Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1367 E. 2020/503 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1367 Esas
KARAR NO : 2020/503

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, davalı şirketlerin ———— ismi altında bir adi ortaklık oluşturduklarını; müvekkilinin ise bu davalılara ait adi ortaklığa faturalı iş ve imalat yaptığını; müvekkilinin bu ticari ilişki içinde edimlerini yerine getirdiğini; fatura kesip, davalılarca oluşturulan adi ortaklıktan alacağını istediğini; alamayınca davalılar aleyhine Anadolu —– İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını; davalıların haksız itirazıyla takibin durduğunu bildirerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan —- Şirketi vekili, icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz ederek, yetkili icra dairesinin —- İcra daireleri, yetkili mahkemeninde —-Ticaret Mahkemesi olduğunu savunmuş; ayrıca davacının bu işi yapması için kendilerinin hiç bir bilgi ve onayının olmadığını; ticari kayıtlarında da icra takibine konan faturaya ilişkin bir işin yer almadığını, böyle bir işin kayıtlı olmadığını; davacıdan müvekkili şirketin hiç bir hizmet almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı alınmasına karar verilmesini savunmuştur.
Davalılardan ——- vasıtasıyla icra takibine hem icra dairesinin yetkisine itiraz etmek suretiyle hem de borçlu olmadıklarını bildirmek suretiyle itiraz etmiş ve bu şirket yönünden icra takibini durdurmuş ise de, iş bu dava dosyasına vekalet sunmamış, davaya bu şirketçe cevap verilmemiş, duruşmalara da katınılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, faturaya dayalı olarak icra takibi yapmış ve takip dayanağını —– faturaya dayandırıp, cari hesap alacaklısı olduğunu bildirmiştir. Davacı, fatura bedeli olarak 10.943,32 TL asıl alacak, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili amaçla icra takibi başlatmıştır.
Söz konusu icra takibini —– vekili hem de —— vekili itiraz ederek icra dairesinin yetkisiz olduğunu, yetkili icra dairesinin Ankara olduğunu bildirmişler ayrıca davacıya böyle bir borçları olmadığını da beyan etmişler; süresinde yapılan itirazla takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce ilk celsede önce icra dairesinin yetkisine itiraz bilahare ——– mahkememizin yetkisine itirazı ele alınmış olup; davacı tarafın iddiasının akdi ilişkiye dayandığı, bu nedenle BK 89 madde gereğince davacının ikametgah mahkemesi olan mahkememizin ve İstanbul Anadolu İcra Dairelerininde yetkili olduğu belirlendiğinden; önce icra dairesinin yetkisine her iki davalının yapmış bulunduğu itirazın reddine daha sonra da —–vekilinin mahkememizin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiş, yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı taraf, faturaya dayalı icra takibinde bulunmuş olup; mahkememizce davalıların oluşturduğu adi ortaklığın fatura tarihi olan—- Davalıların oluşturduğu adi ortaklığın 2017 yılındaki beyan ettiği 15 adet faturanın içinde 9. Sırada davacının kestiği ve icra takibine konu ettiği fatura kayıtlı olup; bu nedenle davalıların oluşturduğu adi ortaklığın ticari kayıtlarında yer alan bu fatura nedeniyle artık davalıların savunmasına itibar etmenin mümkün olmadığı; davalıların oluşturduğu adi ortaklığın kayıtlarına bu faturanın işlenmesinin, faturaya konu olan hizmetlerin alındığına karine teşkil ettiği, davalıların oluşturduğu adi ortaklığın KDV’sini devletten aldığı bu faturadaki hizmetleri almadığını ileriye süremeyeceği nazara alınarak ve fatura bedelininde ( KDV ilave edildiğinde ) takip konusu alacakla birebir örtüştüğü zaten tarih ve fatura numaralarınında BA kayıtlarında yer aldığı nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Faturaya dayalı alacaklar likit alacaklar olduğundan, inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
Davalıların oluşturduğu adi ortaklık ticari şirketler tarafından oluşturulan adi ortaklık olduğundan, iş bu ilişkide ticaret mahkemesinin görevli olduğu; faturayı kullanan ve tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığın borçlarından da her iki adi ortağın sorumlu olduğu nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
10.943,32 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
Peşin olarak alınan 132,17 TL ilam harcının alınması gereken 747,51 TL’den mahsubu ile eksik 615,34 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 168,07 TL başvuru harcı ve peşin harcın tamamı ile 17 davetiye gideri 238,00 TL toplamı 406,07 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki—–gereğince hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından davacı lehine 3.400,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi. Açıkça okundu, usulen tefhim olundu.