Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/14 E. 2019/1499 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1159 Esas
KARAR NO: 2019/1554
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/10/2017
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı——–genel kredi sözleşmesi ile kredi verildiğini; davalılarında bu sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını; kredinin sözleşmeye uygun ödenmemesi nedeniyle bankaca hesabın kat edilip, kat ihtarının davalı kefillere tebliğ edildiğini; ancak kredi borçlusu şirket ve vekiller tarafından kredinin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı kefillerin haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, davalıların yaptığı haksız itiraz nedeniyle %20 inkar tazminatınında davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, müvekkillerinin şirket yöneticisi olarak imzaladıkları tüm kredi sözleşmelerinin ödemeler yoluyla kapatıldığını; müvekkilleri yönünden takibe konu yapılan kredi sözleşmesi için geçerli bir kefaletnamenin bulunmadığını; kaldı ki, takipten evvel her iki davalınında şirketten ayrıldığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini, kaldı ki, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, görev yönünden de davanın reddi gerektiğini; davacıdan da kötü niyetli takip tazminatı alınmasını savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalılar aleyhine – TL asıl alacak —TL işlemiş faiz — TL işlemiş faizin %5 gider vergisi, -TL masraf olmak üzere toplam 1— TL üzerinden takipte bulunmuş; asıl alacağa takipten itibaren de sözleşmede kararlaştırılan faiz üzerinden faiz yürütülmesini talep etmiştir.
Takip, 5 adet borçlu aleyhine başlatılmış olup, davalılar bu takibe borçlu olmadıkları yönünden itiraz etmişler, davalıların süresinde yaptığı itirazla onlar yönünden takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davacı banka kredi sözleşmesini, davalılara ait kefaletnameyi ve kat ihtarını, hesap özetini sunmuş olup; davalılar vekilinden kefaletnamenin geçerli olmadığına ilişkin savunması yönünden açıklama istenmiş; davalı vekili müvekillerinden davalı —– kefaletnamedeki imzasına itiraz ettiklerini bildirmiş; mahkememizce —- yönünden kefaletnamedeki imzası ve örnek imzaları ve duruşmada alınan imzaları adli tıp uzmanına inceletilmek suretiyle bu itiraz değerlendirilmiş; adli tıp uzmanı bilirkişi- tarihli raporunda—- ait imza örnekleri ile sözleşme ve kefaletnamedeki imza örneklerinin ve yazı örneklerinin birbiri ile uyuştuğunu; bu nedenle kefaletnamedeki imzaların ve sözleşmedeki imzanın —- ait olduğunu tespit etmiştir.
Bankacı bilirkişiye de inceleme yaptırılmış olup, bankacı bilirkişi her iki kefilinde sözleşme gereğince ödenmeyen kredi borcundan sorumlu olduğunu; davacı banka tarafından— TL olarak talep edilen asıl alacağın banka kayıtlarına göre — TL olduğunu, bu asıl alacağın her iki davalı yönünden de aynı olduğunu; ancak her iki davalının farklı temerrüt tarihlerine göre davalı — yönünden buna işleyecek takip tarihine kadar faizin – TL olduğunu, faizin %5 BSMV’sinin — TL olduğunu, banka tarafından istenen noter masraflarınında — TL olarak belgelendirildiğini belirtmek suretiyle davalı – yönünden takibin -TL yönünden devamı gerektiğini; davalı – yönünden ise — TL asıl alacağın yanında işlemiş faizin – TL olacağını, bunun %5 gider vergisinin — TL olacağını, onun da -TL belgelendirilen masraftan sorumlu olacağını belirterek,—TL toplam borçtan sorumlu olacağını tespit etmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar davalıların takip başlamadan önce kredi kullanan şirketten ayrıldığı iddia edilmiş ise de; sözleşmeyi kefil olarak ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları için asıl borçlu ile birlikte kredi borcundan sorumlu oldukları kabul edilmiş, bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce, bankacı bilirkişi raporu kabule şayan görüldüğünden yukarıda açıklanan miktarlar yönünden her iki davalı açısından itirazların iptaline karar verilmiş olup; banka kredi borçlarından doğan alacakların likit olduğu, itirazların hükme konu miktarlar yönünden haksız bulunduğu nedeniyle davalılar aleyhine inkar tazminatına hükmedilmiş; davalı taraf her ne kadar kötü niyetli takip tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan ve geçerli kefalete dayalı talepte bulunduğu, kötü niyetli takip tazminatının şartları oluşmadığı, alacağın senaryo olmadığı nedeniyle davacı aleyhine reddedilen bir miktar asıl alacak ve buna bağlı olan faiz ve ferileri yönünden kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün —sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
Davalı —yönünden- TL asıl alacak, 77.547,77- TL işlemiş faiz, – TL işlemiş faizin %5 BSMV’si, -TL masraf olmak üzere toplam— TL üzerinden ve sadece asıl alacağa yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi üzerinden,
Davalı —- yönünden: – TL asıl alacak, – TL işlemiş faiz, – TL işlemiş faizin %5 BSMV’si, – TL masraf olmak üzere toplam—- TL üzerinden ve sadece asıl alacağa yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi üzerinden,
DEVAM EDİLMESİNE,
– TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
Alınması gereken 69.400,50 TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 12.890,14 TL’nin mahsubu ile eksik 56.510,36 TL harcın; ilk 56.100,00 TL’sinin her iki davalılardan müteselsilen, kalan 410,36 TL’sinin sadece davalı —– alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 12.921,54 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 17 davetiye gideri 275,00 TL ile bilirkişi ve adli tıp uzmanı incelemesi toplamı 1.600,00 TL’nin kabul ve ret oranları gereğince 1.603,80 TL’lik kısmının toplamı 14.525,34 TL’nin ilk 14.410,20 TL’lik kısmının her iki davalılardan müteselsilen, kalan 115,14 TL’lik kısmının ise sadece davalı—– alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı lehine 67.848,20 TL nispi vekalet ücretinin ilk 67.780,00 TL’lik kısmının tüm davalılardan müteselsilen alınmasına, kalan 68,20 TL’nin ise sadece davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden 7.471,00 TL nispi vekalet ücretininde davacıdan alınıp, davalılara verilmesine,
Davalılar tarafından talep edilen kötü niyetli takip tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.26/12/2019