Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/277 E. 2022/567 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/277 Esas
KARAR NO: 2022/567
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/03/2018
KARŞI DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARŞI DAVA TARİHİ: 19/04/2018
KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ve karşı dava olarak Maddi ve Manevi Tazminat davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki kurulduğunu, bu ilişki çerçevesinde müvekkilinin davalıya emtia satıp teslim ettiğini, bakiye satış bedelini tahsil edemeyince davalı aleyhine —— dosyasında icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazıyla takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, icra takibinin dayanağı olan —- faturalara konu olan emtiaların ——— olduğunu; müvekkili tarafından —— marka telefonların satıldığını, satın alan müşterilerine telefonla birlikte —— markalı kablosuz şarj cihazı hediye ettiklerini; söz konusu kablosuz şarj cihazlarının davacıdan satın aldıklarını; ——satışlarından sonra —— ilgili çok sayıda şikayet geldiğini, müşterilerin bu ürünlerin taklit olduğunu bildirdiklerini; ayrıca ———— kendilerine —— sayılı bir ihtar göndererek müvekkili tarafından dağıtılan ürünlerin taklit olduğunu, toplatılıp imha edilmesi gerektiğini davacı müvekkiline ihtar ettiklerini; bunun üzerine müvekkili tarafından ——- üzerinden bir tespit yaptırıldığını; yapılan tespit sonunda bilirkişi tarafından incelenen şarj cihazının ayıplı olduğunun tespit edildiğini; müvekkili tarafından diğer —– adet faturaya ilişkin malların bedelinin ödendiğini sadece icra takibine konan iki adet faturadaki —— civarındaki ——– bedelinin ödenmediğini, ödememe sebeplerinin de bu malların ayıplı olması olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini, sattığı malların ayıplı olduğunu bile bile icra takibi yapan davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiş;
Ayrıca, davacı tarafından satılıp da —– adedi ayıplı olan bu——- dolayı müvekkilinin müşterilerine karşı zor durumda kaldığını; itibarının düştüğünü belirterek şimdilik —-maddi tazminatla —— manevi tazminatın da davacıdan tahsiline karar verilmesini karşı dava olarak talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, karşı dava, maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı taraf, davalı aleyhine ——– asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; talebini cari hesap alacağına dayandırmış; davalı bu takibe süresi içinde ” müvekkilin takibe konu edilebilecek herhangi bir borcu bulunmamaktadır ” şeklinde itiraz etmiş, itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Karşı dava, davacı tarafından davalıya satışı gerçekleştirilen emtialar içinden ayıplı olduğu iddia edilen —— adet şarj aleti sebebiyle uğranılan maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Karşı davada süresi içinde açılmış olup, mahkememiz tarafından incelenmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın yaptırdığı delil tespiti dosyası getirtilmiş, icra takip dosyası getirtilmiş, taraf delilleri toplanmış, tüm deliller incelenmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı tarafın söz konusu emtiaları üretip üretmediği araştırılmış olup, davacı taraf bu emtiaları davalıya temin etmek üzere ——aldığını bildirmiş; buna ilişkin faturayı sunmuştur. Fatura, söz konusu şirkete gönderilerek bunları kendilerinin mi ürettiği yoksa —–ettikleri sorulmuş ancak —– kendisine gönderilen ——- seri nolu faturanın kendisiyle ilgili olmadığını, şarj aleti üretimi veya tedariki gibi bir iştigal sahalarının bulunmadığını, firmalarının adı kullanıldığından dolayı da şikayetçi olduklarını ilgili mercilere şikayet dilekçesi verdiklerini mahkememize bildirmişlerdir.
Mahkememizce davalının yaptırdığı delil tespiti dosyası incelenmiş olup, delil tespitinde, mahkemece davalımızdan alınan ve bilirkişiye inceletilen şarj cihazının ayıplı olduğunun, yeteri fonksiyon göstermediği tespit edilmiştir. Ancak, söz konusu tespit davacının kabulünde olmayıp, bilirkişiye teslim edilen şarj aletinin gerçekten davalıca temin edilen ve davacıya teslim edildiği ihtilafsız olan şarj aletlerinden olup olmadığı belli olmayıp; esasen tarafların emtia teslimi esnasında şarj aletleri içinden numune için yeteri kadarını gelişi güzel alıp,——– koyup her ikisinde imzasını içeren belgelerle birlikte mühürlenip; herhangi bir sorun çıktığında mahkemeye bilirkişi incelemesi için üzerindeki mühürle beraber verilmesi halinde yapılacak tespitin bağlayıcı olacağı değerlendirilmiştir. Bu şekilde verilmiş bir numune olmaksızın yapılan tespitin esasen satıcı tarafından kabul edilmediği taktirde bağlayıcı olmayacağı açıktır.
