Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1501 Esas
KARAR NO : 2022/32
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
Mahkememizde görülen Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ile davalı——- imzalanan poliçede —-sigorta kapsamı içine alındığını, ancak müvekkili —-meydana gelen hırsızlık fiilinin davalı şirkete Türk Ticaret Kanunun 1446.maddesi uyarınca bildirilmesine rağmen bu fiile ilişkin sigorta ödemesinin gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini, Türk Ticaret Kanunun md. 1409/1’e göre sigortacının sözleşmede öngörülen— gerçekleşmesinden doğan zarar ve bedelden sorumlu olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirkete ait taşınmazda— hırsızlık fiili meydana geldiğini ve fakat hırsızlık — kapsamına alınmasına rağmen, davalı tarafından sigorta ödemesini gerçekleştirmeyerek sorumluluğunu yerine getirmediğini, Türk Ticaret Kanunu md. 1421/2’e göre aksine bir sözleşme yoksa sigortacının sorumluluğu— başlayacağı hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin mezkur yükümlülüğü ifa ettiğini ve gerçekleşen— etmek hakkının doğmuş olduğunun izahtan vareste olduğunu, Türk Ticaret Kanunu md. 1427/1 uyarınca aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa, sigorta tazminatının nakden ödeneceğini, söz konusu sözleşmede aynen tazmine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, davalı şirketin sigorta tazminatını nakden ödemekle yükümlü olduğu, TTK md. 1427/2’ye göre sigorta tazminatın veya bedeli, sigortanın gerçekleşmesini müteakip ve — sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446.maddeye göre yapılacak ihbardan— hüküm altına alındığını, davalı şirketin TTK ‘dan ve söz konusu poliçeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek hırsızlık fiilinden meydana gelen zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL’sini ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili — Poliçesi kapsamında teminat altına alınmış olan davacı tarafa ait işyerinde —- hırsızlık — numaralı hasar dosyası açıldığını, hasar dosyasının açılmasını takiben görevlendirilen —— yapılan inceleme neticesinde, sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın, poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kaldığı anlaşılmış olduğundan davacı sigortalının hasar talebinin karşılanamadığını, davaya konu hırsızlık —- —- kesilmek kırılmak suretiyle ve — camının kırılması ile kapının açılarak içeri girilmesi sureti ile gerçekleştiğini, müvekkili şirket tarafından hasar ekspertizi için görevlendirilen—- neticesinde, — getirilmemiş olduğunun tespit edildiğini, olay anında —- çalışmadığının anlaşıldığını, işbu tespit doğrultusunda davaya konu poliçe değerlendirildiğinde meydana gelen zararın poliçe teminat kapsamı dışında olduğunun anlaşıldığını, poliçe üzerinde yer———- adresinin faal olmadığı zamanlarda—— kapısının kilitli olmasının— olduğunu, buna — durumda—- —– bulunmasının şart olduğunu, darbelere dayanıklı— olması gerektiğini,——– ——- kapalı olması ve bu merkezlerin —- tarafından mesai saatleri dışında sürekli korunuyor olması şartı aranacağını, söz konusu işyerinin kapısının kilitli olması dışında —yazılı önlemlerle eğer belirtilmişse poliçede yazılı diğer — herhangi birinin bulunmaması halinde, sigortacının oluşabilecek zararlardan dolayı sorumluluğu bulunmayacağının notunun bulunduğunu,— hırsızlık önlemleri adı altında tek tek sayıldığını, buna göre diğer —–olmaması halinde, meydana gelen hasardan sigortacının sorumlu olmayacağının açıkça belirtildiğini, sigortacının sorumluluğunun belirlenmesinde poliçede yer alan özel şartların göz önünde bulundurulması gerektiğinin Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin hasar değerlendirmesinde bir yanlışlık bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce dinlenen—-beyanında ” — görmedim, hırsızlık olayının olduğu söylenen — emniyet görevlileri ve —— gelen görevli bizden kamera kayıtlarını istedi, daha doğrusu firmadaki —- istedi, —-benden sordu, ——–gerçekleştiği gün kurmaya başlamıştık, ancak işimiz yarım kaldı, ertesi güne sarkmıştı, yani kameralar hırsızlığın meydana geldiği gün devrede değildi, ben davacı firmaya kamerayı kurma işini yüklenen firmada çalışırım,” şeklinde beyanda bulunduğu, yine dinlenen davacı tanığı—– davacı şirkete kamera kuran firmada çalışırım, hırsızlığın meydana geldiği gün davacı şirkete kamera konulması konusunda işlere başladık, ancak firmada tadilat bulunduğundan aynı gün işi bitiremedik, bir sonraki gün geldiğimizde de hırsızlığın meydana geldiğini söylediler, hırsızlık olduğu gün kameralar henüz faaliyette değildi,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanıklarından — ise ” — meydana geldiği — davacı şirketin önünde park halinde olduğu için arabamı almaya gittim, gittiğimde davacı şirketin kepenkleri kapalı ve olağanüstü bir durum yoktu, daha sonra —- emin olmamakla beraber yeniden döndüğümde davacı şirketin kepenklerinin ve—, davacı şirketten kimse yoktu, — davacı şirkete bu durumu haber —bulunmuştur.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise —- üzerinde Mahkememizce resen —- bilirkişi eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişiler—-, davacının ——– defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, davalı tarafından defter-belge ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığı, davacı—— –adresinde bulunan işyerinin; 30.08.2017 tarihinde —- kapı kilidinin kırılmak ve asma kilidin ise kesilmek suretiyle kapının açılması ve pencere camının da kırılarak işyerine girilmesi sonucu davacı beyanına göre işyerinden 100.000,00 TL değerinde——-sıralarında işyeri kapısını kapatarak kapı üzerinde bulunan kilit sistemini kilitlediği, ayrıca ek olarak ikinci bir kilit olan —ile de işyeri kapısını ——- pencerelerini açık bırakmadığı, hırsızlık olayının gerçekleştiği belirsiz saate ait herhangi bir —— görüntü kaydının bulunmadığı ve alarmın çaldığına dair de dosya kapsamında herhangi bir bilgi bulunmadığı, hırsızlık olayının gerçekleştiği tarihte işyerinde — aşamasında olduğu (davacı ve tanık beyanlarından), davacının mallarının korunması konusunda özen yükümlülüğünü eksik yerine getirdiği—- adresinde bulunan işyerinin davalı sigorta şirketi tarafından—- ticari —– paket sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, meydana gelen — yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde teminat kapsamında olmadığı, rapor edilmiştir.
Davac— tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile mezkur taleplerinin artırılarak 59.857,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini için Hukuk Muhakemeleri Kanununun md. 176 ve devamındaki hükümler çerçevesinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda: Davacı tarafça, davacıya ait işyerinde hırsızlık olayı meydana geldiği, işyerinin davalı— müracaata rağmen hasar ödemesinin yapılmadığından bahisle davalı hakkında mahkememize dava açıldığı, davacıya— adresinde—– kapsamında hırsızlığa karşı da teminat altına alındığı, davacıya ait işyerinde— geldiği, davacı şirketin oluşan zararın poliçe kapsamında giderilmesini davalı sigorta şirketinden talep ettiği, davalı sigorta şirketinin ise meydana gelen hırsızlık olayının poliçe özel şartları gereğince teminat dışı kaldığından bahisle hasar giderimi talebini reddettiği, dava konusu — — geçerli olabilmesi zemin ve veya giriş katında bulunan risklerde asgari önlemlerin alınmasına bağlıdır. — mesai saatleri dışında — kapatılmış olması veya çalışır durumda bir alarmın bulunması şarttır.— dışında — aranmayacaktır. ” düzenlemesinin bulunduğu, hırsızlığa konu işyerinin hırsızlığın olduğu tarihte işyeri alarm sistemi ile kamera sisteminin henüz kurulum aşamasında olduğu, sözleşmede belirtilen koşulların hırsızlık teminatı yönünden ‘— poliçeden 2(iki) ay sonra meydana geldiği ve hırsızlık gününde sistem takılması kadri maruf süreden çok sonradır. Bu nedenle sigortalı edimini yerine getirmemiş olup davalının tazminat yükümlülüğü doğmamış olduğu anlaşılmakla, davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 35,90 TL harç, 1.006,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.041,90 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 960,80 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettiğinden— davalı yararına taktir olunan 8.581,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.