Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1341 E. 2020/688 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1341 Esas
KARAR NO: 2020/688
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ: 16/12/2020
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Banka ile———-arasında Sözleşme imzalandığını, ——- müştereken ve müteselsilen kefil sıfatı ile —– imzaladığını, —– hükümlerine riayet etmeyen Asıl Borçlu için Sözleşme’nin fesih edildiğini, İhtarname ile bildirildiğini, fakat ödeme yapılmadığını, ————–dosya ile ilamsız icra takibine geçildiğini, ancak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek davalı borçlunun haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına, davalı borçlu tarafından takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;usul itirazlarının bulunduğunu, davanın hangi delillere dayanacağının dilekçede belirtilmediğini, esasa ilişkin itirazlarında, kredi kullanım için tapu tescilinden önce muvafakatin zorunlu olduğu belirtilerek kefalet imzasının alındığını, kasıtlı olarak
yanlış yönlendirildiğini, muvafakat olduğu söylenerek kefalet imzası attırıldığını, irade sakatlığına neden olunduğunu, kefil olma iradesinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davacı tarafıondan dava dışı borçluya kullandırılan kredi sözleşmesinin davalı tarafından sözleşme tarihi itibari ile usulüne uygun olarak kefaleti varsa davalının sorumlu olduğu borç miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiş, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın bankacı bilirkişiye verilerek dava dışı 3. kişinin kullandığı kredinin davalının usulüne uygun olarak kefaleti varsa ödenmeyen kredi borcu konusunda rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi ——– tarihli raporunda, Takip talebinde Banka tarafından farklı hesaplama yapıldığının görüldüğü, hangi meblağlar üzerinden hangi günler için ve hangi oranların kullanılarak hesaplama yapıldığının açık olmadığı, yapılan hesaplamalarda da farklılıklar bulunduğu, aynı zamanda Takip Talebinin aşılamayacağından, işbu incelemede bulunan meblağlar açısından takip tutarını aşan meblağlar için takip talep tutarlarının esas alınması gerektiğini, toplam ——- borçtan kısmen sorumlu olduğu, Her ne kadar ————– bulunmadığından imzası bulunmayan Sözleşmeler için sorumlu olmadığı kanaatinde ise de, Mahkeme Kefil’in tüm borçtan sorumlu olduğu kararında olabileceği göz önüne alınarak terditli olarak hesaplama yapıldığı, Banka’nın yıllık % 39,00 temerrüt faizi istemesine rağmen bunun kaynağının bulunamadığı, temerrüt faizinin Asıl Borçluya kullandırılan kredilerin en yüksek oranına % 50 ilave edilmek suretiyle % 38,16 olarak tespit edildiği, ——– faiz oranının Ödeme Planları üzerinde % 39 olarak yer aldığı, bu nedenle taksitli ticari krediler için bu oranın kullanılması gerektiği, bankaların ——— bildirdikleri fakat uygulamadıkları faiz oranlarının esas alınamayacağına dair———– bildirilen faiz oranlarının temerrüt faiz oranı olarak esas alınamayacağı, masraf ile ilgili herhangi bir belge aslı dosyaya sunulmadığından hesaplamaya dâhil edilmemesi gerektiği, banka toplam alacağının ——– borçtan sorumlu olduğu kararında ise ———–olduğu, — kısmen sorumluluğu bulunduğu kararında ise ——– olduğu, Takip tarihinden sonra tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacak tutarlarına hesaplamalarda belirtilen oranlarda temerrüt faizi hesaplanması gerektiğini rapor etmiştir.
Davalı rapora itiraz etmiş, Mahkememizce davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazının hukuki nitelikte olduğu ve mahkememizce resen değerlendirilmesi gerektiğinden bu konuda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve ek rapor alınmasına yer olmadığına, karar verilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü, davalı vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında ———– Sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı ve ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalının ———– tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince itiraz alacaklı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla , takip dayanağının dava dava dışı ——— kullandırılan krediden kaynaklandığı, davacı banka tarafından dava dışı ———– imzalandığı ve davalının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil olarak —– olarak imzaladığı, sözleşmenin imzalandığı tarih itibarı ile ——– olup,kefilin çerçeve sözleşme olun ——–ereğince sorumluluğunun bulunduğu, davacı banka tarafından ——— olarak takipte bulunulduğu, ——– tarihinde hesap kat edilerek ——– yevmiye numarası ile ihtarname düzenlendiği ve ihtarnamenin kefile ——— tarihinde tebliğ edildiği, —- günlük ödeme süresinin eklenmesi ile kefilin —– temerrüdünün oluştuğu, kefilin sözleşme gereğince ———- kullandırılan krediden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu, ancak taksitli ticari krediler ve kredi kartı için sorumluluğunun bulunmadığı, ,kefilin ——- kaynaklanan —- asıl alacak, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz olarak —– olmak üzere toplam ——- üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa , asıl borçluya kullandırılan kredilere uygulanan en yüksek oranına —– ilave edilmek sureti ile ve bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da irdelendiği üzere ————– belirlenen değişen oranlarda faiz uygulanması gerektiği,davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir olmakla davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacak ——— oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —- asıl alacak —- işlemiş faiz ———- olmak üzere davalının itirazının toplam ——-üzerinden İPTALİ ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa ——- belirlenecek değişik oranlarda faiz ve ——– uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine,
2-Davalının İİK 67/2 MD. Gereğince asıl alacak ———- %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Dava açılırken harç yatırılmadığından, kabule göre alınması gerekli bakiye——- harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2020 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 32.425,25 TL TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre 2020 yılı AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 16.641,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 1.108,00 TL bilirkişi ücreti, tebligat vs. yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 797,10 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/12/2020