Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/329 E. 2020/635 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/329 Esas
KARAR NO: 2020/635
DAVA: Limited Şirketlerin Feshi
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirketlerin Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin ——– gelen bir mesaj sonucu yaptığı araştırmada adı kimliği ve imzası kullanılarak sahte evraklarla iki şirketin kurulmuş olduğunu öğrendiğini; davalı şirketlerin tamamen sahte evraklarla kurulduğunu, müvekkilinin başlangıçtan itibaren olaydan habersiz olduğunu; her iki şirketinde tek kişilik şirketler olarak kurulduğunu belirterek; müvekkilinin ilgili şirketlerle herhangi bir bağının bulunmadığını, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğramasını engellemek maksadıyla iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek; söz konusu şirketlerin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirketler, tek kişilik limited şirketler olup, davacımız her iki şirketinde tek ortağı ve sahibi gözüktüğünden, davalı şirketlere iş bu dava yönünden dava kayyımı atanması sağlanmış; davalı şirketlere atanan dava kayyımının huzurunda davaya devam edilmiş; davalı şirketlerin kayyımı, gerçeğin araştırılmasını ve buna göre karar verilmesini talep etmiştir. Bilindiği üzere dava kayyımı atandığında kayyım ücretleri atayan mahkemece taktir edilmesi gerektiğinden, bu husus atayan mahkemeye bırakılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK 636/3 maddesi gereğince açılan şirketin feshi davasıdır.
Mahkememizce şirketlere ait ticari sicil kayıtları getirtilmiş olup, getirtilen ———– numarasıyla kayıtlı olduğu, kuruluşu için —–tarihli dilekçeyle başvurulduğu, söz konusu dilekçeye —————- nolu limited şirket kuruluş belgesinin eklendiği; yine başvuranın aynı noterlikte ve aynı tarihli —- yevmiye nolu nüfus cüzdan onayının ve yine aynı tarihli ——— yevmiye nolu tescil talepnamesinin aslının ekli olduğu görülmüş; başvuranın —- düzenlenmiş bir nüfus cüzdanı ile başvurduğu; nüfus cüzdanının fotokopisinde yazan —- nosu ile davacımızın —– aynı olduğu belirlenmiştir. Diğer dava konusu olan ——- yine —– tarihinde başvuruyla kurulduğu; başvuru belgesinin ———— yevmiye nolu limited şirket kuruluş belgesinin aslı ile aynı noterliğe —– tarihli ——-yevmiye nolu düzeltme beyannamesinin aslı, ———– yevmiye nolu tescil talepnamesinin aslının ekli olduğu; bu şirketinde kuruluşunda aynı nüfus cüzdanının kullanıldığı görülmüştür.
Her iki şirkette davacımız adına tek kişilik şirketler olarak tescil edilmiş olup, başka ortağı ya da yöneticisi yoktur.
Olaydan dolayı davacımızın şikayeti üzerine ———– soruşturma dosyası açılmış olup, savcılıkça yapılan araştırmada; ——— suçuyla ilgili soruşturma yapılmış; ancak failler bulunamadığı için zaman aşımı süresine kadar dosya ———kabul edilip, faili meçhul bürosuna devredilmiştir. Bu nedenle ceza dosyasından mahkememizin yararlanabileceği herhangi bir sonuç çıkmamıştır.
Mahkememizce davacımızın örnek imzaları toplanmış, huzurda imzaları alınmış; ———- gelen her iki şirkete ait kuruluş belgeleriyle birlikte —– gönderilerek kuruluştaki imzaların davacımıza ait olup olmadığı hususunda rapor alınmıştır.
———— tarihli raporunda, her iki şirketin kuruluşunda düzenlenen belgelerdeki imzaların DAVACIMIZA AİT OLMADIĞINI kesin olarak belirlemiştir. Davalı şirketlerin kuruluşlarının tescilinden başka ——— kayıtlı olan herhangi bir işleminin bulunmadığı; vergi dairesinden davacıya gönderilen ve dosyaya sunulan müfettiş ihbarına göre de, ——- şirketler adına işlem yapılmadığı belirlenmiştir.
Hal böyle olunca, davacımızın iş bu davayı açmakta haklı olduğu; onun sahte oluşturulan nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle ve sahte imzalar atılmak suretiyle davalı şirketlerin kurulduğu belirlendiğinden; davalı şirketlerle davacımızın ilgi / alakasının bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacımız şirketlerin feshini talep etmiş ve söz konusu şirketlerin tek ortağı ve kurucusu ise de; mahkememizce aşağıda kurulan tespit hükmü sonunda, bu şirketlerle davacımızın baştan beri hiç bir ilgisinin bulunmadığı açıkça tespit edildiğinden artık şirketlerin feshine karar verilmesine yer olmadığına; feshine karar verilse aynı zamanda şirketlerin tasfiyesine de karar vermek gerekeceği; o taktirde tasfiye memuru atanması gerekeceği; ancak şirketlerin hiç bir işleminin bulunmadığı ve şirketlerin fiilende mevcut olmadığı nedeniyle tasfiye yönünden de yapılacak bir işlemin olmadığı; terkin işleminin idari bir işlem olduğu; karar kesinleştiğinde ———— de gönderilmesine hükmedildiğinden, şirketleri terkin edip etmenin artık ——–görev ve yükümlülüğünde olduğu nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
——numarasıyla kayıtlı olan davalı ————– ve;
——–sicil numarasıyla kayıtlı ————
Kuruluşunda davacının yer almadığının, imzalarının sahte olarak oluşturulduğunun; bu sebeple davacının bu iki şirketle baştan beri bir ilgi / alakasının olmadığının,
TESPİTİNE,
Karar kesinleştiğinde karardan bir suretin ———— gönderilmesine,
Verilen kararın niteliği gereği şirketlerin durumları da nazara alınarak fesihte davacının hukuki bir yararı kalmadığından fesih yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı şirketlerin tek ortağının davacı olması, şirketlerin fiilen de mevcut olmaması nedeniyle davalı şirketler aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti kurmanın mümkün olmadığı sebebiyle; yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti taktirine imkan bulunmadığına;
Dava, maktu harca tabii bulunduğundan maktu harçtan eksik 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair karar, davacı vekilinin ve kayyım ——-yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde————- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.03/12/2020