Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1468 E. 2022/24 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1468 Esas
KARAR NO: 2022/24
DAVA: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
Mahkememizde görülen Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı— akdedildiğini; davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı—- arasında düzenlenen genişletilmiş —- müvekkili şirket lehine dain-i mürtehin şerhi bulunduğunu; dava dışı sigortalının kredi sözleşmesindeki edimlerini ifada temerrüte düştüğü; bu kapsamda kat ihtarı keşide edildiği; genişletilmiş —– plakalı araçların pert statüsünde olduğunun, müvekkili şirket tarafından öğrenilmesi üzerine, davalıya —günü gönderilen yazı ile — müvekkili bankaya ödenmesinin istenildiğini; bu yazıya yanıt verilmemesi üzerine, —-yevmiye ile keşide edilen ihtarname ile hasar bedellerinin müvekkili şirkete ödenmesinin istenildiğini; bunun üzerine davalı şirket tarafından müvekkili bankaya iki farklı seçenek sunulduğunu; seçeneklerden birinin tercih edilmesinin istenildiğini; müvekkili banka tarafından—yevmiye ile keşide edilen cevabı ihtarname ile ———plakalı araçların ekspertiz raporuyla tespit edilecek hasar bedellerinin, yasa, poliçe ve sözleşmeden kaynaklanan faiz, masraf ve bunların ferileri ile sair her türlü alacağın nakden ve defaten ödenmesinin” talep edildiğini; bu ihtarnameye cevaben, davalı sigorta şirketi tarafından—- yevmiye ile verilen cevapta, ”dava dışı sigortalının —– dosyasında İİK.m. 287 hükmü uyarınca 3 aylık geçici mühlet kararı bulunduğu; komiser heyetinin talimatlarına bağlı olarak dain-i mürtehin kaydı uyarınca —– ödenmesi talebinin değerlendirilebileceğinin” haksız şekilde belirtildiğini; ihtarnameye müvekkili şirket tarafından verilen karşı cevapta “geçici mühlet kararın takip hukukuna ilişkin olduğunu; maddi hukuk anlamında sonuç doğurmayacağını; müvekkili banka lehine düzenlenmiş genişletilmiş kasko poliçesinden kaynaklı hakların TTK ve TMK uyarınca, talebinin olanaklı bulunduğunu; konkordatonun ruhuna ve mevcut düzenlemeye aykırı olduğunun” bildirildiği; ancak davalı sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığını; geçici mühlet sonunda dava dışı sigortalının ——- dosyasından iflasına karar verildiğini; TIK.m.1456/f.1’de, sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş mal üzerindeki malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde devam eder düzenlemesi bulunduğunu; yine aynı maddenin 2. Fıkrasında sigortacıya mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça sigortacının, sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez düzenlemesi yer aldığını; bu itibarla dain-i mürtehin kaydı içeren—— kaynaklı müvekkili şirketin alacağı için dava dışı sigortalı—– rızasının aranmayacağı; öte yandan, pert statüsünde olan araçların sigorta tazminatı ödemelerinin müvekkili bankaya yapılmasının yasal zorunluluk olduğunu; müvekkili bankanın pert statüsünde bulunan araçlarda meydana gelen hasar bedellerini bilmediğini; bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğinden bahisle, ——– plakalı araçların tespit edilecek hasar bedellerinin kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalıdan HMK.m.107 hükmü uyarınca şimdilik kaydıyla —-tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi sunduğu; dilekçesinde dava konusu taleplerini — artırdıklarını, taleplerine ilişkin olarak da fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı