Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1423 E. 2019/1277 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1423 Esas
KARAR NO: 2019/1277
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :28/11/2018
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin, —– nezdinde — sicil numarası ile kayıtlı davalı —– ile de bu süre zarfında sıcak-eriyik yapıştırıcı ve birtakım kimyevi ürünler alım-satımına dair ticari ilişki içerisinde olduğunu, —söz konusu ürünlerin satılmış olup,—- Müvekkili Şirket arasındaki ticari ilişki, ürünlerin niteliği ile kullanılabilirliğine yönelik herhangi bir sorun söz konusu olmaksızın devam edegeldiğini, bu hususun taraflarca da ihtilaf dışı olup, taraflar arasındaki anılan ticaret hacminin oldukça yüksek olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı —-satılarak gönderilen ve dahi davalı—- tarafından teslim alınan bir kısım ürünlerin karşılığı olarak kesilen; —- tarihli, — numaralı — bedelli ve — tarihli, — numaralı— bedelli iki adet faturanın davalı —- ile paylaşıldığını ve fakat söz konusu faturaların bedellerini müvekkili şirketçe talep edilmiş olmasına rağmen ödenmediğini, davalı — firması ile müvekkili şirket arasındaki alım satım, konsinye olarak cereyan ettiğini, müvekkili şirketçe ürünlerin ——gönderildiğini, davalı firmanın da ——- söz konusu kimyevi ürünleri çektiğini, Müvekkili şirketçe davalı firmaya kesilen tüm faturalar, davalı —- firmasının antrepodan çektiği ürünler, ağırlıkları ve parti numaraları uyarınca düzenlenmiş olup, davalı —- tarafından da -dava konusu faturalar haricinde- bugüne dek bu esas üzerine kabul edilerek ödenegeldiğini, Müvekkili şirketin, davalı — kestiği ve ödenmeyen ——- faturalar, söz konusu —— ve dahi malların depodan çekilme kayıt sistemine göre: —- yılı — ayında; ————–ı ile çekilen ürünlere ilişkin olduğunu belirterek Fazlaya ilişkin hakları mahfuz kalmak ve Davalı —- tarafından teslim alınan bir kısım ürünlerin karşılığı olarak kesilen; —- tarihli,— numaralı — bedelli ve ——– numaralı —- bedelli iki adet fatura bedelinin tahsilini teminen ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; Şimdilik — Lirası’nın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı —- tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vekiline verilmiş vekaletname ile huzurdaki davanın usulen ikame edilemeyeceğini, davacı tarafından teminat yatırılmamış olup, huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacı alacağını sigorta şirketine temlik ettiğini, müvekkili şirkete karşı dava ikame edilemeyeceğini,İşbu dava husumet yokluğu sebebiyle redde mahkûm olduğunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109. maddesinin 2. fıkrası “Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.” hükmü gereği davada ileri sürülen taleplerin belirli olması halinde kısmi dava açılması kanunen mümkün olmadığını, davacı tarafından alacak sigorta şirketine temlik edilmesi akabinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin mutabakata varılarak sulh olarak sonlandırıldığını, davacı firmanın alacağının sigorta şirketine temlik edilmesi akabinde Müvekkili firma tarafından anılan Sigorta şirketi aranarak süreç anlatıldığını ve bu sürece göre alacağın tahsili zımmında görüşmelere bu Sigorta şirketi de dahil olduğunu,mutabakat ile tarafların sulh olduğunu, davanın sigorta firmasına ihbar edilmesi gerektiğini, davacının davasına dayanak yaptığı faturaların delil vasfı bulunmamakla ve kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte herhalükarda müvekkili şirketin davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, —- tarihinde davacı —- tarafından gönderilip, müvekkili—– tarafından fiilen teslim alınmış tek bir mal bulunmadığını, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- E. sayılı dosyası ile müvekkili şirket ve davacı aleyhine dava ikame edildiğini, davanın derdest olduğunu bekletici mesele yapılmasını, davanın teminat yatırılmaması, yetkisiz vekâletname ile ikame edilmesi ve taraf ehliyeti yokluğu sebebiyle usulden reddine, Davanın ——- sigorta firmasına ihbar edilmesine, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, Her halükarda haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, davalı tarafından teslim alınan bir kısım ürünlerin karşılığı olarak kesilen; iki adet fatura bedelinin tahsili amacıyla alacak davasından ibarettir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya 2 adet fatura dayanağı ürünler teslim edilmiş ise bu faturalardan kaynaklanan alacağın kısmi olarak talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekiline talep edilen —– kısmın hangi fatura için istendiği konusunda beyanda bulunması beyanda bulunması için iki haftalık kesin süre verildiği, aksi takdirde iş bu davaya talep belirsiz olmakla HMK 119/E-G-Ğ gereğince davanın usulden reddedileceği ihtar edilmiştir.
Davacı vekili davaya kısmi dava olarak bakılması konusunda beyanda bulunulduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili taleplerinin toplamda —- adet faturadan kaynaklanan alacaklarının şimdilik ———-TL lik kısmını talep ettiklerini, davalarının kısmi dava olduğunu beyan etmiş, davalı vekili de verilen ara kararın yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan davanın , davacı tarafından davalıya teslim edildiği iddia edilen – adet toplam — karşılığı ürünlerin verilip verilmediği ve fatura karşılığının ödenip ödenmediği ve davaya kısmi dava olarak bakılıp bakılmayacağının Mahkememizce değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafından öncelikle davacının —— menşeli şirket olması nedeni ile dava şartı yönünden inceleme yapılmış, HMK 84 ve MÖHUK 48/1 maddesi ile 5718 Sayılı Yasa gereğince teminat yatırması konusundaki itirazının değerlendirilmesinden,davacı şirketin kurulduğu Ülke —- de taraf olduğu——- sözleşmesine her iki ülkenin de taraf olduğu anlaşılmakla davacı teminattan muaf olduğundan davalı vekilinin teminata ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın kısmi dava olarak görülüp görülmeyeceği hususunun incelenmesinden HMK 109/1 maddesinde talep konusunun niteliği itibarı ile bölünebilir olduğu durumlarda ,sadece bir kısmının dava yolu ile sürülebileceğinin düzenlendiği,HGK ca da para alacaklarının bir bölümü için kısmı dava açılabileceği, davacı tarafından kısmi dava açıldıktan sonra karşı tarafın açık muvafakatı ile bakiye alacağını talep edebileceği, muvafakat edilmediği takdirde ıslah yolu ile alacağını talep edebileceği, ancak davacı talebinin davacının davalıdan -adet toplam ——- karşılığı malların teslim edilip bedelinin alınıp alınmadığı hususunun öncelikle belirlenmesi gerektiğinden davaya kısmi dava olarak bakılmasının usulen mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan 1.195,43 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 1.151,03 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2019