Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1329 E. 2019/302 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1379 Esas
KARAR NO : 2019/317

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
.
Mahkememizin —–Sayılı dosyasından verilen tefrik kararı mahkememizin —————– sayılı esasına kaydedilen işbu Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,davacıların murisi —– 17.10.2017 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve sigortacısı oldukları —- plaka sayılı araç içerisinde yolculuk yaparken meydana gelen trafik kazası sonucu kaldırıldığı hastanede 25.10.2017 tarihinde vefat ettiğini, davalı araç sürücüsünün olayda tamamen kusurlu olduğunu, davacılardan —- müteveffanın eşi olup, diğer davacıların ise çocukları olduğunu, davacı …’nin eşinin ölümü sebebiyle 49 yaşında dul kaldığını, bundan sonraki yaşamını tek başına zor şartlar altında geçirmek durumda olacağını, eşinin ölümü ile maddi ve manevi desteğini kaybettiğini, davacıların tümünün murislerinin ani ölümü sebebiyle çok üzüldüklerini, müteveffanın eksikliğinin davacıların manevi dünyasında derin bir ızdırap bıraktığını iddia ile öncelikle davalılar ——- menkul ve gayrimenkullerinin kaydına teminatsız olarak ihtiyati haciz tatbik edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı eş —– için 2.000 TL destekten yoksun kalma-maddi tazminat, 50.000 TL manevi tazminat, diğer iki davacının her biri için 50.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 152.000 TL’nin kaza tarihi olan 17.10.2017 tarihinde itibaren faizi ile birlikte (davalı … şirketinin sadece maddi tazminattan ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılardan —— vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin Yalova’da ikamet ettiklerini, davanın — Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek yetki ve görev itirazında bulunduklarını, müvekkili — aracın maliki olduğunu, meydana gelen kazının oluşumundan ilgisinin olmadığını ve sorumlu tutulamayacağını, diğer müvekkili sürücü —- olayda tamamen kusurlu olmadığını, müteveffanın kemer takmaması nedeniyle ağır yaralanarak vefat ettiğini, müvekkiline çarpan araç sürücüsünün kontrolsüz davranması ve fren yapmadığı için kusurlu olduğunu, öte yandan davalı aracın davalı …. tarafından sigortalı olduğunu, davacıların talep ettikleri tazminatın bu sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkillerinden talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davayı kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; öncelikle delillerin kendilerine tebliğ edilmesini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, davacıların müteveffanın desteği olduğunu delillerle ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı lehine tazminata hükmedilmesi halinde faizin başvuru tarihinden itibaren yasal faiz olarak belirlenmesi gerektiğini, müteveffanın sigortalı araçta hatır için taşınması nedeniyle tazminata hükmedilmesi halinde tazminattan %30’dan az olmamak üzere indirime gidilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizin ——Es. Sayılı dosyası ile davacılar tarafından davalılar —————————. Aleyhine açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda 20/11/2018 tarihli kararı ile davacıların maddi tazminat taleplerine yönelik taleplerinin davalı …. Yönünden tefrikine karar verilmesi üzerine dosya tefrik edilerek mahkememizin işbu —— sayılı esasına kaydedilmiştir.
Davacılar vekili mahkememize verdiği 11.03.2019 tarihli dilekçesinde; maddi tazminat alacağının davalı … şirketi tarafından 27/04/2019 tarihinde ödendiğini, davalıdan herhangi bir hak ve alacaklarının bulunmadığını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin mevcut olduğu görüldü.
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığından davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Dava tefrik edildiğinde harç yatırılmadığından 44,40 TL başvurma harcı ile 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu