Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1361 E. 2019/1095 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1361 Esas
KARAR NO : 2019/1095

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili firmanın, yük ve yolcu taşıma araçlarının satışı, bu araçların yedek parçalarının tedariki, bakımı ve onarımı işleri ile iştigal eden tüzel kişiliği haiz bir kuruluş olduğunu, müvekkili şirketin çeşitli tarihlerde davalı firmaya ait araçların tamir ve bakımının gerçekleştirilmesi karşılığında keşide edilen faturalar neticesinde davalıdan 5.556,09 TL bakiye alacağının kaldığını, ancak davalının bu borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2018/28451 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, ancak bakiye asıl alacak miktarına, işlemiş faize, ferilerine itiraz edildiğini ve takibin bu nedenle durduğunu, borçlunun takip öncesi faize ilişkin yapmış olduğu itiraza bir diyeceklerinin olmadığını, borcun esasına ve takip sonrası faize yönelik yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün 2018/28451 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptaline, davalının haksız yere takibin durmasına sebebiyet vermesi nedeniyle itiraz ettiği asıl alacak kesimi olan 5.556,09 TL %20’sinden aşağı olmamak ü2ere icra iııkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya katılmamış, cevap dilekçesi de sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı tarafından davalı hakkında takibe konu edilen faturadan kaynaklanan hizmet davalıya verilmiş ise ödenmeyen fatura alacağı varsa noktasında toplandığı, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili, icra dosyasını, cari hesap ekstresini, ticari defter ve kayıtları, faturaları, iş emirlerini, servis formlarını, araç takip formlarını vs. Kayıt ve belgelerini, bilirkişi incelemesi ve yemini delil olarak göstermiştir.
Deliller toplanmış, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 03/07/2019 tarihli raporunda,Tacir olan davacı şirketin incelenen ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 5,559,09 TL alacaklı gözüktüğü, fatura içeriği malların teslimi ve verilen hizmetin ifasına ilişkin faturanın “Teslim Alan” bölümünde ise isim ve İmzanın yer almadığı, e-posta yazışmalarında davalı adına onay verildiği, ancak delil kabiliyetinin Mahkemeye ait olduğu, hizmet İfasına ilişkin dava dosyasında başkaca somut herhangi bir belge bulunmadığından hizmet ifasının ispata muhtaç olduğu, davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya katılmadığı ve cevap dilekçesi sunmadığı, davalının tebligata rağmen defter ve belge ibraz etmediği, ispat yükü davacıda olduğu sürece davalı tarafın defter ibraz etmemesinin tek başına aleyhine delil niteliğinde olmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defterlere ve sair delillere de dayandığından vergi beyannamelerine de dayandığının kabulu gerektiği, her ne kadar davacı tarafından takip öncesi faiz talep edilmişse de, dava dilekçesinde belirtilen asıl alacak üzerinden harç yatırıldığı, faizin talep edilmediği anlaşıldığından, takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı rapor edilmiştir.
Davalı tarafından rapora itiraz edildiği, davacı vekili davanın kabulünü, davalı vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu —–İcra Müd.2018/28451 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı ödeme emrinin 12.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının 16.10.2018 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davaın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla takip dayanağının faturadan kaynaklanan alacak olduğu, tarafların tacir olduğu ve davacı tarafından ticari defterlere dayanıldığı, tarafların kayıtları üzerinde mali müşavir marifeti ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş inceleme günü her iki tarafada tebliğ edilmiş ancak davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.HMK 222 maddesi anlamında taraf defterlerinin delil olabilmesi için her iki tarafın kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği, davacı defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K gereğince usulüne uygun tutulduğu ve süresinde tasdiklerinin yapıldığı, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 5.556,09 TL alacaklı olduğu, davalı defter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek davacının iddiasını ispata engel olduğu, engel olduğu vakıanın sonuçlarına katlanması gerektiği, davalının da tacir olması sebebi ile tutmak zorunda olduğu defterleri tutmadığını iddia edemeyeceğinden davacı defterlerinin HMK 222 maddesi anlamında kesin delil niteliğinde bulunduğu, davalının yaptığı itirazın 5.556,09 TL üzerinden iptali ile takibin devamına ve taraflar tacir olmakla bu miktara takip tarihinden itibaren 3095 S:Y nın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanması gerektiği, davalının İİK 67/2 maddesi gerkeğince inkar edilen ve likit bulunan fatura alacağı 5.556,09 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN KABULÜ ile davalının İst. And. —- İcra mD: —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 5.556,09 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının, İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen ve likit bulunan 5.556,09 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 379,54 TL harçtan peşin alınan 94,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 284,65 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı —– uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 94,89 TL peşin harç, 1.095,20 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve yazı gideri ki cem’an 1.225,99 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.