Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1398 E. 2021/634 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1398 Esas
KARAR NO: 2021/634
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı ile davalı arasında —- akdedildiğini ve davacının, davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilen ürünleri, paletlerle kendi işyerinde depoladığını ve sonrasında da müşterilere sattığını; Davalı tarafından —-içinde davacıya teslim edilen —- tarafından müşterilere — satıldığını Davalı tarafından kapalı koliler içinde davacıya teslim edilen ——- muhafaza edilmekte iken, açılan bazı koliler içinden alınan bazı ürünlerin elle kontrol edilmesi neticesinde — miktarlarının —- olduğunun anlaşıldığını; ayrıca, – patlamalar gerçekleştiğini; —- — ürünün, davalıya iade edilmek üzere bozuk ürün deposuna alındığını; Söz konusu patlamaların, depoda yer alan başka markalarda benzer ürünlere de zarar verdiğini; — tarihinde tutanak altına alınarak, fotoğraflarıyla birlikte — tarihli iade faturası ile birlikte davalıya iletildiğini; — davacı tarafından davalıya, ayıplı malları ve sebep oldukları zararı belirten noter ihtarnamesi gönderildiğini;—– dosyasında Delil Tespiti yaptırıldığını ve hazırlanan bilirkişi raporunda davalının davacıya sattığı ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini; Davalı tarafından davacıya satılmış olan ürünler için davalı tarafından davacı adına, —- faturanın düzenlendiğini ve fatura bedellerinin davalıya ödendiğini; İddia etmekte ve “davalının teslim ettiği ayıplı ürünler nedeniyle davacının uğradığı zararın şimdilik —-kısmının, ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davalının satıp teslim ettiği ürünlerin ayıplı olduğunu ve bu yüzden zarara uğradığını ispata yönelik hiçbir delil sunmadığını, davacının sözünü ettiği Delil Tespiti Raporuna da itiraz edildiğini, davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını; ayrıca davacı hakkının zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davalı tarafından davacıya, —-farklı seferde mal teslim edildiğini, ayıplı olduğu iddia edilen malların sonuncusunun— ayının içinde davacıya teslim edildiğini, davacının ayıp iddiasının, malların tesliminden — ortaya çıktığını, davalı tarafından davacıya teslim edilen malların ayıplı olmadıklarını; eğer davacının sözüne ettiği gibi patlamalar olmuşsa, bunların olsa olsa davacının malları kötü saklaması —-nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ayıplı ürünler nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
—- sayılı dosyasının uyap üzerinden celp edilip incelenmiştir.
— sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde; Davacı tarafından faturadan kaynaklı ——- tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinde uyuşmazlık olmadığı; uyuşmazlık sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya satılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, oluşan zararının çeşidi, zarar oluşup oluşmadığı, eğer bir zarar oluşmuş ise de; şimdilik —davalıdan tahsil edilip edilmediğine yönelik olduğu görüldü.
Davacı tarafın göstermiş olduğu tanıklar —– dışında olmaları nedeniyle talimat yazılmak suretiyle beyanları alınmıştır.
Tarafların delilleri toplanmış, dosya Sözleşme Uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Sözleşme uzmanı bilirkişi—- Dava dosyasında yer alan deliller itibariyle davacının bu davadaki taleplerinin haklı olduğu hususunda bir kanaate varılamadığı, Dava konusu tip ürünler konusunda uzmanlığı bulunan bir teknik bilirkişinin —— kurulumuza atanmasından ve işbu bilirkişinin yapacağı teknik tespitlerden sonra uyuşmazlık ile ilgili bir kanaat ve sonuca varmamızın mümkin olabileceği: görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı itirazları doğrultusunda önceki bilirkişi heyetine kimya mühendisi bilirkişisinin eklenmesine, önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda; Dava konusu —— formülasyonunda dava tarihi itibariyle ve öncesine dönük yaptırılmış —- sonucunda raf ömrü süresi içerisinde ürün içeriğinde bozunma, bozulma yaşanması sonucu gibi kimyasal değişimlerle oluşacak gaz çıkışı ve genleşme ile meydana gelebilecek bir bozulmada çok güçlü bir gaz çıkışıyla basınçlı kaplar prensibine göre sıkışması ve etki-tepki prensibine göre fiziksel özellik olan —- ilkesiyle — —–ambalaj kabını kanırtarak ve gözle görülecek derecede yırtılmış şekilde açarak ambalaj kabının dağılması gerekmektedir. Davacı firma tarafından sunulan resimlerin hiçbirinde bu kanırtma ve açılmaya rastlanılmamış ve fotoğraflarla delil tespitine konu edilmediği tespit edilmiştir. Müteselsilen oluşan ayıp durumunun görünür olduğu ve davacı —- depolama sisteminde mevcut fiziksel yapısal şartlar içerisinde, fiziksel darbe ve etkilere maruz kalarak meydana geldiğini, Kök raporumuzda açıkladığımız üzere; kanaatimizce davacının bu davadaki talebi; “davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilmiş olan ürünlerin — ayıplı olması nedeniyle satım sözleşmesinden dönme, satım bedelinin iadesi ve uğranmış olan zararların tazmini talebi —- olarak anlaşılmalıdır. Davacının bu davadaki talebinin haklı görülebilmesi için, davalı tarafından kendisine satılmış olan dava konusu ürünlerin ayıplı olduklarının davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Raporumuzun —- göre ise, davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilmiş olan ürünleri ayıplı oldukları ispat edilememiştir. Davacının iddia ettiği sızıntı ve patlamaların, ürünlerin saklanması sırasında yapılmış olan hatalardan dolayı meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla işbu teknik tespitlere göre, davacı, davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilmiş olan ürünleri ayıplı olduklarını ispat edebilmiş değildir. Daha önce dosyaya sunulmuş olan Tespit Raporunda da, ürünlerin ayıplı olduklarına dair detaylı ve bilimsel açıklamalar yapılmamıştır. Bu nedenle bu rapordaki tespitlerden hareketle de, ürünlerin ayıplı olduklarının ispat edilmiş olduğu yönünde bir kanaate ulaşılamamıştır. Davacının bu davadaki taleplerinin yerinde olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı ayıplı ürünler nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan rapor da dikkate alınarak, Dava konusu ——- ilkesiyle —– — kabını kanırtarak ve gözle görülecek derecede yırtılmış şekilde açarak ambalaj kabının dağılması gerekmektedir. Davacı firma tarafından sunulan resimlerin hiçbirinde bu kanırtma ve açılmaya rastlanılmamış ve fotoğraflarla delil tespitine konu edilmediği tespit edilmiştir. Müteselsilen oluşan ayıp durumunun görünür olduğu ve davacı — kendi depolama sisteminde mevcut fiziksel yapısal şartlar içerisinde, fiziksel darbe ve etkilere maruz kalarak meydana geldiği, davacının talebi; —- ayıplı olması nedeniyle satım sözleşmesinden dönme, satım bedelinin iadesi ve uğranmış olan zararların tazmini talebi —– olduğu, Davacının bu davadaki talebinin haklı görülebilmesi için, davalı tarafından kendisine satılmış olan dava konusu ürünlerin ayıplı olduklarının davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilmiş olan ürünleri ayıplı oldukları ispat edilememiştir. Davacının iddia ettiği sızıntı ve patlamaların, ürünlerin saklanması sırasında yapılmış olan hatalardan dolayı meydana gelmiş olduğu, davacı, davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilmiş olan ürünleri ayıplı olduklarını ispat edebilmiş değildir. Daha önce dosyaya sunulmuş olan Tespit Raporunda da, ürünlerin ayıplı olduklarına dair detaylı ve bilimsel açıklamalar yapılmamıştır. Bu nedenle ürünlerin ayıplı olduklarının ispat edilmiş olduğu yönünde bir kanaate ulaşılamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 59,30 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 282,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 22/09/2021