Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1362 E. 2023/10 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1362 Esas
KARAR NO: 2023/10
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/11/2018
KARAR TARİHİ: 11/01/2023
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili olduğu —–firma olduğunu, davalı —– tarihinde —— sipariş formunu imzalayarak aralarında—— için anlaştıklarını, müvekkilinin davalıya —- ödeme tarihli—– tarihli ve——- tahsilat makbuzu ile teslim ettiğini, müvekkilinin bu sözleşmeye güvenerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdettiğini, bir kısım mal sahipleri ile anlaşarak evlerini yıktığını ve temel kazdığını ancak beton ihtiyacı doğduğunda davalı şirketin kriz olduğunu ve beton vermeyeceğini söylemesi üzerine mağdur olduğunu, davalının basiretli tacir olmanın gerekliliklerini yerine getirmediğini, müvekkilini zarara uğrattığını, ——gereğince fesih edeceklerini, mal karşılığı verilen çeklerin iade edilmesini bildirdiklerini ancak çekler iade edilmek yerine kötü niyetle diğer davalılara cirolanarak piyasaya sürüldüğünü, müvekkilinin inşaat sözleşmesinin gereği yükümlülüklerini yerine getiremediğini bu nedenle taraflar sözleşmeden dönerek müvekkilinin zarara uğradığını, istenilen malın teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kalan çeklerin piyasaya sürülmesi ile icra ve haciz baskısı altında kaldığını bu nedenle teminatsız olarak çeklerin ödemesinin tedbiren durdurulmasına ve davacı müvekkilin davalılara —– borcu bulunmadığının tespitine hükmedilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından dava konusu çeklerden yalnızca ——- bedelli çek için faktoring işlemi yapılmış olup dava konusu diğer çeklere hiçbir işlem yapılmadığını, müvekkil şirketin faktoring şirketi olup dava dışı —– imzalandığını, dava konusu çekin, bu—– kapsamında ve ilgili mevzuata uygun şekilde dava dışı——- tevdi alındığını ve çekin bedeli de müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili şirket gerekli araştırmaları yapmadan ve teyit almadan işlem yapmadığını, faturayla tevsik edilmemiş hiçbir alacağı temlik almamakta olduğunu, somut olayda da çek, keşideciden teyit alındıktan sonra ve müşteri —- arasındaki ticari ilişkiyi gösterir —— fatura ile birlikte ciro yoluyla devralındığını, müvekkilinin basiretli davrandığını ve gereken her türlü araştırmayı yaparak çeki tevdi aldığını, çek üzerindeki ciro silsilesinin düzgün olduğunu ve son hamil olan müvekkil şirketin kanuna göre iyi niyetli yetkili hamil konumunda olduğunu, müvekkiline kötü niyet ya da ağır kusur yüklenmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin çeki takip yetkisi bulunduğunu ve tedbir kararının haksız olduğunu, üzerine düşen yasal yükümlülükleri yerine getirdiğini ve dava konusu çeki tevdi almış olan ——— müvekkil şirketinin, davacı şirket ile lehdar arasındaki ilişkilerden sorumlu tutulmasının kanunen mümkün olmadığını, yeni tarihli ——— kararlarında davacının davalı faktoring şirketinin bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini, kötü niyetli olduğunu ispatlamadığı sürece istirdat ve menfi tespit talep edemeyeceğini, müvekkili şirketin, dava konusu çekin iyi niyetli yetkili hamili olduğunu ve üzerine düşen yasal yükümlülükleri yerine getirdiğini, müvekkilinin faktoring şirketi açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalıların cevap dilekçesi vermedikleri anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, İİK’nun 72. Madde gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce, davacı ile davalılardan—-tarihinde feshedilen —– tarihli sözleşme sonucunda diğer davalılarında ciranta olduğu belirtilen —– ait dava dilekçesinde belirtilen çeklerle ilgili olarak işbu çeklerin bedelsiz kaldığı ve davalılara davacının —–Borçlu olmadığının tespiti istemli işbu davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak TTK 83 ve 85 md uyarınca ve aynı zamanda HMK 222 md leri uyarınca her 2 tarafın tüm yasal ticari defterlerinin mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi—- tarihli raporunda, Davacı —- ve davalı——— ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, e-defter beratlarının süresinde alındığını, usul ve yasaya uygun olduğunu, kendi leh ve aleyhlerine delil olma özelliği taşıdığını, davacı şirket ile davalı—- tarihli——— imzalandığını, sözleşmedeki kararlaştırmalar doğrultusunda davacı şirketin keşide ettiği toplam —- tutarındaki — adet çekleri davalı —— Tahsilat Makbuzu ile teslim ettiğini, davacı şirket defterlerinde bahsi geçen çeklerin kayıtlı olmadığını ve haliyle