Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1485 E. 2020/485 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1485 Esas
KARAR NO : 2020/485

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin— faaliyet gösteren bir şirket olup müvekkili şirket ile ticari ilişkilerinin mevcut olduğunu, müvekkilinin davalıya vadeli şekilde ve— birimi üzerinden; ham madde sattığını, bunun karşılığında davalı tarafından yapılan ödemelerin ise fiili ödeme günündeki TL karşılıkları hesaplanarak cari hesaptan mahsup edildiğini, zira davalıya kesilen fatura tarihindeki kur İle fiili ödeme günündeki kur arasında fark bulunması halinde belirli dönemlerde davalıya kur farkı faturaları düzenlenerek gönderildiğini, davalının, kesilen faturaların belirlenen ödeme tarihlerinde ödenmemesi nedeniyle, alacağına ilişkin fatura ve fiili ödeme tarihleri arasındaki kur farkı da hesap edilmek sureti ile cari hesapta yer alan ve kur farkından doğan alacağının davalıdan tahsili için Anadolu——-sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davacının müvekkili şirkete fiyat farkı faturası kesmesinin kanunen mümkün olmadığını, kesilen faturaların haksız ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar; arasında kur farkının hesaplanarak fatura edileceğine ilişkin herhangi bir anlaşma bulunnhadığını, davacının kötü niyetli ve lehine haksız kazanç sağlamak maksadı ile hareket ettiğ|ni, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının itiraz edilen kur farkı faturalarını yasaya, vergi mevzuatı ve uygulamalarına aykırı bir biçimde KDV’li olarak kestiğimi, kur farkı faturalarına KDV eklenemeyeceğini, taraflar arasındaki ticari ilişkideki fiili uygulamanın anlaşılması ve taraflar arasında bu yönde herhangi bir uygulama bulunmadığının anlaşılması ve ispatı için tarafların ticari defter kayıtlarının geriye dönük 10 yıl için incelenmesi gerektiğini belirterek haksız açılan davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile haksız icra tazminatına hükmedilmesine ve ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya kesilen kur farkına ilişkin takip konusu faturaların taraflar arasında varsa sözleşme yada benimsenmiş bir uygulama ile davacı tarafından takip konusu miktar ile ilgili davalının yaptığı itirazın iptali gerekip gerekmediği konusunda noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 20/01/2020 tarihli raporunda, davacı ile davalının uyuşmazlık konusunun , davacının davalı tarafa kesmiş olduğu—— dahil 92.319,40 TL. tutarındaki fatura bedelinden kaynaklandığı, davacının davalı tarafa kesmiş olduğu mal ve hizmet faturalarını yabancı para birimi üzerinden — tanzim ettiği, Düzenlenen faturaların üzerinde yabancı para biriminin TL. karşılığı kurtutannın ayrıca gösterildiği, davacının ve davalının karşılıklı hesapları üzerinde yapılan incelemelerde aradaki fark olan 92.319,48 TL. tutarın , 97.319,40 TL. sinin davacı tarafın davalı tarafa kestiği ve kayıtlarına intikal ettirdiği kur değerleme faturası tutarınıri olduğu , kalan farkın ( 0,08 TL.) yabancı para kur çeviriminden kaynaklanan küsürat farkı olduğu, davacı tarafın davalı tarafa kesmiş olduğu mal ve hizmiet faturalarını yabancı para birimi üzerinden —- tanzim ettiği, Düzenlenen faturalarını üzerinde yabancı para biriminin TL. karşılığı kur tutarının ayrıca gösterildiği, davacının 2017 ve 2018 yıllarında 3 adet fatura ile toplam 9.466,83 TL. tutarında Kur Farkı faturası kestiği, kesilen bu faturaların davalının yasal defterlerine kaydettiği ve faturalara herhangi bir itirazın olmadığı, davacı defter kayıtlarının incelenmesinde davalının hesap bakiyesinin 92.319,48 TL. olduğu, davalı defter kayıtlarının İncelenmesinde davacının hesap bakiyesinin bulunmadığı, davacı tarafından davalıya kesilmiş ve davacı kayıtlarında bulunan uyuşmazlık konusu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafından davalıya kesilmiş bulunan uyuşmazlık konusu faturanın davalıya teslim edilip edilmediğinin İspatının davacıya aît olacağı rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporuna davalı tarafından itiraz edilmiş, Mahkememizce, dosya önceki bilirkişiye verilerek taraflar arasındaki süregelen ticari ilişkide kesilen faturaların ödeme tarihleri itibariyle taraflar arasında kur farkı uygulaması bulunup bulunmadığı, varsa davacı tarafından kesilen faturalar ve davalının ödemeleri doğrultusunda ödeme tarihleri itibariyle davacının kur farkından kaynaklanan bir alacağı varsa takip tarihi itibariyle Euro olarak miktarının belirlenmesi konusunda ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 26/06/2020 tarihli ek raporunda, taraflar arasında kur farkı alacağını öngören sözleşmenin bulunmadığı, Davacı tarafından davalıya kesilen faturaların dönem içerisinde kesilmiş bulunan kur farkı faturası hariç olmak üzere —-üzerinden tanzim edildiği, Tanzim