Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1493 E. 2022/509 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1493 Esas
KARAR NO : 2022/509
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Şirket ile Müvekkili——-kurulduğunu, Ticari alışveriş esnasında bir kısım malların davalı şirkete teslim edildiğini, ancak teslim edilen malların bedellerinin davalı yanca müvekkili şirkete ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine —–Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine karşı davalı tarafından itiraz edildiğini, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız olarak yapıldığını beyan ederek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen—- Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden — tarihinde —— alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında takibe konu edilen ürünler davalıya teslim edilmiş ise davacının ödenmeyen fatura alacağı var ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişinin incelemesi yapılması için dosya —— Ticaret mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiştir.
— talimat dosyasında alınan mali müşavir bilirkişinin raporunda özetle; Davacı tarafından cari hesap alacağına karşılık davalı aleyhine —– aşağıdaki şekilde icra takibi başlatılmış olduğu, —— Davalının ibraz edilen ——- yılı ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu, Davalının ticari defter kayıtlarına göre —-tarihi itibari ile davalının davacıya —-borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, —-Alıcılar hesabında takip tarihi —– tarihi itibariyle davalının davacıdan —alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, Davalının davacıya düzenlediği faturalar incelendiğinde—– tarihli —– faturadan kaynaklanan ayıplı maldan doğan zarar açıklamalı olarak davacı şirket adına düzenlendiği diğer —- nolu faturanın ise davacı şirket adına değil başka bir vergi kimlik numarasına sahip farklı bir tüzel kişilik olan —-adına düzenlendiği, Davalının farklı bir tüzel kişilik adına düzenlediği faturanın davacı hesabından mahsup edilemeyeceğinden bu tutarın —- hesabındaki bakiyeden düşülmesi gerektiği, bu durumda —- hesabında davalının davacıdan —- alacaklı olacağı ancak davacı yan icra takibini yaparken davacının düzenlediği ——- ayıplı maldan doğan zarar açıklamalı faturayı düşmediği, ayıbın bildirilip bildirilmediği de dosya kapsamında belli olmadığından davalının bu ayıplı mal bildirimi ya da davacının kabulünde olan bir ayıp olup olmadığını kanıtlaması gerektiği, ayıplı mal bedeli ile ilgili belge sunulması durumunda davalının borcunun ——olacağı, aksi halde ise —- davalının davacıya borçlu olacağı, diğer fatura bedeli olan başka bir tüzel kişilik olan —-adına düzenlenen alacağın ayrı bir dava konusu alacak bedelini oluşturduğu, Davacı yan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamının incelenmesi ve Talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun da irdelenmesi suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davacı —– üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin—— asıl alacak üzerinden Harçlandırmak suretiyle Davalı Şirket aleyhine İkame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında, —- yer alan, ancak —— Nolu faturadan Kaynaklı Ayıplı Maldan kaynaklanan Zarar” içerikli Davalı Şirket Faturasına ilişkin Takdirin Mahkemeye ait olacağı, Davacı Şirketin Takip öncesine ilişkin olarak Temerrüt Faizi Talep edip, edemeyeceği Hukuki Değerlendirmeye muhtaç olup, Davacının İşlemiş Faiz Talebinin Takdirinin Mahkemeye ait olabileceği Sonuç ve Kanaatlerine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalıya teslim edilen mallar karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı yanca ——- tarihli dilekçesinde davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması ve yapılan işlerin de faturaya bağlanıp cari hesaba yansıtılması ve buna binaen takip başlatılması nedeni ile öncelikle tarafların defter incelemelerine bakılmıştır. Davacı ticari defter ve kayıtlarında, davalı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunduğu, bu durumun davalı ticari defter ve kayıtlarında da tespit edildiği, davacı kayıtlarında yer alan fatura toplamının —- olduğu, davalı kayıtlarında da davacıdan alınan faturalar toplamının —- olduğu, tarafların mutabık oldukları üzere —- kısmi ödeme yapıldığı ve taraf ticari defterlerinde fatura tutarlarından mahsup edilmek üzere kayıt altına alındığı; davacı şirketin davalı şirketten —- asıl alacağı bulunduğu, tarafların—- ticari defter kayıtlarının ve bu kayıtlar sonucu oluşan—- borç/alacak bakiyesinin birbirlerini teyit ettikleri tespit edilmiş olup, tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki uyumsuzluk sebebi olan davalı yanca düzenlenen faturalar olan —- nolu faturaların davacı kayıtlarında yer almamasıdır. Davalı tarafından düzenlenen — faturanın davacı şirket adına düzenlenmediği ve dava dışı —- Adına düzenlendiği bu nedenle davacı alacağından mahsup edilemeyeceği anlaşılmakla, ——– içerikli fatura yönünden ise davalı tarafta malların ayıplı olduğuna dair herhangi bir delil tespiti, yetkili makamlarca alınmış bir belge ya da özel bir inceleme raporu sunamamış bulunduğundan, mahkememizce malların gizli ayıplı olduğunun ispat edilemediği sonucuna varılmıştır. Hal böyle olunca, malların ayıplı olmadığı kabul edilmiş, bedelinin ödenmesi gerektiği belirlenmiştir. Yukarıda da izah edildiği üzere, taraflar arasında malın teslim edilip teslim alınmadığı hususunda bir ihtilafın bulunmadığı, davalı tarafın malın teslim aldığını kabul ettiği ancak ayıplı olduğunu iddia ettiği, bu hususta ispat edilememiş olduğundan; davacının alacağını ispat ettiği, davada işlemiş faize ilişkin bir talebin bulunmadığı, alacağın likit olduğu, davalı itirazının haksız olduğu mahkememizce kabul edilmekle; Sadece asıl alacağa yapılan itirazın iptali yönünden açılan itirazın iptali talebinin KABULÜ ile; davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın sadece asıl alacak yönünden iptali ile takibin sadece asıl alacak olan—– üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara yıllık %9,75 avans faiz uygulanmasına, davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilerek, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Sadece asıl alacağa yapılan itirazın iptali yönünden açılan itirazın iptali talebinin KABULÜ ile;
Davalının——-Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın sadece asıl alacak yönünden iptali ile takibin sadece asıl alacak olan 61.268,10 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara yıllık %9,75 avans faiz uygulanmasına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 61.268,10 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 4.185,22 TL harçtan, peşin alınan 728,19 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.457,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 728,19 TL peşin harç olmak üzere olmak üzere toplam 764,09‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 1.980,15 TL(1.800,00 TL bilirkişi ücreti+180,15 TL posta/tebligat) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 8.764,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2022