Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/154 E. 2021/898 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/154 Esas
KARAR NO : 2021/898

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında nakliye işine dayalı olarak ticari iş ilişki kurulduğunu, yapılan bu işler karşılığında davalı şirket adına takip miktarı olan 11.813,96 TL’lik toplam fatura borcu oluştuğunu, davalı taraf ile söz konusu borcun ödenmesine ilişkin olarak takip öncesinde yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkili şirketin davalı şirket adına—-esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı tarafın bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu ve haklı takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve kötü niyetli olup bu itirazın iptali gerektiğini, borçlunun yapmış olduğu itiraz da müvekkili şirketle herhangi bir borcunun olmadığını iddia ettiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakların saklı kalması kaydı ile davalarının kabulüne, borçlunun— esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte takibin devamına, davalının icra taklbine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmiş olması sebebi ile alacaklarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde müvekkili ile arasındaki ticari ilişki uyarınca 17.813,96 TL. alacaklı olduğunu, beyan ettiğini, öncelikle sunulan Cari Hesap Ekstresi adlı belgenin davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen, her zaman hazırlanabilecek bir belge olup, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi, davacının iddia ettiği borç miktarının mevcut olup olmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, davacı tarafından Cari Hesap Ekstresi adı altında sunulan tek taraflı olarak düzenlenmiş olan tablo TTK m. 89 anlamında bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, dosya içeriğinde yer alan negatiflerin her zaman için düzenlenmesinin mümkün olduğunu, dosya içeriğinde davacı tarafından müvekkiline hizmeti verildiğine ilişkin bir delil bulunmadığını, dava konusu olan faturalarla ilgili müvekkilinin hiçbir bilgisi ve ilgisinin bulunmadığını, son bakiye borç olan 8.500,00 TL’nin de davacı şirkete ödendiğini, davacı şirket ile daha önce birkaç defa çalışıldığını ve alınan hizmet karşılığında da ücretinin ödendiğini, ödenmiş olan faturalar dışında davacı şirket ile müvekkili arasında ticari ilişkinin bulunmadığını belirterek davacının haksız, kötü niyetli davasının öncelikle usulden ve zamanaşımından reddine, her halükarda davanın esastan reddine, davacı tarafından dosyaya sunulan faturalar okunaksız olup okunaklı örneklerinin dosyaya sunulmasına, kötü niyetli davacı aleyhinde yüzde yirmiden (%20) az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, ——– incelenemesinde; —-. alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; taraflar arasında ——— dayalı olarak ticari ilişkinin mevcut bulunduğu ve bu işler karşılığında takibe konu 11.813,96 TL’lik fatura borcunun meydana geldiği iddia olunarak davacı tarafça davalı aleyhine takip başlatıldığı, ancak takibe haksız olarak itiraz edildiği belirtilerek, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının talep edildiği, davalı tarafça ise öncelikle usulü yönden (zamanaşımı, yetkisizlik ve derdestlik) davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, aynı zamanda takibe konu fatura borcunun mevcut bulunduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği anlaşıldığından mahkememizce öncelikle ilk itirazların inceleneceği ve taraflar arasında ticari ilişkinden kaynaklı icra takibine konu faturaya dayalı olarak davacının alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarın tarafların sunacağı deliller ve bilirkişi incelemesiyle çözüme kavuşturulacağı konusu uyuşmazlık konusu olarak belirlenmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, davacı tarafın defterlerinin incelenmesi için ———— Mahkemesi’ne talimat yazılmış, davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişilerden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada talimat mahkemesi aracılığıyla ——– tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez ———tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; raporda davacı firmaya ait ticari defterlerin ve dosyaya sunulan diğer belgelerin incelenmesi sonucunda, varılan sonuçların; davacı ——-olduğu görülmüş olup, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiğinin tespit edildiği, dava konusu cari hesap bakiyesinin davacı firmanın ticari defter kayıllarında mevcut olduğu, —— —– —– davalı firmanın hesaplarının—– alacaklar hesabına aktarıldığı, yapılan icra masraflarından sonra, ——–olduğunun tespit edildiği, ilgili cari hesap ekstreleri rapor ekinde sunulduğu, davacı firmanın sunmuş olduğu ticari defterlerdeki kayıtların, kendi içinde birbirini doğruladığı ve ticari defierlerin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığının tespit edildiği, davacı firmanın sunmuş olduğu defter ve belgelere göre; davalı firmanın, davacı firmaya —- tespit edildiği, ancak davalı vekilinin sunmuş olduğu davalı firma ———- davacı —- defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği, bu tutarın davalı firmanın borç bakiyesinden düşülmesi neticesinde; borç bakiyesinin — gönderilen havale :—- yapılan inceleme ve hesaplamalar neticesinde davalı firmanın davacı———-. Borçlu olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Dosyada mübrez 15/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; mahkememizin kararı doğrultusunda, davalı şirket defter ve kayıtları, dava dosyasına mübrez deliller üzerinde yapılan ve detayları yukarıda verilen inceleme ve değerlendirme sonucunda, takdiri mahkememize ait olmak üzere davacıya ait —- yıllarına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun değerlendirilmesinin mahkememize ait olduğu, davacı ile davalı arasında sözleşmenin dava dosyasında var olmadığı, davalı şirketin davacı şirkete ——- hesabına gönderildiğinden davalı şirketin borcunun kalmadığının değerlendirilmesinin mahkememize ait olduğu, davalı şirket tarafından yapılan 8.500,74 TL. ödemenin davacı şirket yasal defterlerinde var olmadığının tespitinin bilirkişi tarafından yapılmış olduğu, davalı şirketin—– davalı şirket tarafından devir alınmasından kaynaklandığı ve cari hesabın ek olarak sunulduğu,—- sunulduğu, dolayısıyla — tarihinde ödenen — davacı şirket yasal defter kayıtlarında yer almadığı görüldüğünden davalı şirket yasal defter ve kayıtlarının doğru ve gerçeği yansıttığının değerlendirilmesinin mahkememize ait olduğu, icra takibinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 01.02.2016 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği görüş ve kanaatine vardığı bildirilmiştir.
Dosyada mübrez 25/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde; mahkememize kararı doğrultusunda, davalı şirket defter ve kayıtları, dava dosyasında mübrez deliller üzerinde yapılan ve detayları raporda verilen inceleme ve değerlendirme sonucunda, takdiri tamamen mahkememize ait olmak üzere; kök raporun sonuç ve kanaatinin 3.maddesinin doğru şeklinin “Davalı şirketin davacı şirkete —– takip tarihi itibariyle —– asıl borçlu olduğu, fakat takip talebinin——- değerlendirilmesinin mahkememize ait olduğu ve——– gönderildiğinden davalı şirketin borcunun kalmadığı tespit edilmiştir.” dolayısıyla kök raporda sehven takip talebi rakamı yazılmadığı ve aradaki farkın hesap edilmediği, davalı yan tarafından — tarihinde icra müdürlüğüne —- ödemenin icra müdürlüğü tarafından hükmün infazı sırasında kapak hesabında re’sen dikkate alınması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların tacir oldukları, davacı tarafından davalı aleyhine nakliye işine bağlı olarak oluşturulan faturalara dayalı olarak cari hesap ilişkisi kapsamında ki alacak nedeniyle takibe başlandığı, tarafların tacir olması nedeniyle her iki tarafından ticari kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından inceleme günü verildiği, davacının —— alacaklı olduğu, davalının —-üzerinde yapılan incelemede davalının davacıya takip tarihi itibariyle 8.500,74 TL borcunun bulunduğu, davacının cari hesaba dayalı sunmuş olduğu irsaliyeli faturalarda teslim alanın imzası bulunmadığı, fatura miktarları yönünden davalının —— kayıtları bildirilmediği, bu nedenle her iki tarafın ticari kayıtlarını örtüşen —–davacının davalıdan alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Kalan kısım davacı tarafından ispat edilememiştir. Davacı tarafından bu miktar takibe başlanıldıktan sonra yani —–davalı tarafından —–hesabına ödenmiştir.
Davanın takip tarihi itibariyle——- bunu da takibe itiraz edildikten sonra ancak davadan evvel ödenmiş olması sebebiyle, takibin yalnız ——- olan ödeme tarihi arasında takip talebinde istenen faiz cinsi ve oranı uygulanmak suretiyle itirazın kabulüne karar verilmiştir.
Hesaplanan borç davadan önce ödendiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının——— sayılı dosyasına yapmış olduğu takibin; davacının takip tarihi itibariyle sadece 8.500,74 TL. alacaklı olduğu, bunun da takibe itiraz edildikten sonra ancak davadan evvel ödenmiş olması sebebi ile takibin —–olan ödeme tarihi arasında takip talebinde istenilen faiz cinsi ve oranı uygulanmak suretiyle ve sade takibe konan miktarın 8.500,74 TL.lik kısmına isabet eden icra masrafı, icra harcı, vekalet ücreti gibi kalemler yönünden devamına,
3-Fazlaya dair talebin reddine,
4-Hesaplanan borç davadan önce ödendiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 108,73 TL. harcın peşin alınan 201,76 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 93,03 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan ilk dilekçe gideri 144,63 TL., bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 1.732,90 TL. olmak üzere toplamda 1.877,53 TL. yargılama giderinden red/kabul oranına göre 252,96 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 1.591,69 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı..