Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1513 E. 2019/1265 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/259 Esas
KARAR NO : 2019/1200

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili Van———.Asliye Hukuk Mahkemesinin —-. Sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, 2005 yılında geçirdiği trafik kazasından kaynaklanan haklarının tazmini için davalıya mesleki sorumluluk sigortası yaptıran —– olarak tayin ettiğini, avukatın davayı süresinde açmayarak zamanaşımından reddine sebep olduğunu iddia ile adli yardım talebinin kabulü ile 5.000 TL maddi ve 25.000 TL manevi olmak üzere toplam 30.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin —- mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, olayın manevi tazminat gerektirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacağın, sorumluluk sigortası teminatından karşılanması talebine ilişkin tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Davanın ilk açıldığı Van ——.Asliye Hukuk Mahkemesinin—— Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda —- Sayılı — tarihli karar ile mahkemenin yetkisizliği ile dosyanın yetkili Beykoz Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine dosya Beykoz —-.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve mahkemenin ——sayılı esasını almış, işbu mahkemece —-Sayılı 08/02/2019 tarihli kararı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememizin —- sayılı esasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;davacı ile dava dışı avukat arasında kurulan vekalet ilişkisi gereğince dava dışı avukatın vekalet akdini kötüye kullandığından bahisle uğradıkları zararın tazmini istemiyle eldeki dava açılmıştır. Dava dilekçesinde belirtilen davacı ile dava dışı avukat ve davalılar arasındaki vekalet sözleşmesinin kaynağı olan davaların incelenmesinde davacıların tüketici konumunda oldukları, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir.28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, yasanın 87. maddesi gereğince yayım tarihinden itibaren altı ay sonra 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi , tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan ,eser ,taşıma ,simsarlık, sigorta ,vekalet , bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez .Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu ürünü evinde kullanmak üzere satın aldığını ve ayıplı çıktığını beyan ettiğinden dolayı yapılan işlem tüketici işlemi olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir.Aynı yasanın 114/1-c bendinde mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır.Mahkemenin görevi ile ilgili yasal düzenlemeler sonucunda görevle ilgili konular taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesinin —- Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi dava hukuki niteliği itibariyle tüketici işleminden kaynaklandığından dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığı halinde HMK 115. maddesi gereğince davanın usülden reddine karar verilmesi gerekeceğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri, harç vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.