edilen faturaların üzerinde faturaya ait —— içerisinde davacının — kesmiş olduğu faturalara Davalının itirazı ile ilgili bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, dava dosyası içerisinde bulunan davacının davalıya kesmiş olduğu 2017-2018 yıllarına ait 3 adet kur farkı faturası olduğu, davalının daha önce tarafına kesilmiş bulunan kur farkı faturalarına bir itirazda bulunmadığı ve defter ve kayıtlarına intikal ettirdiği, davacı ile davalının aralarındaki ticari ilişkinin —— üzerinden yapıldığı kanaatine varıldığı, davacı tarafından davalıya kesilmiş ve davacı kayıtlarında bulunan uyuşmazlık konusu kur farkı faturasını davalı defter kayıtlarında yer almadığı, 30.09.2018 tarihi itibariyle Yapılan hesaplamalar sonucunda Davacının davalıdan: Katma Değer Vergisi Hariç ; 79.217,54 TL. karşılığı 11.397,38 EURO Katma Değer Vergisi Dahil ; 93.476,70 TL. karşılığı 13.448,91 EURO Kur farkı alacağı olduğu, davacının davalıdan olan—-kur farkı alacak tutarının aynı zamanda takip tarihindeki alacak tutarı olduğu rapor edilmiştir.
Davalı vekili tarafından rapora itiraz edildiği, Mahkememizce, Rapor usulüne uygun ve denetime elverişli olarak düzenlenmiş olmakla davalı vekilinin rapora itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibarı ile;davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün ——-. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 25.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 26.11.2018 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu, eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla takip dayanağının taraflar arasındaki cari hesap alacağına dayandırıldığı, taraflar arasındaki ticari alışverişin ihtilafsız olduğu, ihtilafın bu alışverişin döviz cinsi üzerinden yapılıp yapılmadığı, ve davacının kur farkından kaynaklanan fatura düzenleyip düzenlemeyeceği hususunda olduğu, tarafların tacir olması nedeni ile taraf kayıtları üzerinde mali müşavir marifeti ile bilirkişi incelemesi yapılmış, her iki tarafın defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının takip konusu olan cari hesaba dayalı faturaları yabancı para üzerinden tanzim ettiği , ve tanzim tarihindeki yabancı para birimi kurunu belirttiği, davalı kayıtlarına göre de davacıdan almış olduğu faturaları yabancı para birimi üzerinden tanzim tarihindeki yabancı para birimi kuru üzerinden belirttiği, 01.01.2017 açılış kaydında davalının 25.112,58 TL borçlu olduğu 2017 yılında alınan fatura ve yapılan ödemelerin defter kayıtlarına alındığı, 31.12.2017 tarihi itibarı ile 97.026,55 TL borçlu devrettiği, 2018 yılı hesap ekstresinde fatura ve yapılan ödemelerin defter kayıtlarına işlenmesi ile davacııya borçlu bulunmadığı, taraflar arasında kur farkını öngören bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların Euro cinsinden tanzim edildiği,tanzim edilen faturaların üzerinde faturaya ait yabancı para biriminin karşılığı kur tutarının yazılı olduğu, dönem içinde davacının yabancı para birimi ile kesmiş olduğu faturalara davalının bir itirazı bulunmadığı gibi kendi defterlerine de bu şekilde intikal ettirdiği, mali müşevir bilirkişi tarafından denetime olanak verecek şekilde hazırlanan rapora göre davacının takip tarihi itibarı i 11.397,38 Euro alacağı bulunduğu ve bu miktar üzerinden itirazın iptali ile bu miktara 3095 S.Y nın 4/a maddesi gereğince takip tarihinden itibaren bu döviz cinsinden mevduata kamu bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladığı faiz uygulanması gerektiği, davalı tarafından inkar edilen alacak likit olmakla İİK 67/2 maddesi gereğince 11.397,38 Euronun takip tarihi itibarı ile TL karşılığının % 20 si oranında davalının tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının İst. And. ———sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 11.397,38 Euro ya kamu bankalarının bu döviz cinsinden 1 yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmak suretiyle TL karşılığı üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davalının İİK 67/2 md. Gereğince 11.397,38 Euronun takip tarihi itibariyle TL karşılığının % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Kabule göre alınması gerekli 4.709,32 TL harçtan peşin alınan 853,62 TL harcın ve 353,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.502,31 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2020 yılı — uyarınca davacı yararına taktir olunan 14.017,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre 2020 yılı —– davacı yararına taktir olunan 2.158,54 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davacının peşin yatırdığı 853,62 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL harç, 1.105,50 TL tebligat, yazı ve bilirkişi ücreti gideri ki cem’an 1.141,40 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.113,34 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.