynı zamanda cezayı gerektirdiğinden ve ceza zaman aşımı dolmadığından onların zaman aşımı define itibar edilmemiştir.
Trafik kazaları, meydana getirdiği sonuçlar çerçevesinde manevi tazminatı gerektirecek ağırlıkta sonuçların oluşması halinde kişinin manevi şahsiyetine yapılan haksız saldırı kabul edilir ve manevi tazminata hükmedilir. Olayımızda da kaza sonunda meydana gelen sonuca nazaran manevi tazminat gerekmekte olup, manevi tazminatın miktarı; bu tazminatın bir cezalandırma aracı olmayacağı ancak davacınında çekmiş olduğu üzüntü ve elemi bir nebze hafifletecek miktarda olması gerekeceği değerlendirilerek tamamen vicdani ancak tarafların sosyo-ekonomik durumları da nazara alınmak suretiyle miktarı belirlenmiş, davacının da kazadaki kusuru nazara alınmak suretiyle bu orana uygun bir indirim yapılmak suretiyle — olarak hükmedilmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile;— geçici iş göremezlik tazminatı ile — sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı — davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine; davalı sigorta şirketinden yapılacak tahsilatlarda — tarihinden itibaren diğer davalılardan yapılacak tahsilatlardan ise —- tarihinden itibaren yasal faiz alınmasına,Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; maddi tazminat talebinde olduğu gibi kusur oranları nedeniyle uygun bir indirim de nazara alınarak –manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihi olan —- tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine,
Alınması gereken — harçtan peşin olarak alınan ve ıslahla tamamlanan — tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, kalan — davalı sigorta dışındaki davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan— peşin ilam harcı ve başvuru harcının tamamı ile; görevsizlik kararı öncesi ve sonrası toplam ——– — maddi tazminat için gerekli incelemelerden olduğu ve maddi tazminatın tamamı kabul edildiğinden dolayı toplamı olan –yargılama giderinin, ilk — davalılardan, kalan kısmının sigorta dışındaki davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine —- karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacı tarafa iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine maddi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından — maktu vekalet ücretinin tüm davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden ise, reddedilen ve kabul edilen kısımlar üzerinden yapılan hesaplamada, kabul edilen kısım üzerinden vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve reddedilen miktar ne olursa olsun davacı lehine verilen vekalet ücretinden manevi tazminat davalarında daha çok vekalet ücreti verilemeyeceğinden — vekalet ücretinin manevi tazminat yönünden davalılar — maktu vekalet ücretinin de reddedilen manevi tazminat nedeniyle davacıdan alınıp, kendisini vekil ile temsil ettiren —– verilmesine,
Dair karar, davalılardan — yokluğunda diğer taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 05/11/2021