davalının cari hesabına borç kaydedilmediğini, davalı şirketten——-alındığını, davalıya verilen toplam —- tutarındaki çek miktarından, alınan mal bedeli olan —- tenzili sonucunda dava tarihi itibariyle davacının alacağının —– olması gerektiğini, verilen çeklerin davacı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle —– tutarındaki alacak miktarının ticari defter kayıtları ile teyit edilemediğini, dava ve çek tarihi itibariyle davacının borcunun gözükmediğini, davacı tarafından çeklerin verilmesini gerektirir ilişkinin olduğunu, davacı şirket ile davalı —-arasında ticari ilişki sonucuna varıldığını, dava konusu çeklerden sadece —- bedelli çekin davalı ———- tabi tutulduğunu, diğer çeklerle ilgili hiçbir işlem yapılmadığını,——- bedelli çekin son hamilinin davalı —— —— olduğunu, çeki kötü niyetle iktisap etmediğini, iktisabında ağır bir kusuru bulunmadığını rapor etmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle bilirkişi raporu tanzim ettirilmiş olup, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava menfi tespit davası olup davacı ile davalılardan —— tarihinde feshedilen —-tarihli sözleşme sonucunda diğer davalıların da ciranta olduğu, ——– bedelli çeklerin bedelsiz kaldığı ve davalılara karşı davacının borçlu olmadığına ilişkindir.
Davacı, davalı ——- aralarında ki sözleşmeye istinaden verilen çekler nedeni olan betonları almadığını iddia etmiş ve sadece bedelsizliğe dayanmıştır. Davacı davalı ——— araların da genel hazır beton satış sözleşmesi ve sipariş formu ile ticari ilişki kurmuştur. Diğer davalılar da çeki davalı ——- tarafından yapılan ciro yoluyla alan hamiller olduğu için taraf gösterilmiştir. Davacı tarafından davalı ———-ile diğer davalıların el ve işbirliği halinde olduğunu iddia etmemiştir. Davacı tarafından böyle bir iddia olmadığı için bu diğer davalılar ile davalı ——- yada birbirleriyle çekleri gerektirecek ticari ilişki /alacakları bulunup bulunmadığı incelenmemiştir. Ancak bunların ——–el ve işbirliği olduğu iddia edilmesi halinde bu inceleme yapılacaktı. Davalılar arasında sadece ——– keşidece ve lehtar ile akdi ilişki incelenip yükümlülüğü mevcut olup, keşideci ve lehtar arasındaki sözleşme bulunduğu ve sözleşmeye göre —- artık inceleme yükümlülüğü kalmamıştır. Davacının —– tarihli genel hazır beton satış sözleşmesi ve sipariş formu imzalandığı, sözleşmede ki kararlaştırmalar doğrultusunda davacı şirketin keşide ettiği —-tutarındaki —- çekleri davalı ——nolu tahsilat mahkubu ile teslim ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre davacının —- beton aldığı ve davacının alacağının —– olduğu, bu çekler nedeniyle davacının davalı—- borçlu olmadığının tespitine, —– ödeme tarihli çekin davacı tarafından ——-ödendiği ve miktar yönüyle bu davalıdan istirdadına, diğer davalılar yönünden açılan davanın reddine,
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde dört çek bedeli toplam —— borçlu olmadığını buna ilişkin olarak İİK 72/2 maddesi gereğince teminatla tedbir talep etmiş ve mahkemece ——- üzerinden tedbir verildiği, bu yönüyle yanlış tedbir uygulandığı anlaşıldığından burada davacının kusuru bulunmaması sebebiyle davalı faktoring şirketi lehine kötü niyet takip tazminatına hükmedilmemiştir.
Bu sebepler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı —— Yönünden açılan davanın KABULÜNE,
2——- bedelli çekler yönünden davacının davalı —– borçlu olmadığının tespitine,
3—— bedelli çek nedeni ile davacının bu çeki ödemesi sebebiyle istirdada dönüştüğü anlaşıldığından ——– alınarak davacıya verilmesine,
4-Diğer davalılara karşı açılan davanın reddine,
5-Davalı ——- kötü niyet dava takip tazminatı talebinin reddine,
6-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 13.875,43 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 3.468,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.406,57 TL harcın davalı —— alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 31.437,43 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 31.437,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ——– verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılmış 35,90 TL başvurma harcı, 3.468,86 TL peşin harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.410,00 TL olmak üzere toplam 5,878,86 TL yargılama giderinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı —— Tarafından yapılan yargılama gideri olan 38,50 TL’nin davacıdan alınarak davalı ——- ödenmesine,
11-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı şirket yetkilisi ile davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.11/01/2023