Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/468 E. 2020/88 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/468 Esas
KARAR NO : 2020/88

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27.07.2007 tarihinde hissesini satın alarak ortak olduğu ve müdürlüğünü yapmış olduğu —— —— şirketteki tüm hisselerini şirketin tüm aktifi ve pasifi ile birlikte 01.08.2008 tarihinde davalıya devrettiğini, davalının devraldıktan sonra şirketin borçlarını ödemediği, ———– dahi sokmadığını ve şirketin resen terkin olduğunu, davalının şirket borçlarını ödememesi üzerine vergi borçları için vergi dairesinden müvekkiline haciz geldiğini, haciz baskısı altında müvekkilinin vergi borçlarını taksitlendirmek suretiyle ödediğini, müvekkilinin müteselsil sorumlulukv e halefiyet ilkeleri gereği işbu ödenen borçları rücuen tazmini için İst. Anad. —.İcra Müdürlüğünün——Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; ikametgahının —– olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin Antalya Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, ayrıca alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da, davacıya borçunun bulunmadığını, alacağı, dolayısıyla vergiyi doğuran olayın şirket ortaklığı döneminde olsa ahi kendisinin %1’lik miktarda sorumluluğunun bulunduğunu, alacaklının mevcut verginin hangi döneme ait olduğunu belirten hiçbir belgesinin bulunmadığını, sunmuş olduğu belgelerin sadece ödeme gününü belirten dekontlar olduğunu, tahakkuk tarihinin bu konuda belirleyici olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. —-. İcra Müdürlüğü’nün —. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafından — alacağın davaılıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafından yasal süresi içinde verilen dilekçe ile takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, İstanbul anadolu ———–. İcra dairesi ——– sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için tayin edilen günde dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda;——- tarihinden itibaren —- tarihine kadar şirket müdürü olarak ….——unvanı ve kaşesi altında münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu, Davalı ..—- dilekçesinde belirttiği davanın zamanaşımı nedeni ile reddi ile ilgili talebi 6183 Sayılı Kanunun 103. Maddesi ile 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 114 maddelerine göre; vergilerin bir kısmının ödenmesi, ödenmeyen kısım için de vergi dairesine taahhütname verildiğinden, tarh ve tahsil zamanaşımı ile ilgili herhangi bir hususun olmadığı,—- vergi borcunun öncelikle şirketin malvarlığından tahsiline çalışılması, vergi borcunun şirketten tahsilinin olanaksız olduğunun tespit edilmesi halinde, vergilendirme ile ilgili ödevleri yerine getirmekle sorumlu bulunmasına karşın, bu ödevleri yerine getirmeyen … şirketin kanuni temsilcisi olması nedeniyle, kanuni temsilciden takip edilmesi gerekmekte, şayet kanuni temsilcinin varlığından da vergi borcu tahsil edilemezse, ancak bu aşamada ortağın ilgili olduğu döneme göre sermaye miktarı veya sermaye hissesi gözönünde bulundurularak takip edilmesi mümkün olacağından, şirketin münferit yetkilisi …————- ödemiş olduğu ve ödeyeceği bütün borçlardan sorumlu olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan raporda dikkate alınarak; ———- tarihinden itibaren 10 yıl süre ile 01.08.2018 tarihine kadar şirket müdürü olarak …’un şirket unvanı ve kaşesi altında münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu, Davalı …’un dilekçesinde belirttiği davanın zamanaşımı nedeni ile reddi ile ilgili talebi 6183 Sayılı Kanunun 103. Maddesi ile 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 114 maddelerine göre; vergilerin bir kısmının ödenmesi, ödenmeyen kısım için de vergi dairesine taahhütname verildiğinden, tarh ve tahsil zamanaşımı ile ilgili herhangi bir hususun olmadığı, Limited Şirketin vergi borcunun öncelikle şirketin malvarlığından tahsiline çalışılması, vergi borcunun şirketten tahsilinin olanaksız olduğunun tespit edilmesi halinde, vergilendirme ile ilgili ödevleri yerine getirmekle sorumlu bulunmasına karşın, bu ödevleri yerine getirmeyen … şirketin kanuni temsilcisi olması nedeniyle, kanuni temsilciden takip edilmesi gerekmekte, şayet kanuni temsilcinin varlığından da vergi borcu tahsil edilemezse, ancak bu aşamada ortağın ilgili olduğu döneme göre sermaye miktarı veya sermaye hissesi gözönünde bulundurularak takip edilmesi mümkün olacağından, şirketin münferit yetkilisi …’un davacı …’ın ödemiş olduğu ve ödeyeceği bütün borçlardan sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalının İstanbul anadolu —-. İcra dairesi —- sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına, icra iflas kanunu 67/2 maddesi gereğince şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KABULÜNE,
Takibin kaldığı yerden takip şartları ile aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 35,90 TL başvurma harcı, 37,00 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı olarak toplam 78,10 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 915,20 TL masraf olmak üzere toplam 993,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4——- ücret tarifesi uyarınca 2.166,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 147,97 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 37,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 110,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar,davalı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda, miktar nedeniyle kesin olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.