tutarak —- hasar bedelinin kaza tarihten itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkilline ödenmesine karar verilmesini , —– hasar beelinin kaza tarihten itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkille ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı —- akdedildiğini;—- kapsamında, dava dışı müflis—- plakalı araçlara,—–olarak —— diğer ek teminatların sağlandığını; araçların huzurdaki dava ile ilişkisinin yukarıda bilgileri verilen araçlara dair poliçelerin üzerinde, davacı lehine mürtehin kaydı bulunmasından kaynaklandığını; dava dışı sigortalı şirketin poliçelerden kaynaklı prim ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini; bunun üzerine dava dışı sigortalı —–yevmiye sayılı ihtarnameler gösterilmek suretiyle, çerçeve sözleşmesinin feshedildiğini; ————borcu bulunduğu; çerçeve sözleşmesinden —– doğabilecek herhangi bir alacağı—-uyarınca mahsup edileceğinin bildirildiğini; —– borçları kapsamında ne dava dışı şirket tarafından ne de davacı banka tarafından ödeme yapılmadığını; anılan ihtarnameler çerçevesinde müvekkili şirketin prim alacaklarının tahsili için —-kaynaklı hasar tazminat bedelleri üzerinde, takas hakkı kullanılarak prim borçlarından düşüldüğünü; bu kapsamda davacı bankanın üzerinde dain-i mürtehin kaydı bulunduğu poliçelere dair araçlarda gerçekleşen hasarlara dair tazminat ödemelerinin de aynı şekilde takas ve mahsup edildiğini; Her ne kadar davacı şirket tazminat bedellerinin kendilerine ödenmesini talep etmiş ise de,—, öncelik hakkı bulunduğundan, yine —- davacı bankanın taleplerinin reddedildiğini; davacı bankanın rehinli maldan doğan alacak hakkını hasar bedeli üzerinden değil, araçları sattırmak suretiyle tahsil etmesi gerektiğini; kolay yola giderek müvekkili şirketten tahsil ve tazmin etmeye çalıştığını; Davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını; —- kaydı bulunduğu; —– kayıt bulunmadığı; görüldüğü üzere poliçelerde başkaca dain-i mürtehinler bulunduğu; öte yandan, poliçede bir kişinin dain-i mürtehin olarak belirtilmesinin o kişi lehine sigorta konusu eşya üzerinde rehin hakkı meydana getirmeye yeterli olmadığını; eşya üzerinde rehinin ancak — öngörüldüğü biçimde kurulabileceğini; — uyarınca poliçe üzerine kayıt düşülerek rehin kurulmasının mümkün olmadığını; sigortacının, sigorta tazminatı alacağının borçlusu ve poliçeyi tek taraflı olarak düzenleyen taraf olduğunu; poliçede yer alan beyanı ile sigorta tazminatının rehnedilemeyeceğini ; sigorta alacağı üzerinde rehin ise, bir alacak rehni olduğu için müflis—— davacı arasında yazılı bir rehin tesis işlemi gerektirdiğini; poliçeye düşülecek alacak kaydıyla, rehin tesis edilmesinin mümkün olmadığını; Bir an için böyle bir alacağın varlığı ve borcun muaccel olduğu kabul edilse bile, hiçbir şekilde rehinli alacakların sigorta sözleşmesi kapsamında sigortalının borç, yükümlülük ve taahhütlerini ihlal etmesinden kaynaklı, sigorta haklarını kaybetmesinden etkilenmeyeceği anlamına gelmediğini; sigortalı müflis —– çerçeve sözleşmeden kaynaklı primleri ödememek suretiyle, oluşan borçları kapsamında takas hakkının kullanılmasına yol açarak tazminat talep hakkını kaybettiği; bu durumun rehinli alacaklıyi da bağladığını; —uyarınca, tazminattan veya bedelden sigorta prim alacağının düşülmesinin mümkün olduğunu; davacının –hükmüne dayalı olarak tazminatın sigortalıya ödenemeyeceği hükmünün—– önemi bulunmadığını; anılan hükmün sigortacıya