Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/194 E. 2021/767 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/194 Esas
KARAR NO : 2021/767

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle—— —- tarafından; eksiksiz, ayıpsız, ipoteksiz, rehin ve bloke olmaksızın teslimi satıcı tarafından sağlanması koşulu ile ödemeleri çeklerle gerçekleştirilerek tapu devrinin sağlandığını, ancak ilerleyen zamanlarda, söz konusu taşınmaz satım sözleşmesine konu taşınmazlar üzerinde —- taşınmazların müvekkile ayıpsız ve ipoteksiz bir şekilde teslim edilmediğinin müvekkili tarafından öğrenildiğini ve durumun derhal davalıya bildirildiğini, satıcının ayıplı ve kusurlu bir şekilde — ettiğini kabul ettiğini ancak müvekkilinin zararını gidermekten imtina ettiğini, öte yandan tüm bu kusurlu hareketlerine devam ederek, müvekkili şirketten — karşı almış olduğu çekleri kendi borçlu olduğu 3. şahıslara ciro ederek, kötü niyetli bir şekilde müvekkilinin mağduriyetinin üzerine bir yenisinin eklendiğini, — dolayı müvekkili şirketin —üzerinde tasarrufta bulunamadığını, ipoteğin varlığından dolayı da herhangi bir şekilde satış işlemini gerçekleştiremediğini,— ipotekli mülkiyetinin müvekkili şirkete geçmiş olmasına karşın, satıcının taşınmazların zilyetliğini de müvekkili şirkete bırakmadığını, müvekkilinin taşınmazlar karşılığında yaklaşık 1.611.900,00 TL’lik çek vermesine karşın, söz konusu taşınmazların davalının — devredilmediğini, zilyetliğinin dahi müvekkili şirkete bırakılmadığını, mağdur konumunda olan müvekkili şirketin, söz konusu ödemelerden — zararlarla karşı karşıya kaldığını, söz konusu ödenen çeklerin şirketin — bozduğunu, borca batık hale gelmesine sebep olduğunu, müvekkili şirket tarafından bu zamana kadar yapılan ödemelerin 1.611.900,00 TL. olduğunu belirterek müvekkili ile davalı arasında– satış vaadi sözleşmesi uyarınca, müvekkili tarafından toplam 1.611.900,00 TL.’lik çek keşide edilmesine karşın, davalı yan tarafından vadedilen şekilde taşınmazların devirlerinin gerçekleştirilmemesi sebebiyle, fazlaya dair hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik alacaklarının 100.000,00 TL’lik kısmını talep ettiklerini davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca satılan taşınmazın devrinin gerçekleştirilmemesi sebebiyle yapılan ödemenin bir kısmının iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında—alım satım sözleşmesinin davacı tarafça ifasında ayıplı ve kusurlu bir şekilde gayrimenkulün teslim edildiği ve bu nedenle davacının zararının oluştuğu ancak işbu zararın giderilmediği, taşınmazlar karşılığında davacı tarafça 1.611.900,00 TL.lik çek verildiği, işbu çeklerin davalı tarafça 3. Kişilere de ciro edildiği belirtilerek çek keşide edilmesine karşın davalı tarafça vaadedilen şeklide taşınmaz devirlerinin gerçekleşmemesi sebebiyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla (kısmi dava) 100.000,00 TL.lik alacağın tahsilinin talep ilmine göre ifa edip etmediği” noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar —sözleşmesine istinaden davacının davalıya 1.611.900,00 TL bedelli çekin verildiği, davalının ise sözleşmeye istinaden taşınmazı ayıpsız ve ipoteksiz olarak devretmediğine bu nedenle maddi tazminat talep etmiş ise de ;
Bilindiği üzere taşınmaz satış sözleşmesinin—– – edilmiş taşınmazın dava dışı — olduğunun belirlendiği, davacının dava konusu edindiği 27/11/2015 tarihli sözleşmeye dayandığı ancak bu sözleşmeyi sunmadığı nazara alınarak davacının iddialarını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. harcın peşin alınan 1.707,75 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 1.648,45 TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı