Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/29 E. 2019/1509 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/29 Esas
KARAR NO: 2019/1509
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/01/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı aleyhine müvekkili davacıya olan borcundan dolayı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın
— tarihinde icra dosyasında kısmi şekilde borca, faize ve ödeme emrine itiraz ettiğini, davacı ile davalı arasında – vade tarihli cari hesap ilişkisi ve bu ilişkiye dayalı düzenlenmiş faturalar ile toplamda — TL alacağın muaccel olduğunu, davalı ile olan cari hesap ekstresinden de görülebileceği üzere davalı tarafından çeşitli tarihlerde faturalandırılan akdi ilişki kaynaklı – TL’lik borcun ifa edildiğini, bakiye – TL alacaklarının kaldığını ve takip öncesi işleyen faiz ile toplamda – TL alacakları olduğunu, ne var ki davalı tarafın haksız şekilde- TL borcu olduğunu iddia ettiğini belirterek davanın kabulü ile borçlunun kısmi olarak yapmış olduğu takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptaline Ve İstanbul -. İcra Müdürlüğü’nün – Esas Sayılı takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirkete olan borcunun -TL olup söz kopuşu borcun müvekkili şirketçe kabul edildiğini ve ilgili tutarın – tarihinde icra dairesinin banka hesabına ödendiğini, müvekkili şirketin davacı şirket ile en son – tarihinde çalışmış olup tarafların – tarihinde – TL’lik borç üzerinde mutabık kaldıklarını, davacı şirketin cari mutabakat formuna “e-mutabakat” sistemi üzerinden yanıt verdiği için mutabakat formunun internet ortamı üzerinden görülebildiğini, işbu mutabakat sonucu — tarihinde -TL, – tarihinde ise— TL davacı şirkete ödendiğini, dava konusu icra takibi başlatıldığında müvekkili şirketin davacı şirkete olan borcunun müvekkili şirket kayıtlarına göre – TL olduğunu, dilekçe ekinde dosyaya sunulan mutabakat formu ve sonrasındaki ödeme dekontları İncelendiğinde müvekkili şirketin, davacı şirkete olan borç bakiyesinin -TL olduğunun görüleceğini, nitekim müvekkili şirketin başlatılan -TL’lik icra takibine kısmi itirazda bulunmuş olup -TL’lik borcunu kabul ettiğini ve tutara ilişkin icra dosya hesabı yaptırılmış olup ilgili tutarın – tarihinde îcra dairesi banka hesabına ödendiğini, dolayısıyla icra takibinde belirtilen asıl alacak tutarının müvekkili şirketin gerçek borcunu yansıtmadığını belirterek zira davacı tarafça kötü niyetli, olarak faiz talep edilmiş olup talep edilen faizin tamamen hukuka aykırı ve dayanaksız olduğunu belirterek davacı tarafından ikame edilen işbu haksız ve dayanaksız davanın usulden ve esastan reddine, haksız ve kötü niyetli davacının aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, Uuyuşmazlığın davacı tarafından yapılan takibe konu cari hesaptan kaynaklı alacağın var ise miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi – tarihli raporunda, takip tarihi itibariyle davacının kendi defterlerinde – TL alacaklı gözüktüğünün talimatla yapılan incelemede tespit edildiği, davalının ise kendi defterlerinde – yılından- yılına – TL borç devri ile birlikte, takip tarihi itibariyle davacıya – TL borçlu gözüktüğü, (- TL), – TL’lik aradaki farkın – yılından – yılına devir ve – yılındaki raporun -.bölümünde tespit edilen kayıtlardan kaynaklandığı, uyuşmazlığın tespiti için davalı şirkete ait – yılı ticari defterleri incelenmiş olup, davacı şirkete ait – yılı defter ve kayıtlan talimatla incelenerek karşılaştırılma yapılması gerektiği, – yılındaki uyuşmazlıklara ilişkin, her iki tarafın da defterlerinde, davacının – TL fatura kaydı ile davalının – TL “yakıt kartı ” açıklamalı lehe kayıtları ispat etmesi gerektiği, Tacir olan taraflar arasında düzenlenen sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eş değer belge bulunmadığından, takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı lehine hüküm kurulması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faizi oranının önceden kararlaştırılmamış olması nedeniyle takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ticari temerrüt faiz talebinin yerinde olduğunu rapor etmiştir.
Talimat yoluyla Bursa -. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan — tarihli bilirkişi raporunda, davacı—- yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, İncelemenin kanunen geçerli defterler üzerinde yapılmış olduğu, davacının, davalı — düzenlemiş olduğu faturaları ve davalının yapmış olduğu banka havalelerini ticari defter kayıtlarına işlemiş olduğu, İcra takip tarihinin — olduğu ve bu tarih itibariyle, davacının ticari defter kayıtlarına göre; davacı —- TL alacaklı olduğu, davalının icra takip tarihi olan – tarihinden sonra – tarihinde davacıya – TL havale göndermiş olduğu, bu havalenin davacının ticari defter kayıtlarında gözükmediği rapor edilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafından davalı hakkında İstanbul -.İcra müd- E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı, ödeme emrinin – tarihinde tebliğ edildiği, davalının – tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla ve taraflar tacir olduğundan tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir marifeti ile inceleme yaptırılmış, tarafların ticari defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve tasdiklerinin yapıldığı ve HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu,davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan – TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerine göre ise -TL alacaklı görndüğü, davalı borçlu tarafından bu miktarın dava tarihinden önce takip dosyasına ödendiği, HMK 222 maddesi gereğince taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşılmakla davanın ispatlanamadığı açılan itirazın iptali davasının reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL nin davacıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 1.118,54 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil ile davalıya ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Takip dosyasının iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/12/2019