öncelik hakkı verdiğini; sigortalının çerçeve sözleşme kapsamında, talep edebileceği bir miktar bulunmadığından, rehinli alacaklının da poliçe üzerindeki talep hakkının sona erdiğini; rehinli alacaklının ancak, prim alacağının ayrıca sigortaya yapılması gerektiğini; davacı tarafından primleri ödenerek yapılmış poliçe bulunmadığını; sigortacının, sigorta sözleşmesi kapsamında, sigorta ettirene karşı ileri sürebileceği savunmaları, sınırlı ayni hak sahibine karşı da ileri sürmesinin mümkün olduğunu; muaccel haldeki prim alacaklarının ödenecek sigorta bedelinden düşebileceğini; sınırlı ayni hak sahibi sigorta poliçesi kapsamındaki haklarını kaybetmesi riskine karşı primleri bizzat kendisi ödeyerek malı kendi adına ve lehine sigorta yapması gerektiğini; ancak böyle bir poliçe bulunmadığını; Müvekkili sigorta şirketinin, çerçeve sözleşme ve buna bağlı poliçelerden kaynaklı sigorta ettiren müflise karşı —–kesinleşen takibi bulunduğunu; müvekkili şirket tarafından — aracın trafik kaydına, kesinleşen haciz şerhinin işlendiğini; bilahare takip dosyasında yapılan kapak hesabı uyarınca, ——kaydı yapıldığını; müvekkili şirketin kesinleşmiş prim alacakları için kanun ve sözleşmeden kaynaklı poliçelere bağlı hasarlardan doğan sigortalı lehine olan alacağı prim borcundan düşerek takas hakkı kullandığını; bahse konu —– aracın varsayım olarak tam ziya olduğu kabul edilse bile, hasar bedellerinden takas mahsup sonrasında herhangi bir tutar kalmadığından, sigorta tazminatı da oluşmadığı; gerek —– hükmünün prim alacağını düşme/takas etme hakkı verdiğini; yine, sigortalı konkordato ilanı sonrasında iflas etmiş olmakla, İİK.m.200 çerçevesinde aynı imkan bulunduğunu; keza İflas Müdürlüğü’ne kayıt yapılırken, anılan hükmü uyarınca takas hakkı kullanılacağının bildirildiği; sigorta konusu malvarlığı üzerinde, sınırlı hakka sahip olan alacaklıya da, TTK.m.1431/5 hükmünün ileri sürülmesinin mümkün olduğunu; sigortacının rehinli alacaklıya veya hacizde icra veznesine sigorta parasını öderken muaccel prim alacaklarını düşebileceğini; davacı tarafın dayandığı TTIK.m.1456 hükmünün aynı Yasa’nın 1431/5 hükmü karşısında önemi bulunmadığını; müvekkili şirketin prim alacağının — olduğu; buna karşılık—- adet araçta toplam hasar miktarının —- civarında olduğu; mahsup sonrasında bakiye bir tazminat kalmadığını; davacının eğer geçerli bir rehin hakkı mevcut ve muaccel bir alacağı bulunmakta ise, poliçeler üzerinden değil, rehin tesis edilmiş hasarlı araçların satışı suretiyle bu hakkını kullanabileceğini; dava konusu araçların iddianın aksine—olmayıp, kısmi hasarlı araçlar olduğunu; aksi kabul edilse bile, bir başka anlatımla, — olması halinde, ——— uyarınca, hurda tescil belgesinin müvekkili şirkete ibraz edilmeden, tazminatın ödenmesi imkanı bulunmadığını; trafikten çekilmiştir belgesi ve araç hurdasını değerlendirmek istemez ise, yasal olarak araç üzerindeki rehin vb. kısıtlamaları kaldırarak sigorta şirketine satış vekaleti verilmesi gerektiğini; müvekkili şirkete hurda tescil belgesi ve trafikten çekilmiştir kaşeli tescil belgesinin ibraz edilmediğini; bu durumda müvekkili şirketin ödeme yükümlülüğünün doğmadığı; davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması yanı sıra, talebinde haksız ve dayanaksız olduğundan bahisle, yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle meydana gelen pert sonucu araçların genişletilmiş ——- kapsamında oluşan hasar bedelinin tahsiline ilişkindir.
