Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/168 E. 2018/502 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/168 Esas – 2018/502
.
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/168 Esas
KARAR NO : 2018/502
.
DAVA : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …..ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan T…..ve Ticaret Limited Şirketinin tarihinde Ticaret Sicilden terkin edildiğini; kendisinin bu şirketin tek yetkilisi olduğunu, sicilden terkin şirket tarafından gerçekleştirilen tasfiyeye bağlı yapıldığını; ancak tasfiye ve terkinden sonra ….plakalı aracın müvekkili şirkete ait olduğunu bir mahkeme kararı ile ortaya çıktığını; aracın mülkiyetinin şirkete ait olduğuna mahkemece karar verildiğini, bu sebeple ….. plakalı aracın vergi işlemleri, trafik tescil işlemleri ve devir işlemleri için şirketin yeniden ticaret siciline kaydı gerektiğini bildirerek, ek tasfiye yoluyla söz konusu şirketin ticaret siciline yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’nun 547. Maddeye dayalı olarak açılan ek tasfiye davasıdır.
Mahkememizce, getirtilen kayıtlar incelenmiş,……plakalı aracın şirket adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesinin ikinci fıkrası ile ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş …. ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin” tebliğ hükümleri gereğince; şirketin yeniden ihyasının gerektiği, şirket adına kayıtlı olan mal varsa bu malın tasfiyesi için terkinden itibaren 5 yıl içinde yapılan talebin kabulü gerekeceği; zira derdest davanın devamı halinde tasfiyeye gidilemeyeceği, söz konusu şirketin aracın mülkiyet hakkını kazanmadan önce kendi yaptığı tasfiye ile ticaret sicilinden silindiği; daha sonra mahkeme kararı ile mülkiyet hakkını kazandıktan sonra tasfiyeyi gerektiren durumun ortaya çıktığı, bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerektiği;
Ancak davalı Ticaret Sicili aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği, zira şirketin kendi tasfiyesini tamamlayıp başvurusu ile ticaret sicil memurluğunun şirketin isteği üzerine onu sicilden terkin ettiği belirlenmiş;
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde….. sicil numarası ile kayıtlı iken kendi tasfiyesu sonunda …… tarihinde Ticaert Sicilinden terkin edilen,Tasfiye halinde …….. TTK’nun 547. Madde gereğince EK TASFİYE NEDENİYLE İHYASINA,
….. plakalı aracın vergi işlemleri, trafik tescil işlemleri ve devir işlemleri ile sınırlı olmak üzere EK TASFİYENİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNE,
Davacı ….. tasfiye memuru olarak atanmasına,
Dava peşin harca tabii olduğundan ve davacı tarafından da karşılanmış bulunduğundan yeniden harç alınmasına gerek bulunmadığına,
Davalı ticaret sicil memurluğu yapmış bulunduğu terkin işleminde haklı bulunduğundan davalı aleyhine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerininde davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine,
Dair karar, davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.