Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/272 E. 2019/1355 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/272 Esas
KARAR NO : 2019/1355
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 05/03/2018
KARAR TARİHİ: 26/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile —- plakalı aracın ruhsat sahibi olan —-. arasında araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu — plakalı aracın — tarihinde — plakalı aracın şoförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından da görüleceği üzere davalı sürücünün yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkça ikrar ettiğini, işbu kaza sebebi ile temliğe konu araçta maddi hasar meydana geldiğini, temliğe konu aracın – gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacağın oluştuğunu,—- Genel Şartları A-6 Teminat Dışı Kalan Haller” maddesinde kazanç kaybının teminat kapsamı dışında bırakıldığını, bu nedenlerle temliğe konu aracın uğradığı günlük —-TL.den olmak üzere 7 günlük kazanç kaybının davalıdan talep etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin temlik alacaklısı olduğu araçta sonradan mağdur olmaması adına davalı yan üzerine araç olması halinde teminatsız ihtiyati tedbir talebi şerhinin işlenmesine, davalarının kabulü ile davalının İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalıların itirazları haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aleyhine İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası ilamsız icra takibi yapıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, müvekkillerinin takibe yasal süresi içinde yetki ve esas yönünden itiraz edilerek takibin durduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Bulancak İcra Müdürlüğü olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesinin yasa gereği olduğunu, davacı şirketin dava dilekçesi ekinde sunulan temlik sözleşmesi ile kazanç kaybını temlik aldıklarını belirtmiş ise de icra takibine konu ödeme emrinde müvekkiline temlik sözleşmesinin tebliğ edilmediğini, dava dilekçesi içeriğini kabul etmediklerini, ödeme emri ekinde müvekkiline tebliğ edilen eksper tarafından hazırlanan oto mecburi mali mesuliyet ekspertiz raporunun “tazminat talep eden araç bilgileri” kısmından da anlaşılacağı üzere —- plakalı aracın hususu kullanım şekline ait olduğunun belirtildiğini, kullanım şekli hususu olan aracın ticari gelir kaybından söz etmenin mümkün olmadığını, kusur oranına itiraz ettiklerini zamanaşımı definde bulunduklarını, —- plakalı araç yerine ikame araç alındığına dair hiçbir belge bulunmadığını, günlük gelir kaybına ilişkin herhangi bir fatura, belge dahi müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle icra takibinde faiz talep edilmesinin ve işletilen faizin talebine ilişkin kaleme de itiraz edildiğini belirterek usul ve esas yönünden davanın reddine, yetki itirazlarının kabulü ile müvekkili aleyhine yapılacak ilamsız takiplerde yetkili icra müdürlüğünün Bulancak İcra Müdürlüğü olduğunun kabulüne, esas ilişkin itirazlarının kabulüne, İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün—- esas sayılı dosyasından tebliğ edilen usulsüz ödeme emrinin iptaline, işbu takip dosyasının iptaline, davacının haksız icra takibinden dolayı % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
İstanbul Anadolu – İcra Dairesi’nin —- sayılı takip dosyası, dosyamız arasına alınmış ve yapılan incelemede; davacı tarafça, davalılar aleyhine — tarihinde gerçekleşen trafik kazasında — plakalı aracın % 100 kusurlu olması sebebiyle — plakalı araca vermiş olduğu hasardan dolayı— günlük kazanç bedeli olan — TL. alacakla ilgili olarak takip başlatılmış, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine —tarihinde takibin durdurulmasına dair karar verilmiştir.
Davacı ile dava dışı — arasında imzalanan —tarihli temlik sözleşmesi incelenmiştir.
— yazılan yazılara cevap verildiği ve yapılan incelemede; dava dışı temlik eden —- ticari kaydının —- kayıtlı olduğu görülmüştür.
Dava, davalılar aleyhine —– tarihinde gerçekleşen trafik kazasında — plakalı aracın % 100 kusurlu olması sebebiyle —- plakalı araca vermiş olduğu hasardan dolayı- günlük kazanç bedeli olan — TL. alacakla ilgili olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemlidir.
Mahkememizce, öncelikle yetki ilk itirazı incelenmiştir. Dava dışı —. ile davacı şirket arasında— plakalı araçtaki değer kaybı ve kazanç kaybı konusunda temlik sözleşmesinin düzenlendiği, dava dilekçesine ekli temlik sözleşmesinin — şubesi ile davacı arasında düzenlendiği anlaşılmakla mahkememizce —, davalı tarafın yetkiye ilişkin ilk itirazının değerlendirilebilmesi amacıyla tebligata yarar açık adresi ve sicile kayıtlı olduğu adresin araştırılabilmesi için ilgili ticaret sicil müdürlüklerine müzekkereler yazıldığı, —– mahkememize göndermiş olduğu– tarihli cevabi yazıda temlik eden şirketin tescil adresinin —-olarak belirtildiği, davalıların adresinin de —- olduğu, HMK 7 maddesinde davalı kişilerin birden fazla olması halinde bunların birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılabileceğinin belirtildiği, HMK 14 maddesinde bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yerin de yetkili olduğu belirtildiği ancak davamızın konusunun haksız fiile dayandığı ve şube işlemlerinden doğan davalardan olmadığının anlaşıldığı görülmekle yetki itirazının HMK 7 maddesi uyarınca kabulüne karar verilerek mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 7, 14, 16 ve 20 maddeleri geerğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
2-Yetkisizlik kararını kesinleşmesinden veya kanunyoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın yetkili BULANCAK NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE HMK 20 maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE ,
3-Yargılama harç ve giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 26/11/2019