Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/394 E. 2021/455 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/394 Esas
KARAR NO : 2021/455

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin keşidecisi—–şubesine ait —çek hakkında İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —– sayılı dosyası tahtında çek zayii/iptali davası açıldığını, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin— esas sayılı dosyasımn —– numaralı çekin —————sistemine ibraz edildiğinden istirdat davası için 2 haftalı süre verilmesine karar verildiğini, dava konusu anılan diğer çeklerin ise bankaya ibraz edilmediğini, davalı şirketin Türk Ticaret Kanunu hükümlerince faaliyet gösteren tüzel kişi olup, tutmak ile yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtlarıyla yetkili hamil olduğunu kanıtlamak ile yükümlü olduğunu, davaya konu —— bedelli çekin ——. tarafından da ciro edilmediğini, çalıntı — olduğundan davalı şirketin iyi niyet iddiasında bulunmasının da imkânsız olduğunu, ayrıca, davalı şirket ile müvekkili arasında hiçbir ticari münasebetin bulunmadığını, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 792’nci maddesi gereğince davalının davaya konu çeki geri vermek ile yükümlü olduğunu, dava konusu çekin, kötü niyetli davalının eline geçtiğini, ancak yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğundan, iktisapta da ağır kusuru bulunduğundan çeki geri vermekle yükümlü olduğunu belirterek tarafından resen nazara alınacak tüm hukuki sebepler ve olgular muvacehesinde; davaya konu,– numaralı çek hakkında icra takibinde bulunulması ve çek bedelinin tahsili durumunda telafisi imkânsız zararlar doğacağından karar kesinleşinceye kadar icranın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalarının kabulüne ve ——-numaralı çekin istirdadı ile çekin iadesine ve müvekkilimin tek yetkili hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; mahkememize sunulan çekin arka yüzünden açıkça anlaşılacağı üzere, dava konusu— kopukluğun söz konusu olmayıp, ciro silsilesi muntazam işbu çeki müvekkili şirketin, dava dışı ——- vermiş olduğu mallar karşılığında aldığını, dava dışı —- iade ettiğini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu çekin iktasabında müvekkili şirketin herhangi bir ağır kusurunun veya kötüniyetinin olmadığı izahtan vareste olduğunu, davacının senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi halinde dahi müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davacının davasının haksız olması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle istirdat davasına ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, mahkememizin ——- bedelli çek yönünden zayi nedeniyle iptal davası açıldığı, iş bu çekin ilgili bankaya ibraz edilmesi sonucunda mahkemece davacıya istirdat davası açmak üzere süre verildiği ve davacınında bu çek yönünden çekin istirdatı, iadesi ve davacının tek hamil sıfatıyla alcaklı olduğunun tespit edilmesi istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; çekin hamili,———– mevcut olup, ilk cirosunun, kime yaptığının ispatının davacıya ait olduğu, davalı,—iade ettiğinin kayıt düzeni yönünden anlaşıldığı, burada — edilerek, dekont aranmaması gerektiği, çek teslim belgesi (çek bordrosu yeterlidir), zaten çekin bedelinin bankaca ödenmediği, ——-çeki ciro yolu ile almış olduğundan, ticari ilişkisinin olup olmadığı ve çekin akıbetinin ve aslının mahkemeye ibrazı gerektiği, çekin —– kopukluk olmadığını ——, istirdadının yerinde olacağı yönünde tespit yapıldığı takdirinin mahkemeye olduğu bildirilmiştir.
Davacı —- numaralı çekin istirdadı ile çekin iadesine ile çekin iadesine ve davacının tek yetkili hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine ilişkin olduğu, davacı her ne kadar dava dilekçesinde çek.i ciro etmediğini ileri sürmüş ise de ———-ara kararında davacıya çekte imzaya itirazı sorulmuş, davacı vekilinin 30/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde davacının çeki ciroladıktan sonra hilafından çıktığını iddia etmiştir. Ciro silsilesinde çekte kendisinden sonra gelen “———– alması gerekir. Diğer cirantalar keşideciden alması mümkün değildir. Bu ancak imza sahte olması halinde mümkün olurdu. O takirde çek bedelini keşidciden alır diğer cirantalar birbirlerine karşı sorumlu olmaya devam ederlerdi. Bu çerçevede davacının iddiası doğru olsa dahi——alabileceği onunda davalı olarak gösterilmediği, bu nedenle ——— karşı açılacak bir dava ile bundan sonra incelenmesi mümkün olabileceği, davacının davalısına karşı bu talebini ileri süremeyeceği çekteki imzanın davacıya ait olması sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. harcın peşin alınan 426,94 TL. Harçtan mahsubu ile bakiye 367,64 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.