Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1375 E. 2022/598 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1375 Esas
KARAR NO: 2022/598
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 04/02/2013
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili firmanın—– adresinde yaptığını, davalı firmanın da müvekkili gibi —- diğer bir —– olduğunu, —— belirtildiğini, davalının —-faaliyeti olmadığı halde müvekkilinin —–gösterdiği —– oluşturacak şekilde hem ünvanında hemde adresinde kullandığının tespit edildiğini, oysa davalı firmanın adresinin —- olduğunu, bu durumun —– davalı ile yapılan yazışmalarla da sabit olduğunu ancak—– davalı—– belirtildiğini, ——davalı—- kaldırılmasına ilişkin —- davalı firmaya ihtarname çekildiğini ancak davalının olumsuz yanıt verdiğini, davalı firmanın — sınırları içinde olmadığını ve bu nedenle — olarak anılamayacağını, davalının—– —- haksız olarak kullanması ve aynı markanın —— olması ile tüketici kitlesinin aynı olmasına bağlı olarak —- olduğunu, kanun hükmü gereğince karışıklığa meydan verebilecek —- vasıtalarının iltibasa yol açacak şekilde kullanılmasının haksız rekabet kapsamında değerlendirildiğini beyan ederek, haksız rekabetin tespiti ile bu duruma neden olan davalı firmanın——— kaldırılmasını ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik —— maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ;haksız rekabet şartlarının oluşmadığını, davacının —- dava dışı—— unsurunu —- sözleşmesinin olmadığını, müvekkili ——-konumunun — yerde bulunmadığını,—— sınırında olduğunu, —– kullanımının haksız rekabet oluşturmadığını, müvekkili şirketin ——– haricinde başka faaliyetlerinin de olduğunu, davacı tarafın ——–dosyalarında dava açtığını ve davanın derdest olduğunu, davacının iddialarının ve davanın haksız olduğunu savunarak reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetten kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak Mahkememizin —— görülmekte iken yapılan yargılama sonunda —— kararı ile “Davanın Reddine” karar verilmiş, verilen karara karşı Davacı ——— vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
Yapılan temyiz incelemesi sonunda; ——Davacı dava dilekçesinde tarafların ayrı ilçelerde —-yapmasına ve davalının———- olmamasına ve aslen ——— olmasına rağmen, davacının — —- —– davalının da —— varmış izlenimini oluşturucak şekilde internet sitesinde yaptığı ilanların haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmüş, davalı —— —- olduğunu ve eylemin haksız rekabet teşkil etmediğini savunmuştur. Bu durumda mahkemece, öncelikle tarafların—– getirtilerek faaliyet alanlarının belirlenmesi ve davalının — şubesinin adresini de —– olarak belirlemesine rağmen —– şubesi olarak göstermesi, —— durumu değerlendirilerek, aynı adreste yeni bir şube açmış gibi göstermesi eyleminin haksız rekabet oluşturup oluşturmayacağının belirlenmesi gerekirken, davalı tarafından şubenin —— olarak ——- tescil ettirilmesi nedeniyle bu şekilde unvan kullanımının haksız rekabet oluşturmayacağına dair yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.” hükmü gereğince mahkememiz kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
——- kararı üzerine dosya yeniden yargılama yapılmak üzere mahkememizin —– sayılı esasına kaydedilmiştir.
Dava dosyasının—- tarihli duruşmasında; Usul ve yasaya uygun ———– uyulmasına karar verilmiştir.
Dava dosyasından alınan ara karar gereğince; dosyanın daha önceki bilirkişilere verilerek dosyada mübrez ——— tarihli bilirkişi ek raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda davacının mali verileri, sektör ve sözleşme maddeleri üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda sonuç ve kanaat bölümünde belirtilen kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı, davacının davalının aynı bölgede şube açması nedeni ile zarar ettiğine dair iddiasının kök raporda belirtilen nedenlerden dolayı tek bir nedene bağlanamayacağı, davalının kendi ticari defter kayıtlarının incelenmesine itiraz etmesi ve incelemeye sunmaması, davacının iddiasının kendi ticari defter kayıtları ile ispatlaması gerektiği yönünde beyanı olduğu, davalının ticari defterlerinin incelenememesi nedeni ile inceleme davacının dava dosyası münderecatında mübrez ticari defter dökümlerinin —— incelenmesi sonucunda, yıllar itibari ile tespit edilen —– —- esas alınarak, faaliyet giderlerinin tek tek hangisinin citroen satışları ile ilgili olduğunun ticari defter kayıtlarından tespit edilmesinin mümkün olamayacağı, dolayısı ile zarar hesaplamasına yarar bir hesaplamanın yapılamayacağı, hesaplamanın oranlama yöntemi ile yapılması gerektiği, ——– tazminat olarak hakim, hasız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir” hükmü yönünde davacının dava dosyasında mübrez ticari defter dökümlerinden ve ——- tespit edilen —- satışlarının toplam satışlardaki oranına göre —- satışlar ile ilgili maliyetleri oluşturan giderler toplamlarından bu oranlarda hesaplanması sonucunda yıllar itibari—– tespit edilerek, ——–ortalaması ile bulunacak rakamın davacının hesaplanmasını talep ettiği zarar olup olmayacağının nihai hukuki değerlendirmesinin mahkemenin taktirinde olduğu, yapılan hesaplama sonucunda davacının — toplam satışlardaki oranın—-olduğu, bu oranlara göre giderlerin hesaplanması sonucunda —-satış karı toplamının — olacağı, ——-olacağı, mahkemece aksi kanaatte olması halinde davalının, davacı ile —— açmasının ve haksız rekabet nedeni ile davacının zarara uğradığını hükmetmesi halinde davacının talep edebileceği zararın ——- olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasından alınan ara karar gereğince; dosyanın daha önceki bilirkişilere verilerek dosyada mübrez ——— tarihli bilirkişi 2. ek raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi 2. ek raporunda özetle; kök rapordaki kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını, Davacının davalının aynı —açması nedeni ile zarar ettiğine dair iddiasının —–raporda belirtilen nedenlerden dolayı tek bir nedene bağlanamayacağı, Davalı ile dava dışı ———- oldukları ayrı tüzel kişiliklere sahip oldukları, davacının dava dışı —— imzaladığı, davacının davalı —- ilişkinin olmadığı, Davacının dava dışı —- aleyhine açtığı —– davanın huzurda görülen dava ile aynı—– ilgili olduğu, davacının sözleşmeleri haklı nedenlerle feshettiğini iddia ederek dava dışı —— kaynaklanan fiili zarar ve kazanç kaybı,——talepli açmış olduğu, —— imzaladığı, sözleşmelerin tek tip sözleşme olduğu tümünde sözleşme maddelerinin aynı olduğu, sözleşmelerde ——– —- davacı dışında da doğrudan satış yapabileceği dolayısı ile bayilik verebileceği, Dava dışı—- davacı ve davalı dışında —– de sözleşme imzalayarak —– tanıdığı, davacı ile imzalanan sözleşme döneminin diğer bayiler ile yapılan sözleşmeler başlangıç-bitiş dönemleri dikkate —– dönemi ile kesiştiği, — dönemlerinde —– incelenmesi sonucunda; Davacının satışlarının her yılın satışlarının adet olarak bir önceki yılla kıyaslanması soncunda —– azaldığı, Sözleşmeleri yenilenmeyen ve/veya taraflardan biri tarafından feshedilen bayilerin satışlarının —- döneminde düştüğü, sözleşmeleri devam eden diğer bayilerin satışlarının arttığı ve/veya aynı yaklaşık seviyelerde devam ettiği,—— tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.” Hükmü yönünde, davacının dava dosyasında mübrez ticari defter dökümlerinden ve —-oranına göre, —- toplamlarından bu oranlarda hesaplanması sonucunda yıllar——- tespit edilerek, —- ortalaması ile bulunacak rakamın davacının hesaplanmasını talep ettiği zarar olup olmayacağının nihai hukuki değerlendirmesinin mahkeme takdirinde olduğu,—– —- olduğu, bu oranlara göre Giderlerin hesaplanması sonucunda — olacağı, —-olacağı,——- kanaati aksine davalının, davacı ile aynı —– ve haksız rekabet nedeni ile davacının zarara uğradığını hükmetmesi halinde davacının talep edebileceği zararın ——- olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davanın haksız rekabete ilişkin olması ve bu tür davalarda mahkeme’nin davacının bildirdiği nedenlerle bağlı olduğu; dosyamızda davacı yanın bildirdiği tek nedeni, ”davalının işletmesinin —– olmasına rağmen açık adresinin sanki —– bulunuyormuş —– sebebine dayandığı, bu nedenle —— varmış gibi algılanarak satışların düştüğü ileriye sürmüş ise de toplanan tüm dosya kapsamında davacının da kabulünde olduğu gibi—– —- mesafenin bulunması alınan kök rapor ve ek rapor da tespit edildiği üzere davalının bayi karından kesinti yaparak biraz daha düşük bedelle aynı ——- sattığı; bu nedenle davalının satışa başlaması ile davacının satış oranının düştüğü, dosyamız içindeki —- dosyasında görüldüğü ve hükme bağlandığı anlaşılan davadan da davacımızın ——- münhasır bayi olmadığı, tüketicilerin birbirlerine çok yakın olan bayideki araç fiyatlarını araştırmadan almayacakları, aynı aracı daha ucuz satan davalıdan almaları hayatın doğal akışı içerisinde değerlendirmek gerektiği, bu nedenle zararı açık adresin —— olması ile bir bağlantısı olmadığı; araç satış bedelleri ile olduğu, davalının —– haksız rekabet yarattığına dair bir dava bulunmadığından, adresteki ilçe isminin yanlış gösterilmesinin haksız rekabet yaratmayacağı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve haksız rekabet mahkemece takdir edildiğinden raporda sadece maddi bir gerçek olan ve rakamsal olarak tespit edilen davacı satışları düştüğü hususu haksız rekabet oluşmadığı anlaşıldığından zararın tespiti yönünden——katılımını sağlayacak ara karar oluşturulmayarak aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 148,50 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 67,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen tüm yargılama giderlerinin kendi uhtesinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 32,00 TL posta/tebligat giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usülen anlatıldı. 21/09/2022