Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/303 E. 2021/472 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/303 Esas
KARAR NO : 2021/472

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2013
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi —- tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce almak istediği gayrimenkul için davalı —– kullandığını, diğer davalı tarafından ise bu kredi sebebi ile murise—– tanzim edildiğini, ancak daha sonra kredi borçlusunun vefat ettiğini, derhal davalılara bildirilmesine rağmen bir sonraki kredi ödemesinin müteveffanın hesabından tahsil edildiğini, kendilerine ise murisin kalp rahatsızlığının olduğunun bildirilmediğinin ve bu suretle beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığının söylendiğini, davalı tarafın dayanağı olan beyan formunun bir örneğinin müteveffaya verilmediğini, formun —- ortamında oluşturulan bir form olduğunu, gerçek irade ve beyanı yansıtmadığını, kaldı ki müteveffanın ölümünün nedeninin kalp rahatsızlığı değil, beyin fonksiyonlarının azalması olduğunu bildirerek, müvekkillerinin —- bulunmadıklarının tespitine, kredi borcunun tamamının —- karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı—-dilekçesinde; müvekkili kurumun tacir olduğunu, TTK’nın 3. maddesine göre ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari iş sayılacağı, görevli mahkemenin bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, davanın yetkili mahkemede açılmadığı, genel müdürlüğün bulunduğu yer olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca —–yönlendirilmesi gerektiğini, —– ile kredi sözleşmesindeki tarafların karşılıklı hak ve yükümlülükleri, borcun konusu ve kapsamının birbirinden farklı olduğunu, mirası reddetmeyen davacıların murisin borçlarından da sorumlu olacağını, borçlu bulunmadıklarının tespitini istediği miktarın neye göre belirlendiğinin belli olmadığını, müteveffanın —- yapılmasına temel teşkil eden sigorta beyan formunda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğundan davacıların tazminata hak kazanmasının yasal olarak mümkün olamayacağı, bilgilendirilme formunun sigortalı müteveffanın beyanları üzerine düzenlendiğini, beyan formunda yer alan ———– bizzat müteveffa tarafından imzalandığını, müteveffanın ölüm nedeninin ise 7 yıl önceki geçirdiği ameliyat nedeniyle kullandığı ilaçların sebebiyet verdiği beyin kanaması olduğunu, bu nedenlerle görev ve yetki itirazlarının kabulüne, davanın husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— cevap dilekçesinde; menfi tespit davasının bir tespit davası niteliğinde olup, iş bu davada alacağı olduğunu iddia ettiği sigorta tazminatının ödenmesinin talep edilmesinin mümkün olamayacağını, davacıların taleplerini ve davanın ——–netleştirmeleri gerektiğini, davacıların talepleri farklı olduğundan davanın müvekkili şirket yönünden tefrik edilmesi gerektiğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, murisin ve dolayısı ile varislerinin beyan edilmeyen hastalık sebebiyle tazminata hak kazanamayacaklarını, zira vefat ile vefat edenin kullandığı—— bulunduğunu, bu yüzden davacıların talebinin beyan yükümlülüğüne uymayan muris nedeniyle hukuki dayanaktan yoksun oduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, TTK.nın 1487 vd. maddelerinde düzenlenen —– poliçesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosyanın —– kararı üzerine, —– mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu belirlenerek geldiği anlaşılmıştır.
