Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1470 E. 2021/187 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1470 Esas
KARAR NO : 2021/187

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin davalı şirket ile yaklaşık 9 yıldır ticari ilişkisinin olduğunu, müvekkilinin 2020 yılından beri davalı şirkete —- —– — taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya göre müvekkilinin yazılı sipariş göndermeden önce tarafların sözlü olarak görüşmeye istinaden 21.09.2018 tarihinde müvekkilinin davalı şirkete üretilecek malların siparişini — gönderdiğini ve davalı şirketin gönderilen —onaylayarak müvekkiline gönderdiğini, alınan onay sonrasında üretilecek malın yerleştirilmesi için müvekkilinin — verdiğini, davalı şirketin — onay verdikten sonra müvekkiline— verdiklerini ve — olarak anlaşılan şirketin artık– müsaade etmediğini bu nedenle — bildiklerini müvekkilinin hem onaylanan — istinaden sipariş verdiği — için ödemiş olduğu tutardan ötürü hem de malı satamamaktan dolayı elde edeceği kardan yoksun kaldığı için maddi olarak zarar gördüğünü, davalı şirketin söz verdiği gibi malları üretmemesinden dolayı, müvekkilinin müşterileri nezdinde ticari itibarını sarstığını, müvekkilinin müşterilerinin gözünde sözüne güvenilmeyen, malları zamanında teslim edemeyen bir tedarikçi olarak algılandığını, bu durumun müvekkili şirketin kişilik haklarına ciddi zarar verdiğini iddia ile şimdilik 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı adresi olarak gönderilen adresde——– ünvanının — —- olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; müvekkilinin davacı şirket ile sürekliliği olmamakla birlikte — bulunduğunu, davacı şirket tarafından sipariş vermeden — fiyat teklifi istendiğini, bundan sonra taraflar fiyatlar ve ödeme konusunda anlaştıktan sonra– yapıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan müvekkili tarafından düzenlenmiş — anlaşılmış olmakla birlikte müvekkilinin mevcut piyasa şartları gereği ödemenin nakit ve peşin olarak yapılması yönündeki şartı nedeniyle siparişin netlik kazanmadığını,– faturanın düzenlenmiş olmasının bir ödemenin veya üretimin yapıldığı anlamına gelmediğini, davacının sunmuş olduğunu siparişini verdiğini iddia — müvekkilinin düzenlemiş olduğu —– faturanın tarihinin ise 20.09.2018 olduğunu, buda göstermektedir ki müvekkilinden teklif almadan ve siparişi kesinleştirmeden — verildiğini, şayet varsa —- arasında illiyet bağının bulunmadığını, davacının ikinci delil olarak sunmuş olduğu — faturanın, müvekkilinin düzenlemiş olduğu —- — tarihli olduğu dikkate alındığında bu faturadaki — müvekkili arasında illiyet bağının bulunmadığını göstermekte olduğunu, davacı tarafından sunulan — tarihli ——————– tarihli faturadaki —- — olmak üzere toplam 15.495 olduğunu, oysa davacı şirketin istemi üzerine müvekkili tarafından düzenlenen — faturadaki ürün toplamının 6.000 adet olduğunu, 6.000 adet ürün için —- eden davacının kötü niyetli olduğunu açıkça gösterdiğini, davacının henüz kesinleşmemiş bir siparişten dolayı maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasının soyut olup dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, kabul anlamına gelmemek üzere, ——— ödenmesi yönünde —– edilmesi halinde bedelinin ödenmesine karar verilecek olan ——– olduğunun tespiti ile kendilerine teslimine de karar verilmesini talep etmiş, davanın esasdan reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ticari ilişkiden kaynaklı uğranılan maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; — dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığnını, davacı tarafından— davalıya gönderilip gönderilmediği, davalı tarafından bunun onaylanıp onaylanmadığı, —- imzalanmasının sözleşme ilişkisinin kurulmasında — olmadğı, davalının bu davanın davalıya yöneltilip yöneltilmeyeceğine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların ticari defterleri üzerinde belirlenen gün ve saatte bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ancak inceleme günü davacı tarafın hazır olmadığı, defterlerin sunulmadığı ve bilirkişi ücretinin yatırılmamış olması nedeniyle bilirkişi incelemesinin yapılamadığına dair tutanak tanzim edilmiştir.
Daha sonra dosya üzerinde — rapor alınmasına karar verilmesi üzerine dosya —bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; Dosya mevcudu üzerinde yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde; Nihai takdiri ve her türlü hukuki takdiri tamamen Yüce Mahkemeye ait olmak üzere ; Davacı ile Davalı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğu, Davacının kendisine tebligat yapıldığı halde defterlerini incelemeye ibraz etmediği, Dava dosyası içerisinde bulun bilgi ve belgelerden davacının maddi zararının tespit edilebilmesinin mümkün olamayacağı, Davacının talep etmiş olduğu maddi zararının tespit edilebilmesi için raporun değerlendirmeler bölümünde belirtilen hususların tespit edilmesi gerektiği, Davanın kabulü halinde , davacının talep ettiği manevi tazminat konusunda takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle ticari ilişkiden kaynaklı uğranılan maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin olup, Tarafların delilleri toplanarak, tarafların ticari defterleri üzerinde belirlenen gün ve saatte bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ancak inceleme günü davacı tarafın hazır olmadığı, verilen sürenin kesin olduğu, defterlerin sunulmadığı ve bilirkişi ücretinin yatırılmamış olması nedeniyle bilirkişi incelemesinin yapılamadığına dair tutanak tanzim edilerek dosya üzerinden inceleme yapılmak üzere Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesi üzerine dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Davacı ile Davalı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğu, Davacının kendisine tebligat yapıldığı halde defterlerini incelemeye ibraz etmediği, Dava dosyası içerisinde bulun bilgi ve belgelerden davacının maddi zararının tespit edilebilmesinin mümkün olamayacağı, ispat yükünün davacı da olduğu, dosyada ispata yarar delil ve belge bulunmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Maddi tazminat talebi yönünden — ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebi yönünden — ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 59,30 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 453,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, Davalı vekilinin yüzüne karşı, mazereti red edilen davacı vekilinin yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.