Dava dışı müflis —- olan alacağı kapsamında, —- günü başvuru yapıldığı; kaydı yapılması istenen alacak miktarının —- olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, —— plakalı araçların —– kapsamında oluşan hasar bedelinden davalının sorumlu olup olmayacağı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, mahkememizin—- tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle inceleme günü verilerek dosyanın mali müşavir bilirkişi, sigorta hukuku bilirkişi ve kusur bilirkişisine tevdine karar verilerek Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez heyet bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez heyet bilirkişi raporunda özetle; miktar yönünden inceleme: A) —– poliçesi tanıtılan işbu aracın — tarihli hasarı kapsamında — sayılı hasar dosyası açıldığı; Parça tutarı olarak — işçilik tutarı olarak — ekspertiz tarafından belirleme yapıldığı, toplam hasar tutarının —— olduğu; Hal böyle olunca, kısmi hasarlı kabul edildiği; Anılan aracın ön kısımlarıyla—— hasarlı olduğu; airbaglerinin açıldığı; onarımının —- anlaşmalı serviste yapıldığı; değişen parçaların niteliğine nazaran, indirim de uygulandığı dikkate alınarak, ekspertiz tarafından belirlenen — kadri marufunda bulunduğu; Bu aracın prim borcunun — olmasına göre, davacının isteyebileceği tutarın —– aracın hasar dosyası Yukarıda poliçesi tanıtılan işbu aracın— tarihli hasarı kapsamında — hasar dosyası açıldığı; Parça ve işçilik toplamı olarak —hasar tutarının — olduğu yönünde ekspertiz raporu bulunduğu; Aracın piyasa rayiç bedelinin —- arasında olduğu; hal böyle olunca, aracın kısmi hasarlı olduğu; Aracın olay yerinde bilinmeyen bir nedenle kaldırıma savrulduğu; kaldırım üzerinde bulunan —- ait panoya çarparak zarar verdiği; savrularak yol içinde dönerek geçiş yapan—-plakalı aracın sağ yan kesimlerine çarptığı; yine kaldırım üzerindeki metal aydınlatma direğine çarparak yanına doğru devrilmesi sonucu kazanın oluştuğu; aracın muhtelif yerlerinden ağır hasar aldığı;—- olduğu; indirim de uygulandığı dikkate alınarak, ekspertiz tarafından belirlenen —- kadri marufunda bulunduğu; Bu araç yönünden prim borcu bulunmadığından mahsup yapılmadığı;
C)— plakalı aracın hasar dosyası Yukarıda poliçesi tanıtılan işbu aracın — tarihli hasarı kapsamında— dosyası açıldığı; Parça ve işçilik toplamı olarak—- hasar tutarının —olduğu yönünde ekspertiz raporu bulunduğu;
Aracın piyasa rayiç bedelinin — olduğu yönünde ekspertiz görüşü bulunduğu; hasar miktarına nazaran kısmi hasarlı kabul edildiği; Sigortalı aracın seyir halindeyken ön kısımlarıyla aynı mevkide yolcu indirmek için beklemekte olan — aracın arka kısmına çarpması sonucu kazanın oluştuğu; —- yapıldığı; hasarın niteliğine nazaran, uygulanan indirim de dikkate alındığında, ekspertiz tarafından belirlenen — kadri marufunda bulunduğu; Sigortalı aracın poliçeden kaynaklı prim borcunun — olduğu anlaşılmakla, davacının isteyebileceği tutarın —- plakalı aracın hasar dosyası Yukarıda poliçesi tanıtılan işbu aracın —sayılı hasar dosyası açıldığı; Parça ve işçilik toplamı olarak — olduğu yönünde ekspertiz raporu bulunduğu; Aracın piyasa rayiç bedelinin —- olduğu yönünde ekspertiz görüşü bulunduğu; hasar miktarına nazaran kısmi hasarlı kabul edildiği; Sigortalı aracın ön kısmıyla —- plakalı aracın sağ yan kısmına çarpışması sonucu hasarın meydana geldiği; aracın ön kısımlarıyla kaporta ve boya hasarı olduğu; onarımın — gerçekleştirildiği, iskonto uygulandığı; aracın —- marka olduğu; —- kadri marufunda bulunduğu; Sigortalı aracın prim borcunun — olduğu anlaşılmakla davacının isteyebileceği tutar—— olduğu hesaplanmıştır. Yukarıda değerlendirme başlığı altında —-sayılı bentte rehnin niteliği yönünden yapılan irdelemeye nazaran, tazminat istemine konu — araç yönünden trafik sicil kaydı celp edilmek suretiyle, araçlar üzerinde alenileşmiş rehin kaydı bulunup bulunmadığı; bulunmakta ise tescil tarihleri rehinli alacaklıların isim ve unvanlarının tespiti gerektiği; Bu aşamada hasarlı— araç üzerinde davacı bankanın birinci sırada rehinli alacaklı olduğunun kabulü ihtimaline göre, uyuşmazlığın yukarıda değerlendirme başlığı altında —–sayılı bentte yapılan