Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/157 ESAS
KARAR NO : 2018/1217
DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
Mahkememizde görülen Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket mal sahibi(dava dışı) ————-ile arasında imzalanmış olan kira sözleşmesi gereğince ———————— adresinde kiracı olarak bulunduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesi 31/12/2017 tarihinde sona erdiğini, ve davacı şirketin kiralanan yeri tahliye tahliye ettiğini, kira sözleşmesi başlangıcında davalı OSB yönetimi tarafından davacı şirketten elektirik teminat tutarı adı altında 3.900,00 TL ve su-aidat-genel gider teminat tutarı adı altında 15.000,00 TL talep ettiğini, söz konusu bedeller toplamı 18.900,00 TL ‘nı davacı şirket tarafından 01.12.2015 tarihinde davalı OSB ‘nin banka hesabına EFT yapıldığını, söz konusu teminatın iadesi aşamasında Beyoğlu —–. Noterliği’nin 25.12.2017 tarihli ve —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıdan bu bedeller işlemiş faizi ile talep edildiğini, davalı söz konusu teminat tutarları olan toplam ——–yi ———– tarihinde davacı şirketin banka hesabına iade ettiğini, ancak bu bedele baştan beri işlemesi gereken işlemiş faiz iadesi taleblerinin karşılanmadığını ve faiz bedeli taraflarına iade edilmediğini, davalı yönetimi kendisine emanet olarak bırakılan paranın ekonomik gelişmeler karşısında değerini kaybetmemesi için gerek tacir sıfatı ile kendisine yüklediği ve gerekse iyiniyet kuralları çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini, kendisine emanet bırakılan bedelin, kendi açısından bir sermaye veya kredi işlevi görme amacı taşımasına imkan verilmemesi gerektiği, davacı şirketin 18.900,00 TL olarak davalıya depo etmiş olduğu para, davalı tarafından 01.12.2015 tarihinden itibaren ekonomi hayatının normal seyri içerisinde bir bankaya yatırılmış ve faiz işletilmiş olması gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin kabul ile artık asıl alacağı dönüşecek olan bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi oranı ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın davalı firma hudutları içerisinde bulunan, katılımcıları —— ‘ya ait—–yer alan 6 nolu işyerini 01.01.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, organize sanayi bölgesi içerisinde elektrik, su ve alt yapı hizmeleri davalı OSB tarafından üyelerine bedeli karşılığında verildiğini, bölgede elektrik ve suyun abonesi davalı OSB olduğunu, bu hizmetler katılımcı üyelerin kullanımlar ölçüsünde dağıtıldığı, elektrik, su abonesi doğrudan doğruya davalı OSB’nin olduğunu bu hizmelerin dağılımı esnasında hizmet alan firmalardan ödememek ya da geç ödemekten kaynaklanan aksaklıklar esnasında kullanılmak üzere teminat alındığını, ve bu teminatlar alınırken taraflar arasında sözleşme düzenlendiğini, davacı ile aralarında 03.12.2015 tarihli Elektrik enerjisi Satış Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin güvence bedeli başlığı taşıyan 15. Maddesinde ”yalnızca sözleşmenin sona ermesi veya fesih durumunda nakit olarak yatırılan güvence bedeli, yatırıldığı tarihteki tutaür üzerinden aboneye iade edilir.” denildiğini, davacı firma kullanacağı elektrik, su, alt yapı hizmetleri ve aidatlar karşılığı 01.12.2015 tarihli belgeye istinaden davalı OSB hesabına ödendiğini, taraflar arasında düzenlenen su hizmetleri sözleşmesi de düzenlendiği, bu sözleşmede de yatırılan güvence bedeline faiz ödenecektir yolunda bir açıklama veya düzenleme olmadığını, davacı firmanın kira sözleşmesini fesih edip, —— ayrıldıktan sonra ilişkiler kesildikten sonra, yatırmış olduğu güvence bedelinin iade edildiğini, bu nedenle davacı firmanın yatırmış olduğu güvence bedelinin faiz talep etmesinin yasal dayanağı olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacı şirketin 18.900,00 TL olarak davalıya depo etmiş olduğu para, davalı tarafından 01.12.2015 tarihinden itibaren ekonomi hayatının normal seyri içerisinde bir bankaya yatırıldığı ve faiz işletilmiş olması gerektiği, davacının alacak taleplerinin kabul ile artık asıl alacağı dönüşecek olan bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi oranı ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talebinden ibarettir.
Uyuşmazlığın davacı tarafından dava dışı 3. Kişi ile imzaladığı kira sözleşmesi ile davalı ———— denetimindeki taşınmaz için davalıya vermiş olduğu elektrik, su , aidat , genel gider teminatı için paranın yatırıldığı 01/12/2015 tarihinde geri ödendiği 24/01/2018 tarihine kadar ki dönmeiçin işlemiş faiz alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 03.12.2015 tarihli sözleşmenin ihtilafsız olduğu, sözleşme gereğince davacı kiracı tarafından güvence bedeli adı altında 18.900,00 TL ödeme yapıldığı ve bu bedelin sözleşmenin sona erdiği tarihten hemen sonra 24.01.2018 tarihinde aynı miktar olarak davacıya iade edildiği, sözleymenin 15. Maddesinde bedel iadesi hakkında düzenleme bulunduğu ve davalı OSB tarafından yatırıldığı tarihteki tutar üzerinden aboneye iade edileceğinin belirlendiği, davacı tarafından kiracılığın devam ettiği 3 yıl boyunca sözleşmenin uyarlanması konusunda bir davada açılmadığı gibi , taraflar arasında bağlayıcı bulunan sözleşme gereğince davacının iadesi istenen bedelle ilgili olarak faize yönelik davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Belirtildiği Üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı —— tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.