Öte yandan, emtianın davalı alıcı tarafından teslim alındığı da ihtilafsızdır. Cevaba cevap dilekçesinde ve karşı davaya cevap dilekçesinde davacı taraf, kendilerine süresi içinde ayıp ihbarı yapılmadığını bildirmişlerdir. Taraflar tacir olup, TTK 23/c maddesi gereğince, ticari satış ve mal değişiminde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belliyle alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya bildirmek zorundadır, açıkça belli değilse alıcı malı teslim edildikten sonra 8 gün içinde inceleme veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda yani gizli ayıplarda Türk Borçlar Kanununun 223 maddesinin 2. Fıkrası uygulanır. Davalı karşı davacı tarafından yaptırılan delil tespiti raporundan ve bizzat davalının kendi beyanından anlaşılacağı üzere şarj cihazları ———- etmemektedir. Bu durum esasen teslim sırasında açıkça belli olan ayıplardandır. Zira teknik bir incelemeyi gerektirmeyip bu şarj aletlerinin bir prize takılması halinde telefona şarj etmeyeceği açıkça anlaşılacak bir durum söz konusudur. Kaldı ki, bir an için aksi kabul edilse dahi alıcının malın tesliminden sonra —– gün içinde bir inceleme yaptırması gerekeceğinden bu ——- aletinin teslim edildiği iki faturayla alımından sonra — gün içinde inceletilmesi gerekmekte olup,——gibi bu işle iştigal eden bir şirketin bu incelemeyi yapabilecek çok sayıda elektronik mühendisini de çalıştırdığı bilindiğinden basiretli bir tacir gibi davranıp söz konusu inceletmeyi yapması ve — gün içinde ayıp ihtarında bulunması gerektiği belirlenmiş; oysa, davalımız, karşı davacımızın delil tespitinden sonra ayıp ihbarında bulunduğu, sürenin ziyadesiyle geçmiş olduğu nazara alınarak artık ayıp savunmasında bulunamayacağı, bu nedenle bakiye satış bedelini ödemesi gerektiği tespit edilmiş;
Mahkememizce taraf kayıtları incelenmek suretiyle bakiye satış bedelinin ne olduğu araştırılmış, bu hususta verilen bilirkişi raporunun gerekçeleriyle birlikte yerinde olduğu görülerek kabule şayan bulunmuş ve bilirkişi raporuyla tespit edilen —–bakiye satış bedeli üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki cari hesap içinde kalan ve faturalı olan mala ilişkin alacaklar likit alacaklar olduğu için ve —– yönünden itiraz haksız bulunduğundan bu miktar üzerinden aynı zamanda inkar tazminatına da hükmedilmiş;
Davalı tarafta kötü niyetli takip tazminatı talep etmiş ve takip —– üzerinden başlatılmış, artan kısım için dava reddedilmiş ise de, kötü niyetli takip tazminatının şartlarının oluşmadığı, davacı alacağının hayali bir alacak olmadığı, davacı tarafın hesaplama şeklinden dolayı fazladan talepte bulunduğu ve istemesi gereken bedelin bilirkişi incelemesiyle ortaya çıktığı nedeniyle kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,
Kök davadaki mahkememiz kabulüne nazaran davalı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunmayarak maddi ve manevi tazminat haklarını yitirdiği sebebiyle ve artık davacı taraftan oluşan zararının tazminini talep edemeyeceğinden davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin de reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İş bu davanın KISMEN KABULÜYLE,
Davalının ——– sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ İLE,
Takibin ———- üzerinden ve bu bedele icra takip talebinde istenen faiz cinsi ve oranı uygulanarak devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
358.860,44 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı tarafından talep edilen kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
Karşı davanın REDDİNE,
İş bu davada,
Peşin olarak alınan 5.869,75 TL harcın mahsubuyla eksik 18.643,97 TL harcın davalı – karşı davacı ——— alınıp hazineye irat kaydına,
Karşı dava ret olduğundan maktu harcın mahsubuyla artan 7.378,75 TL harcın karşı davacı ———- talebi halinde iadesine,
İş bu davada tamamı davacı tarafından karşılanan 5.905,65 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 7 normal 5 elektronik tebligat gideri 112,50 TL ile 1.200,00 TL bilirkişi gideri toplamı 1.312,50 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince, 966,82 TL’lik kısmının toplamı 6.872,47 TL muhakeme giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde dosyada bakiye kalan gider avansı olursa iş bu dosyanın davacısı olan —– iadesine,
Karşı davada tamamı karşı davacı tarafından karşılanan giderlerin üzerinde bırakılmasına; karşı davada da bakiye gider avansı kalırsa karşı davacı ——– iadesine,
İş bu davada karar tarihindeki AAÜT gereğince, davacı —– nispi vekalet ücreti taktirine, —- alınıp davacıya verilmesine; reddedilen 127.146,18 TL üzerinden ise 20.071,00 TL nispi vekalet ücretinin de ——alınarak davalı ———– verilmesine,
Karşı davada, karar tarihindeki AAÜT gereğince, maddi tazminat için hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin maddi tazminat için, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin de manevi tazminat için olmak üzere 18.400,00 TL toplam vekalet ücretinin davalı-karşı davacı — alınarak————-verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———— Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.08/09/2022