irdelemesi sonunda, sigortacının tüm prim alacaklarının hasarlı araçların tazminat bedelinden mahsup edemeyeceği; sadece TTK.m.1431/5 hükmü uyarınca tazminat ödenecek araçlardan kaynaklı prim borcundan mahsup edebileceği; aksi takdirde diğer tüm araçların prim alacağının rehinden öncelikli alacaklı olacağı sonucu doğacağından rehin ile tesis edilen güvenliğin ortadan kalkacağı; Vaki bu benimsemeye göre davalının hasarlı araçlardan kaynaklı prim borcunun mahsubundan sonra davacının isteyebileceği alacak miktarının aşağıda gösterildiği üzere — olduğu;—tazminat alacağı,— ödenmeyen prim tutarı,— davacının isteyebileceği tutar,—- plakalı aracın; — tazminat alacağı, — ödenmeyen prim tutarı,— davacının isteyebileceği tutar, —- tazminat alacağı, — ödenmeyen prim tutarı, — davacının isteyebileceği tutar,— plakalı aracın; — tazminat alacağı,— ödenmeyen prim tutarı,— davacının isteyebileceği tutar —davacı alacağına kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiş ise de,—-göre sigortacı, hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç —- gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır. Hal böyle olunca, bu kapsamda taraflar arasında muhtelif ihtarnameler keşide edildiği; ihtarnamelerde tebliğ şerhi görülemediği gibi miktar da yer almadığı:buna göre temerrüt tarihinin takdirinin — olduğu; —- bilirkişi heyeti görüşünün uygun görülmemesi, bir başka anlatımla, davalının başkaca araçlardan kaynaklı sigorta prim alacağının diğer hasarlı—- tazminatından mahsubunun mümkün bulunduğunun benimsenmesi halinde, davalı sigorta şirketinin ticari defterlerine yansıyan kanuni takibe intikal etmiş alacak miktarına nazaran, davacının talep hakkı oluşmayacağı; Tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı — ait olmak üzere, heyetimizin kanaatlerini bildirmişlerdir.Mahkememizin —-tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca dosyanın ek rapor için bilirkişilere tevdine karar verilmiştir.
Dosyada bilirkişi heyetinin raporunda özetle; —- görev tevdi eden ara kararı uyarınca, yapılan inceleme sonunda; Dosyaya giren trafik kaydının yukarıda değerlendirme bölümünde yapılan irdelemesine göre, kök raporumuzun sonuç kısmında göşterilen — davacı alacağı olarak benimsendiği; gerekçelerinin de kök raporda açıklandığı; —- Mahkeme’nin bilirkişi görüşünü uygun görmemesi halinde, kök raporda açıklanan nedenlerle, davalının bahse konu —araç dışında diğer araçlardan olan prim alacağının işbu — aracın hasar bedelinden düşülebileceğinin benimsenmesi halinde ise, davacının talep hakkı oluşmayacağı, Sair hususlarda kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna ilişkin heyetimizin kanaatlerini bildirmiştir.Mahkememizin—- tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; ”davalının itirazları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetine borçlar hukuku/ sözleşme hesap uzmanı bilirkişinin eklenerek , davalının itirazları da irdelenmek suretiyle rapor alınmasına, Diğer bilirkişilerden de ek rapor alınmasına” şeklinde karar verilmiştir.
Dosyada mübrez heyet hesap uzmanı, mali müşavir, sigorta hasar uzmanı, kusurcu bilirkişiler raporunda özetle;— görev talimatları, dava uyuşmazlık konusuna ilişkin ilgili mevzuat, tarafların beyan ve talepleri gözetilerek yukarıda açıklanan ve de arz edilen tüm hususlar bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle, Yapılan inceleme hesaplama ve değerlendirmeler sonucunda; Bilirkişi Heyeti’nin —– gerekçeleri açıklanmakla belirtilen tespit ve görüşleri benimsenmekle; Bilirkişi Heyeti’nin Kök ve 1. Ek rapordaki kanaatlerinin cari olduğu, Dava konusu hasarlı —- araç üzerinde Davacı’nın birinci sırada rehinli alacaklı olduğu,
a) ——– önceki tarihli dava konusu
poliçelerin ana kaynağı olduğundan bahsedilemeyeceği,
b) Davalı’nın TBK md. 139 kapsamında takas hakkı olmamakla, TTK md. 1431/5 kapsamında mahsup hakkı olduğu,
c) Bu mahsup kapsamının ise, sadece dava konusu poliçe alacaklarıyla sınırlı
olabileceği ve; dava dışı sigortacının tüm prim alacaklarının dava konusu hasarlı araçların tazminat bedelinden mahsup edilemeyeceği; yalnızca tazminat ödenecek araçlardan kaynaklı prim borcundan mahsup edilebileceği,
