Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1483 E. 2019/1512 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1483 Esas
KARAR NO : 2019/1512

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket İle davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkili şirketin ticari defter kayıtları, kayıtların mesnedi olan belgeler ve faturalar uyarınca davalı şirketten—– alacaklı olduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı vekili tarafından yapılan itirazda her ne kadar gerçek ve mevcut bir alacak olmadığı öne sürülse de, müvekkili şirket tarafından kesilen faturalardan davalı ve müvekkili şirket arasında bir ticari ilişkinin olduğunun tartışmasız olduğunu, alacağın likit olmasına rağmen icra takibine itiraz eden borçlunun İtirazı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olup kötü niyetli olduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının İcra takibine yapmış olduğu itirazın İptaline, takibin devamına, alacağın likit olması ve itirazın kötü niyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20’ından az olmamak kaydı ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirkete dava dilekçesinden başka herhangi bir evrak tebliğ olmadığını dolayısıyla müvekkiline tebliğ olmayan davacının sunduğu delillere karşı delil sunma ve cevap vermek haklarının olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı firmadan herhangi bir hizmet veya mal alınmamış olduğunu ve tarafların arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, müvekkili şirketin haksız olarakaçılan ilamsız icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafından dosyaya sunulan faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, verilmeyen bir hizmetten veya maldan kaynaklı fatura kesilmek suretiyle müvekkilinin borçlandırılabilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağın olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı tarafından takibe konu faturalara dayalı hizmet/ürün davalıya verilmiş ise davalının ödenmeyen fatura alacağı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiş, HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşıldı.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 03/07/2019 tarihli raporunda, Davacı şirketin incelenen 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın ise defter ve belge ibraz etmediğinden incelenemediği, mal teslimi ve ticari ilişkinin ispatı yönünden; Fatura içeriği malın teslimine ilişkin sevk irsaliyesinin teslim alan bölümünde davalı şirket adına —– isimli şahsın imzasının bulunduğu, takip dosyasına da sunulan imzalı sevk İrsaliyesine davalı tarafın imza İtirazında bulunmadığı, böylelikle malı teslim alan kişinin — davalı adına yetkili kişi olduğu kabulüne göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve mal tesliminin karinesinin oluştuğu, davalının cevap dilekçesinde taraflar arasında sözleşme bulunmadığından düzenlenen belgenin fatura niteliği taşımayacağını beyan etse de faturayı/sevk irsaliyesini alan davalının kanunî süresi içerisinde İtiraz etmemesi halinde içeriği mail teslim aldığının karinesinin oluşacağından, ispat yükü bu durumda yer değiştirip aksinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği, dosyadaki delil durumuna göre davalının malı teslim almadığına dair belge sunmadığı gibi defter ve belge de ibraz etmediği,yanı sıra takip konusu borcu ödediğine ilişkin somut belgenin de sunulmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davacının teslim tesellümü ispatlanan alacağın talep edebileceği, davacı Alacağı Yönünden; Teslim tesellümü İspatlanan ve ödenmediği anlaşılan, davacının kendi defterlerinde de kayıtlı olduğu tespit edilen mal bedeli karşılığı davacının — takip tarihi itibariyle— alacaklı bulunduğu, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında reeskont avans talebinin yerinde olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili davalarının kabulünü talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve mal tesliminin karinesinin oluştuğu, davalının cevap dilekçesinde taraflar arasında sözleşme bulunmadığından düzenlenen belgenin fatura niteliği taşımayacağını beyan etse de faturayı/sevk irsaliyesini alan davalının kanunî süresi içerisinde İtiraz etmemesi halinde içeriği mail teslim aldığının karinesinin oluşacağından, ispat yükü bu durumda yer değiştirip aksinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği, dosyadaki delil durumuna göre davalının malı teslim almadığına dair belge sunmadığı gibi defter ve belge de ibraz etmediği,yanı sıra takip konusu borcu ödediğine ilişkin somut belgenin de sunulmadığı davacının defter belgelerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve HMK 2222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, inceleme gününün davalıya meşruhatlı davetiye ile tebliğ edildiği ancak davalı tarafından defter ibraz edilmediği.davacı defterlerinin HMK anlamında delil niteliğinde kabul edilmesi için her iki tarafın kayıtlarının incelenmesi gerektiğidavalı meşruhatlı davetiye tebliğine reğmen defter sunmayarak davacı defterlerinin kendi defterleri ile uyumlu olup olmadığı ve bundan çıkacak sonuca engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığına katlanması gerektiği, taraflar tacir olduğundan davalının defter tutmadığını iddia edemeyeceği gibi bu konuda HMK 222/3 anlamında yemin etmesine de gerek bulunmaksızın Yargıtay —.H.D 2016/4087 E-2017/261 K ve Yargıtay —.Hukuk Dairesinin 2017/2973 E-2018/7576 K sayılı kararları ile benimsendiği üzere davacı kayıtları ile sabit olan alacak yönünden davacının teslim tesellümü ispatlanan alacağın talep edebileceği, davacının, her iki tarafın ticari defterlerine göre davalıdan davaya konu takip ile istenilen 6.490,00 TL alacağın tespit ve kabul edildiği anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının İst. And. –. İcra Müd. –. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın— üzerinden iptali ile takip talebindeki koşullarla devamına, davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan, davalının İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen ve likit bulunan—oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalının İst. And.—. İcra Müd.—–. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın — üzerinden iptali ile takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Davalının İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen ve likit bulunan —-oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli— harçtan peşin alınan — harcın ve icra veznesine yatırılan— harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı —- uyarınca davacı yararına taktir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak— başvurma harcı, 78,39 TL peşin harç,— tebligat ve yazı gideri ki cem’an— yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.