Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1327 E. 2019/1480 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1327 Esas
KARAR NO : 2019/1480

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Dava, müvekkili—–aleyhine, işbu davada davalı durumda bulunan —— tarafından, müvekkilinin aralarında ticari iş yapacakları düşüncesiyle iki adet çek verdiğini, daha sonra aralarında herhangi bir hukuki ilişki bulunmamasına rağmen davalı tarafça —- —- ait olan, müvekkilin ciranta bulunduğu bir adet çekten ve—–tanzim tarihli keşidecisin —- Şubesine ait olan, müvekkilin ciranta bulunduğu bir adet çek olmak üzere toplam —- bedelli iki adet çeklerden dolayı aleyhine İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —. sayılı dosyasıyla kambiyo senedine özgü haciz yoluyla takibe girişildiğini, Müvekkili …, takibe konu çeklerde ciranta durumunda olup icra dosyası kapsamında alacaklı durumunda bulunan —- müvekkili aralarında ticari ilişki kurulma inancına güvenerek bu çekleri vermiş olup, daha sonrasında herhangi bir şekilde aralarında bir ticari ve/veya hukuki ilişki meydana gelmediği, ilgili durum ticari defter kayıtlarında da sabit olup müvekkilinin ilgili çeklerden dolayısıyla davalı/alacaklıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davalarının kabulü ile İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün—sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı suiniyetli ve sebepsiz zenginleşme niyet ve amacı ile hareket ettiğini, davacının, davalı Müvekkiline borcundan dolayı iki adet çek vasıflı kambiyo senedi İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —-. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, bu karar İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün —-. sayılı dosyası ile icra takibe konulduğunu, Davacı taraf kendisine henüz tebligat dahi yapılamadan İstanbul Anadolu —. İcra Hukuk Mahkemesinin —. sayılı dosyası ile ‘çekte ciranta olduğunu karşılıksız çek tazminatı ve çek komisyonundan sorumlu olmadığını, dolayısı ile bu kalemler çıkartılmak sureti ile ödeme emrinin düzeltilmesini’ talep ettiğini, Mahkemece de Davacının talebi gibi karar verildiğini, Akabinde düzeltilerek yeniden gönderilen ödeme emrine ve borca herhangi bir muhalefeti olmadığını ve takibin kesinleştiğini, davacının araçlarına haciz konulduğunu, bu kez davacı, ‘yatırılan araç yakalama avansının satış avansı olarak değerlendirilemeyeceğini, satış avansı yatırılıp aracın satışı istenmediği için haczin düştüğünü dolayısı ile aksi yöndeki müdürlük kararının kaldırılmasını’ talep ettiğini, yine Mahkemece talebi doğrultusundan karar verildiğini, Akabinde araçlara tekrar haciz ve yakalama şerhi konulduğunu, satış avansı yatırıldığını ve kolluk tarafından yakalanıp otoparka çekilen —- plaka sayılı araç ihale ile satıldığını ancak davacının ihalenin feshi talebi İcra Hukuk Mahkemesi talebi red etmiş ise de; İstanbul BAM ——. Hukuk Dairesince ihale feshine karar verildiğini, Alacaklısı—– ise dava konusu dosyalarının borçluları olduğu, yani Borçlu …, Vekili:—– İcra Müdürlüğünün —-. sayılı dosyasında bu davaya konu icra dosyasına haciz konulmuş olması olduğunu belirterek mesnetsiz ve suiniyetli davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava,İİK 72 maddesine göre açılan ve davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Mahkememizce,uyuşmazlığın davalı tarafından yapıyan kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konu çeklerin davalı ile gerçekleşmeyen ticari ilişkin için verilip verilmediği ve davacının borçlu olup olmadığı noktasında, toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı şirket yetkilisinin HMK 225 vd. md. gereğince yemin konusunda davet edilmesini talep ettiği, davalı şirket yetkilisi—– Mahkememize gelerek ” benim hakkımda icra müdürlüğünce takip konusu yapılan 05/04/2014 tarihli —- 2 adet çeki davacıdan mal karşılığı aldım, bedelleri ödenmedi, davacının takipte belirtildiği şekilde bana borcu vardır,” şeklinde yemin etmiştir.
Davacı vekili davalarının kabulünü, davalı vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Dava menfi tespit davası ise de davanın dayanağının TTK 780 ve devamı maddelerinde düzenlenen çeke dayalı menfi tespit davası olduğu, HMK 190 maddesi gereğince ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça , iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu,2 fıkrasında kanuni bir karineye dayanan tarafın sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu, karşı tarafın kanuni karinenin aksini ispat edebileceği, davacı tarafından çeklerdeki imzaya yönelik bir itirazda bulunulmadığı, çeklerin ileride gerçekleşecek ticari ilişkiye dayalı olarak verildiğine ilişkin yerine getirilmeyen bir hukuki ilişkinin varlığı için verildiğinin ispat külfetinin davacı çek borçlusunda olduğu, toplanan mevcut delillere göre davanın ispatlanamdığı anlaşılmakla davanın reddine, her ne kadar davalı tarafından tazminat talep edilmiş ise de teminat yatırılarak takip durdurulmamış olduğundan davalının şartları bulunmayan tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının şartaları bulunmayan tazminat talebinin de reddine,
3-Peşin alınan—- harçtan alınması gerekli— harcın mahsubu ile — fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden— tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avanslarından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.