d) Bu benimseye göre Davalının davaya konu hasarlı araçlardan kaynaklı prim
borcunun davaya konu hasarlı araçlarına ilişkin hesaplanan Hasar Tazminatından mahsubundan sonra, Davacının isteyebileceği alacak miktarının —– olduğu, Diğer tüm araçların prim alacağının rehinden öncelikli alacaklı olacağı sonucu doğacağından rehin ile tesis edilen güvenliğin ortadan kalkacağı kanaati ile Takdir ve nihai değerlendirmesi—– olmak üzere; Davalının başkaca araçlardan kaynaklı sigorta prim alacağının dava konusu diğer hasarlı —- aracın sigorta tazminatından mahsubunun mümkün olduğunun benimsenmesi halinde ise; Davalı’nın ticari defterlerine yansıyan kanuni takibe intikal etmiş alacak miktarına nazaran Davacının talep hakkı oluşmayacağı, Davacı alacağına kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiş ise de, her ne kadar taraflar arasında muhtelif ihtarnameler keşide edilmişse de, ihtarnamelerde miktar yer almadığından—— Temerrüt Tarihinin takdirinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, hususlarındaki tespit ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle meydana gelen pert sonucu araçların genişletilmiş —– kapsamında oluşan hasar bedelinin tahsiline ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, mahkememizin —– tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle inceleme günü verilerek dosyanın mali müşavir bilirkişi, sigorta hukuku bilirkişi ve kusur bilirkişisine tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Dava konusu hasarlı — araç üzerinde trafik kayıt tescil kaydına göre Davacı’nın birinci sırada rehinli alacaklı olduğu, Hasarlı araçlara konu edilen rehin sözleşmeleri ayrı ayrı incelenerek, rehin tarihlerinin araçların pert olmasından önce olduğu, ayrıca, hasarlı araçlardan kaynaklı prim borcunun mahsubundan sonra —-alacağımızın olduğu tespit edilmiştir. sigortacının tüm prim alacaklarının hasarlı araçların tazminat bedelinden mahsup edemeyeceği; sadece TTK.m.1431/5 hükmü uyarınca tazminat ödenecek araçlardan kaynaklı prim borcundan mahsup edebileceği; aksi takdirde diğer tüm araçların prim alacağının rehinden öncelikli alacaklı olacağı sonucu doğacağından rehin ile tesis edilen güvenliğin ortadan kalkacağı; —- daha önceki tarihli dava konusu
poliçelerin ana kaynağı olduğundan bahsedilemeyeceği,
Davalı’nın TBK md. 139 kapsamında takas hakkı olmamakla, TTK md. 1431/5
kapsamında mahsup hakkı olduğu, Bu mahsup kapsamının ise, sadece dava konusu poliçe alacaklarıyla sınırlı olabileceği ve; dava dışı sigortacının tüm prim alacaklarının dava konusu hasarlı araçların tazminat bedelinden mahsup edilemeyeceği; yalnızca tazminat ödenecek araçlardan kaynaklı prim borcundan mahsup edilebileceği, Davalının davaya konu hasarlı araçlardan kaynaklı prim borcunun davaya konu hasarlı araçlarına ilişkin hesaplanan Hasar Tazminatından mahsubundan sonra, Davacının isteyebileceği alacak miktarının —— olduğu, İcra müdürlüklerinden gelen yazı cevaplarının bir bütün olarak incelenmesinde; dava dışı olup davacı bankaya borcu olan sigortalı şirketin iş bu davaya konu alacaktan çok daha fazla bir borcunun halen mevcut olduğu,—- miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç —- gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır. Hal böyle olunca, bu kapsamda taraflar arasında muhtelif ihtarnameler keşide edildiği; ihtarnamelerde tebliğ şerhi görülemediği gibi miktar da yer almadığı, kanaatine varılarak davanın kabulü ile —- dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine kara verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile;
—- dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,.
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 4.012,19 TL harçtan, peşin alınan 170,78 TL harç ve 819,72 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 3.021,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 170,78 peşin harç, ıslah harcı 819,72 TL ‘nin toplamı 1.026,40 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 123,50 posta giderleri olmak üzere toplam 2.523,50 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 8.388,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 19/01/2022