—– tarihinde baş ağrısı, ilerleyen bilinç bulanıklığı nedeniyle ——- müracaat ettiği ,—– kanama tanısı ile ———- operasyonu, hipertansiyon öyküsü olduğu—– çekildiği—— hastaya ilaç tedavisi başlanıldığ———–nedeniyle sağ —– kanamanın açıldığı ve —— kanamanın arttığı görüldüğü, belirgin—- saptanmadığı, yaklaşık 7 sene önce ——-geçiren hasta —— — alındığı,—– sonucu hastanın—- kanamasının olduğu ve —–gittiği görülünce operasyona alınıp —-alındığı, genel durum kötü, entübe, mekanik—– öyküsü olduğundan ——-, 18.02.2013 de;—-değerlendirmek için 4 sistem —– —–tarihinde —– tarihinde tüm müdahaleye rağmen öldüğü” dikkate alındığında; Kişinin ölümünün; beyin damarının genişlemesi ve sonrasında yırtılmasına bağlı beyin kanaması sonucu meydana gelmiş olduğu, Kişinin ölümüne neden olan beyin damarı genişlemesi ve yırtığının sözleşme tarihi sonrasında konulmuş olduğu, ancak bu hastalığın oluşumunda risk faktörü olan yüksek tansiyon ve hiperlipidemi hastalıklarının sözleşme öncesinde tanısının konulduğu, ayrıca sözleşme öncesinde tanısı konulan kalp kapak hastalığı nedeniyle kan sulandırıcı olarak kullandığı ilacında genişlemiş beyin damarının yırtılması sonrasında kanamayı arttırıcı etkisi olduğundan, ölüm olayında etkisi ve katkısı olduğunun kabulü gerektiği rapor edilmiştir.
—— düzenlenmiş ——- değerlendirilmesinde; Kişinin ölümünün doğumsal kaynaklı olan —- damarının genişlemesi) yırtılmasına bağlı beyin kanaması sonucu meydana gelmiş olduğu, Kişinin ölümüne neden olan beyin damarı genişlemesi ve yırtığının sözleşme tarihi sonrasında konulmuş olduğu, sözleşme öncesinde tanısı konulan kalp kapak hastalığı nedeniyle kullanmakta olduğu kan sulandırıcı ilacın, doğumsal kaynaklı genişlemiş olan beyin damarının yırtılması sonrasında kanamayı arttırıcı etkisinin olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi 20/10/2020 tarihli raporunda, davacı—– başvuru-bilgilendirme formunda geçirmiş olduğu —- tarihinde vefat ettiği, —– verilen raporda hastanın kalp sektesinden değil beyin fonksiyonlarının azalması sonucu öldüğünün sabit olduğunu rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı—- Kurumu raporları ve bilirkişi raporu itibarı ile davacı ————bilgilendirme formunda geçirmiş olduğu kalp kapağı operasyonunu beyan etmediği ancak hastanın kalp sektesinden değil beyin fonksiyonlarının azalması sonucu öldüğünün sabit olduğu,—- ile kişinin ölümünün doğumsal kaynaklı olan sakküler anevrizmanın(beyin damarının genişlemesi) yırtılmasına bağlı beyin kanaması sonucu meydana gelmiş olduğu, Kişinin ölümüne neden olan beyin damarı genişlemesi ve yırtığının sözleşme tarihi sonrasında konulmuş olduğu, sözleşme öncesinde tanısı konulan kalp kapak hastalığı nedeniyle kullanmakta olduğu kan sulandırıcı ilacın, doğumsal kaynaklı genişlemiş olan beyin damarının yırtılması sonrasında kanamayı arttırıcı etkisinin olduğu anlaşılmakla, davacıların açtığı menfi tespit davasının kabulü ile davacıların, muris —– kredi borcu nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların —- davanın kabulü ile muris —– borcun davalı —– tarafından ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekmiş olup, her ne kadar kanun yolu kısa karar da istinaf olarak belirtilmiş ise de bu sehven yazılmış olup dosya daha önce yargıtay incelemesinden geçtiği anlaşıldığından kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde yargıtaya temyiz yolu açık olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacıların açtığı menfi tespit davasının KABULÜ İLE davacıların, muris —— bakiye 36.637,77- TL kredi borcu nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Davacıların davalı — unvan ——— davanın KABULÜ İLE, muris —— kullanmış olduğu kredi nedeniyle davalı— unvan—— tarafından ödenmesi gerektiğinin tespitine,
3-Kabule göre alınması gerekli 2.502,73 TL harçtan peşin alınan 625,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.877,03 TL harcın davalılardan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre— taktir olunan 5.495,67 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 24,30 TL başvurma harcı, 625,70 TL peşin harç, 1.378,00 TL — 2.234,60 TL bilirkişi ücreti, tebligat gideri ve yazı gideri ki toplam 4.262,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı—- vekilinin yüzlerine karşı, davalı —– vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı