Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1498 E. 2021/800 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1498 Esas
KARAR NO: 2021/800
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında — tarihinde —– imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkilinin edimlerini eksiksiz bir şekilde ifa ettiğini ve yapmış olduğu hizmet karşılığında davalıya fatura kestiğini, ancak davalı tarafından fatura bedelinin ödenmemesi üzerine fatura alacağının ve sözleşme gereği muaccel hale gelen alacakların tahsili için —– dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın icra
dosyasına itiraz edildiğini öğrendikten sonra —– yıllık yasal süre içinde dava açmadığını bu nedenle hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davacının müvekkili şirkete hizmet verdiği süre içinde hiçbir şekilde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, bundan dolayı da müvekkili şirketin incelemeye alındığını ve inceleme sonucunda —— müvekkilinin idari para cezasına mahkum edildiğini, söz konusu para cezasından davacı şirketin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin hizmet alamaması nedeniyle davacıya ücret ödemediğini, davacının göndermiş olduğu faturaların da —-nedeniyle şeklinde belirtilmek suretiyle müvekkili tarafından iade edildiğini, davacı şirket tarafından müvekkiline gönderilen ——olarak gözüktüğünü, davacının kendisinin alacağı olmadığını resmi kayıtları gereği kabul ettiğini, davacının hizmet vermediği aylara ilişkin ücret talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın fatura alacağına istinaden —– alacağın davalıdan tahsili için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından süresinde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının ——dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın göstermiş olduğu tanıklar duruşmaya çağrılmak suretiyle bilgi ve görgülerinin nelerden ibaret olduğu hususunda dinlenerek beyanları alınmıştır.
Davalı tanıkları için —— talimat yazılmak suretiyle tanık beyanları alınmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde —– bilirkişiye inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Taraflar arasındaki sözleşme —tarihinden itibaren —yıl süreli olarak akdedilmiştir. Sözleşmenin — maddesi hükmüne göre; taraflar sözleşme süresinin bitimine en az — kala birbirlerine yazılı olarak sözleşmenin feshedileceğini bildirmedikleri takdirde, sözleşme —- oranlarına göre artış gerçekleştirilerek devam edecektir. Hemen belirtelim ki, yukarıda belirtilen bu hüküm ile, feshedilmeyen sözleşmenin —- belirtilmiş değildir. Sadece sözleşmenin devam edeceği belirtilmiştir. Bu nedenle kanaatimizce, sözleşme genel kurala uygun olarak belirsiz süreli olarak devam edecektir. Dolayısıyla da, kanaatimizce sözleşme — yıllık sürenin sonu olan —- tarihinden itibaren belirsiz süreli hale gelmiş olup, belirsiz süreli olarak devam etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme, sürekli edimli, belirsiz süreli, kanunda düzenlenmemiş—–sözleşmesidir. Sürekli edimli ve belirsiz süreli bu tip sözleşmeler, uygun bir fesih süresi verilmek suretiyle fesih süresi sonu itibariyle feshedilebilirler. Yani süreli fesih bildirimi ile feshedilebilirler. Fakat İşbu sözleşme kanunda düzenlememiş —– sözleşme olduğundan, ne kadar süreli bir fesih bildirimi ile feshedilebileceği hususu da kanunda düzenlenmemiştir. Bu nedenle, kanunda düzenlenmiş benzer nitelikli bir sözleşme için getirilmiş olan yasal fesih bildirim süresi bu sözleşmenin feshinde de kıyasen —- uygulanmalıdır. Kanaatimizce, Kanunda düzenlenmiş benzer bir sözleşme niteliğinde olan —–dava konusu sözleşmenin bünyesine uygun olduğundan dava konusu sözleşme için kıyasen uygulanmalıdır. Buna göre, belirsiz süreli hale gelmiş olan dava konusu sözleşmeyi her iki taraf da —– ay öncesinden fesih bildiriminde bulunmak suretiyle sona erdirme hakkı sahiptir. Fakat davacı, davalının hizmet bedeli borçlarını ödememesi nedeniyle sözleşmeyi —— nolu madde hükmüne istinaden derhal ve haklı olarak feshetmiştir. Dolayısıyla da sözleşmenin normal olarak sona ereceği tarihe kadar hak kazanacağı hizmet bedeli alacakları muaccel hale gelmiş olup, bu alacaklarını davalıdan talebe hak kazanmıştır. İşbu belirsiz süreli sözleşmenin normal olarak sona ereceği tarihin ise — ay olarak kabul edilmesi gerektiğinden—-kanaatimizce davacı fesih tarihinden sonraki — aylık hizmet bedeli alacağının tahsiline davalıdan talebe hak kazanmıştır. — belirsiz süreli olarak uzadığı dönemde, davacının aylık hizmet bedeli alacakları —-Davacı bu alacakların faturasını düzenlememiş olduğundan— tutarlarının ödenmesini talep edebilecektir. Davacının sunmuş olduğu fatura örnekleri incelendiğinde, aylık hizmet bedeli alacaklarının —olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre kanaatimizce davacı, fesih sonrası döneme ilişkin ——- alacağının davalıdan tahsilini talebe hak kazanmıştır. Son olarak şu hususu belirtelim ki; davalı, davacının yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle kendisine İdari para cezası kesildiğini, bu nedenle de akdi ilişkiye devam etmenin kendisi için çekilmez hale geldiğini iddia etmiş ve bu iddiasını ispata yönelik olarak ——- yazısını sunmuştur. Fakat bu yazının İncelenmesi kurulumuzun uzmanlığını girmeyip, —– uzmanlığını girdiğinden; bu yazıdan hareketle, davacının yükümlülüklerini ihlal ettiği ve davalının da bu nedenle ödemeleri haklı olarak durdurduğu ve sözleşmeyi eylemli olarak feshettiği yönünde bir kanaate ulaşılamamıştır. —— aittir. Davacının davalıdan toplam —-alacağı olduğu, bu alacağın, sözleşmenin——oranı üzerinden işletilecek akdi temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalı itirazları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetine iş güvenliği uzmanı bilirkişinin dahil edilerek bilirkişi raporu alınmıştır.
İş güvenliği uzmanı Bilirkişi raporunda; —– saptadığı eksiklikleri giderilmesi için işverene bildirmek olup, bu eksiklileri giderilmesi işverenin sorumluluğundadır. Dava konusu olayda davacı firma —- görevini yerine getirdiği, eksiklikleri davalı işverene bildirdiği, davalı işverenin eksiklikleri bildirilen şekilde ve zamanında gidermeyerek idari para cezası ile karşı karşıya kalmış olduğu anlaşılmıştır. Davalı işveren, davacı firmanın hizmet verdiği süre içerisinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek —– idari para cezası ile karşı karşıya kaldığını iddia etmiştir. Davacı firmanın ve davalı işyerinde görevlendirdiği —— görevini yerine getirmediğine ilişkin bir tespitte bulunulamamış olup, söz konusu idari para cezasının düzenlenmesinden davalı işverenin işyerinde —- ilişkin tedbirleri almasının etkili olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek Ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti Ek raporunda; Yeniden yapmış oldukları inceleme ve değerlendirmeler sonucunda Kök raporda varmış oldukları kanaat ve düşüncelerde bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilerek, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde —– bilirkişi ile hesap uzmanı bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak düzenlenen denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşme — yıl süreli olarak akdedildildiği, —- nolu maddesi hükmüne göre; taraflar sözleşme süresinin bitimine en az — birbirlerine yazılı olarak sözleşmenin feshedileceğini bildirmedikleri takdirde, sözleşme—–oranlarına göre artış gerçekleştirilerek devam edecektir. Hemen belirtelim ki, yukarıda belirtilen bu hüküm ile, feshedilmeyen sözleşmenin —– belirtilmiş değildir. Sadece sözleşmenin devam edeceği belirtilmiştir. Bu nedenle sözleşme genel kurala uygun olarak belirsiz süreli olarak devam edeceği, —– tarihinden itibaren belirsiz süreli hale gelmiş olup, belirsiz süreli olarak devam etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme, sürekli edimli, belirsiz süreli, kanunda düzenlenmemiş —- bir işgörme sözleşmesidir. —– —- bir sözleşme olduğundan, ne kadar süreli bir fesih bildirimi ile feshedilebileceği hususu da kanunda düzenlenmediğinden, Kanunda düzenlenmiş benzer bir sözleşme niteliğinde olan —– konusu sözleşmenin bünyesine uygun olduğundan dava konusu sözleşme için kıyasen uygulanmalıdır. Buna göre, belirsiz süreli hale gelmiş olan dava konusu sözleşmeyi her iki taraf da ——– öncesinden fesih bildiriminde bulunmak suretiyle sona erdirme hakkı sahiptir. Fakat davacı, davalının hizmet bedeli borçlarını ödememesi nedeniyle sözleşmeyi —– madde hükmüne istinaden derhal ve haklı olarak feshetmiştir. Dolayısıyla da sözleşmenin normal olarak sona ereceği tarihe kadar hak kazanacağı hizmet bedeli alacakları muaccel hale gelmiş olup, bu alacaklarını davalıdan talebe hak kazanmıştır. İşbu belirsiz süreli sözleşmenin normal olarak sona ereceği tarihin ise– ay olarak kabul edilmesi gerektiğinden, davacı fesih tarihinden sonraki — aylık hizmet bedeli alacağının tahsiline davalıdan talebe hak kazanmıştır. Sözleşmenin belirsiz süreli olarak uzadığı dönemde, davacının aylık hizmet bedeli alacakları——Davacı bu alacakların faturasını düzenlememiş olduğundan —- ödenmesini talep edebilecektir. Davacının sunmuş olduğu fatura örnekleri incelendiğinde, aylık hizmet bedeli alacaklarının —olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacı, fesih sonrası döneme ilişkin —– alacağının davalıdan tahsilini talebe hak kazanmıştır. Davalı, davacının yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle kendisine İdari para cezası kesildiğini, bu nedenle de akdi ilişkiye devam etmenin kendisi için çekilmez hale geldiğini iddia etmiş ve bu iddiasını ispata yönelik olarak İlgili İdare yazısını sunduğundan rapora itirazında irdelenmesi için önceki bilirkişi heyetine iş güvenliği uzmanı bilirkişinin dahil edilerek bilirkişi raporu alınmıştır. Dosyada mübrez denetime uygun olan rapor da dikkate alınaraki —— görevi, saptadığı eksiklikleri giderilmesi için işverene bildirmek olup, bu eksiklileri giderilmesi işverenin sorumluluğundadır. Dava konusu olayda davacı —– görevini yerine getirdiği, eksiklikleri davalı işverene bildirdiği, davalı işverenin eksiklikleri bildirilen şekilde ve zamanında gidermeyerek idari para cezası ile karşı karşıya kalmış olduğu anlaşılmıştır. Davalı işveren, davacı firmanın hizmet verdiği süre içerisinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek —— idari para cezası ile karşı karşıya kaldığını iddia etmiştir. Davacı firmanın ve davalı işyerinde görevlendirdiği —— görevini yerine getirmediğine ilişkin bir tespitte bulunulamamış olup, söz konusu idari para cezasının düzenlenmesinden davalı işverenin işyerinde—– ilişkin tedbirleri almasının etkili olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından ve icra takibinden sonra ödeme olduğu davacı tarafça belirtildiği, ödenen kısım yönünden açılan davada hukuki yarar olmadığından, dinlenen tanık beyanlarından, davacı tanıkları davacının iddiasını ispatlamaya çalıştığı, davalı tanıkları ise davalının savunmasını ispatlayama çalıştığı, davacının dinlenen tanık beyanları ve düzenlenen bilirkişi raporları da dikkate alınarak, icra dosyasında ödeme emrine yapılan itirazın davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belgenin olmadığı, dolayısıyla davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, hak düşürücü sürenin tebliğle başlayacağı kanaatine varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- icra takibinde belirtilen ikinci asıl alacak yönünden kısmen kabulü ile, takibin bu miktar üzerinden takip şartlarındaki haliyle aynen devamına, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine, İcra İnkar tazminat talebinin başlangıçta belirli olmadığından özünde haksız fiil teşkil ettiğinden şartları oluşmadığından, reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı tarafça kötü niyetli takip tazminatı talep edilmiş ise de davacının alacağı soyut olmadığı ve kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından bu konuda karar verilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —-icra takibinde belirtilen ikinci asıl alacak yönünden kısmen kabulü ile, takibin bu miktar üzerinden takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,
2- Fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine,
3- İcra İnkar tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Davacı tarafça yapılmış, 35,90 TL başvurma harcı, 241,02 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı olarak toplam 282,12 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere, talimat ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.320,95 TL masraf olmak üzere toplam 2.603,07 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 797,58 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış 160,80 TL yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 111,53 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen miktar üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Alınması gereken 440,60 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 241,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 199,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——- Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 10/11/2021