Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/382 E. 2021/65 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/382 Esas
KARAR NO : 2021/65

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülen Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı tarafından sigortalanan —— olduğu belirtilen muhtelif emtianın taşınması sırasında meydana gelen zarar ve ziyanların taşıtan —- tarafından sigortalıya karşı ileri sürülebilecek ———— bulunduğu belirtilen———— satıldığını, bu emtiaların alıcıya teslim edilmek üzere —–anlaşıldığını,——- —- davalı sürücü …—- çıktığını, sürücünün ——yoldan çıkma/devrilme şeklinde gerçekleşen trafik kazasına karıştığını, kaza sonucunda emtiaların toprak zemine kayması sonucunda tamamen hasarlandığını,— kaza neticesinde zayi olan emtialar için davacının sigortalısına talep faturası gönderdiğini, davacının bu faturalar nedeni İle ödeme yaptığını ve TTK’nın 1472 maddesi uyarınca hukuken davacının sigortalısının haklarına halef olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 113.720,10 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkili mahkemenin —– Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, olaydan sonra malzemenin büyük bir kısmını iade ettiğini, sigortalının bizzat bu malzemeleri olay yerinden götürdüğünü, davacının — belgesi olmadığını, sigorta ettirenin bu belgeyi sormaksızın malı kendisine teslim ettiğinden kusurlu olduğunu, bu kusurun davacıya da yansıyacağını, bu sebeple istenen tazminat miktarında indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafından belirtilen bedeli kabul etmediğini beyan ederek bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ve davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 20/12/2019 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Uyuşmazlığa konu hasarın TTK. Hükümlerine tabi olduğu, davacı —————- tarihinde gerçekleşen uyuşmazlığa konu trafik kazasının, poliçe geçerlilik döneminde meydana gelmiş olduğu, her ne kadar meydana gelen kazanın,— teminat olarak verilen —- dikkate alındığında, poliçe teminatı kapsamında olduğu anlaşılmakla birlikte, poliçede yer alan ve yukarıda poliçenin incelendiği maddede ayrıntıları ile tartışılan” — dikkate alındığında; bilirkişi heyetimizce aşağıdaki ihlallerin saptandığı ve bu hususların tamamen— DİKKATİNE sunularak, değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, heyetimiz, Muhterem Mahkemenin takdirinde olan hususlarda mütalaa veremeyeceğinden, verilen görev nedeniyle, davalıların sorumluluklarını belirtmesi gerekmiştir. TTK, Hükümlerine göre davalının TTK ‘nın m.875 hükmünde akdi taşıyıcı sıfatıyla vaki zarardan sorumlu olduğu, Yukarıda Md.4.12 altında tek tek sayılan hususların Mahkemenin dikkatine arz edildiği, bilirkişi heyeti olarak, yukarıda tek tek sıralanan,– Sigorta Poliçesinin, Genel Şartlan, özel şartları ve istisnalara aykırılık hallerinin varlığına rağmen, Muhterem Mahkemenin davacının dava dışı —- olmadığı kanaatine varması halini dikkate alarak görüşümüzü terditli olarak ortaya koymak adına aşağıda yine de hesaplama yaptık. TTK.m.882 hükümlerine göre sorumluluk üst sınırının — olduğu; bilirkişi heyetimizce hesaplanan gerçek zarar olan —— sorumluluk üst sınırının altında kalması nedeniyle, davalının sorumlu kabul edilmesi halinde bu miktardan sorumlu olduğu, sigorta kuruluşunun yukarıda (madde 4.12.) başlığı altında tek tek sayarak yine tek tek irdelediğimiz Yurt İçi Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, — Poliçe özel şartları ve istisnalara aykırılıkların varlığı ve sunulmamış listelerin, eklerin varlığı nedeniyle TTK. nın m.1472 hükmünde halef sıfatı kazanıp kazanmadığının takdirinin Muhterem Mahkemeye ait olduğu Kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
13/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Heyetimiz Muhterem Mahkemenin vermiş olduğu ek inceleme görevi kapsamında: tarafların kök rapora yapmış olduğu itirazlar ve kök raporumuzdan sonra dosyaya sunulan belgeleri ve dosyanın tamamını tekrar okumak suretiyle ek inceleme yapmış ve kök raporumuzdaki tespitlerin çürütülmediği kanaatine varmış bulunmaktadır, kaldı ki kök raporumuzun sonuç maddesinin 6. fıkrasında yasal mevzuata göre belirlenmiş zarara de yer verilmiştir denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sigortalanan— — ait ve kiraladığı araçlarla taşımış olduğu belirtilen emtianın taşınması sırasında meydana gelen zararın taşıtan veya 3. Kişilere yönelik —- kapsamına alındığı, gönderen dava ——– emtiaların satıldığı bu emtiaların alıcıya teslim edilmek üzere —– işini davalı tarafından atandığı, davalının– — yoldan çıktığı ve emtiaların zarar gördüğü, zararın tespiti açısından dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdi edildiği, davacının zararının 105.207,64 TL olarak belirlendiği, raporun hukuka uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır. Davalının TTK m. 875. Hükmünde akdi taşıyıcı sıfatıyla zarardan sorumlu olduğu, yine davalıların taşınan maddenin yanıcı madde olduğunu bilmiyordun iddiasının taşıma sırasında verilen sevk irsaliyesinde taşınan emtiaya ilişkin bilgilerin yer alması gerektiği dikkate alındığında davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
2-105.207,64 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya dair talebin reddine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 7.186,73 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.942,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.244,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —– uyarınca 13.944,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden — uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılmış 35,90 TL başvurma harcı, 1.942,06 TL peşin harç, 245,50 TL tebligat, müzekkere ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olarak toplam TL masraf olmak üzere toplam 4.223,46 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 3.907,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.