Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1323 E. 2022/415 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1323 Esas
KARAR NO: 2022/415
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülen Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile borçlu —— imzalandığını ve buna ilişkin olarak kredi hesabı açıldığını, ancak borçlu tarafından sözleşmede belirlenen yükümlülükler yerine getirilmediğinden borçluya —– tarihininde ihtarname gönderildiğini, mevcut borçların yasal süresi içinde ödenmesi ve aksi taktirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiği, işbu ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödenmeyen borçluya karşı —- sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine geçildiğini ve borçluya ödeme emrinin de tebliğ edildiğini, —tarihinde dosyaya haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafından —- dosyasından açılmış takibe ilişkin itirazının iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı banka ile dava dışı —sözleşmelere istinaden ,—-, davalının sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmediğini bu yüzden hesabın kat edildiğini, davalıya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması ile alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali talepli olarak dava açmış, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dosyanın bilirkişiye verilerek ve bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek davalının davacı bankadan kullandığı kredi ve ödenmeyen kredi borcu konsunda rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi — tarihli raporunda, her ne kadar işbu davanın itirazın iptali davası olmakla birlikte davalının —– takibe itiraz ettiği hususunda bir belgenin takip dosyasında bulunmadığı, ancak icra dosyasında mevcut olmayabileceği göz önüne alınarak işbu raporun hazırlandığı, taksitli ticari krediler ve ticari kredi kartı iin kefalet imzalarının yeterli olmaması nedeniyle — sorumluluğunun bulunmadığı, gayrinakit çek kredileri açısından — adet iade edilmeyen çek yaprağı nedeniyle — banka riskinin bulunduğu ve — göre — sorumluluğunun bulunduğu, —- — sorumluluğunun bulunmadığı kanaatinde olmakla birlikte, eğer Mahkeme kefilin sorumluluğunun bulunduğu kararında ise hesaplamaların dikkate alınması gerektiği, kefilin sorumluluğunun bulunmadığı kararında ise yapılan hesaplamaların dikkate alınmaması gerektiği, takip talebinde banka tarafından farklı hesaplama yapıldığının görüldüğü, hangi meblağlar üzerinden hangi günler için ve hangi oranların kullanılarak hesaplama yapıldığının açık olmadığı, yapılan hesaplamalarda da farklılıklar bulunduğu, aynı zamanda takip talebi aşılamayacağından, işbu incelemede bulunan meblağlar açısından takip tutarını aşan meblağlar için takip talep tutarlarının esas alınması gerektiği, takip yapılan her bir kalem itibarı ile takipte talep edilen, incelemede tespit edilen ve esas alınması gereken tutarların toplam — olduğu, depo edilmesi gereken gayrinakit çek yükümlülüğü tutarının —- olduğu, davacı bankanın takip talebinde belirttiği asıl alacak tutarı ile işbu incelemede bulunan asıl alacak tutarlarının yaklaşık olarak uyumlu olduğu, bankanın masraf tutarı ile ilgili dosyaya belge aslı sunmaması nedeniyle hesaplamaya dâhil edilmemesi gerektiği, takip tarihinde, takip yaptığı kalemler itibarı ile faizler ve ferileri dahil olmak üzere banka alacağının toplam —–olduğu, takip tarihinden sonra tahsil edileceği tarihlere kadar asıl alacak tutarlarına incelemede belirlenen oranlarda temerrüt faizi uygulanması gerektiği, işbu incelemede nakit krediler için yapılan hesaplamaların — sorumluluğunun bulunduğu esasına göre yapıldığı, Mahkeme kefilin sorumluluğunun bulunmadığı kararında ise hesaplamaların dikkate alınmaması gerektiği rapor edilmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişiye verilerek davacının itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi — tarihli ek raporunda; — tarihli kök rapora davacı banka tarafından itiraz edildiği, iki adet —dosyaya sunulduğu, — tarihli oldukları, ikinci — tarih itibarı ile kullanılan kredilerden sonraki tarihi taşıması nedeniyle,— çalışan krediler haricindeki kredi türleri için geçerli bir — olmadığı,— edilmeyen çek yaprağı için — tutarın depo edilmesi gerektiği kanaatinin oluştuğu, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinin işbu dava dosyasına celp edildiği, İcra Müdürlüğü cevabında “tebligatın çıkmamış olduğunun tespit edildiği” belirtildiği, bundan ne anlam çıkarılacağının açık olmadığı, eğer itiraz dilekçesinin bankaya herhangi bir sebeple gönderilmediği ve tebligatının sağlanmadığı belirtiliyorsa, banka’nın itirazın iptalini talep etmesi için sürenin belirlenmesinin Mahkemenin kararına bağlı olduğu, — esas alınabileceği, fakat — kredilerin kullanılmasından sonra imzalandığı, imza tarihinden sonraki kredileri kapsadığı — olduğu yönünde bir maddenin varlığının tespit edilemediği, bu nedenlerle — dava konusu kredilerle ilgisi bulunmadığı, birinci —şartları açısından bir sorunun tespit edilemediği, ancak —- ile ilgili maddeler içerdiği, kefil için sadece gayrinakit çek kredisi ile ilgili madde bulunduğu, bu nedenle kefil için başka madde bulunmadığından, özel olarak ilgili maddeler imzalanmadığından ve ödeme planları üzerinde kefil imzası bulunmadığından— sorumluluğunun bulunmadığı kanaatinin oluştuğu, masraf için dosyaya sunulan makbuzun —-düzenlendiği, aslının dosyaya sunulmadığı, bu nedenle banka’nın bilançosunda masraf kalemlerine dâhil edildiğinin anlaşıldığı, tekrar işbu dava konusu yapıp, bu masrafı talep etmenin mükerrerlik yarattığı, kök raporda belirtilen hususlarda bir değişiklik bulunmadığı rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir.
Dosyanın başka bir bankacı bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi —tarihli raporunda, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu —- imzalandığı, — müteselsil kefil sıfatıyla ve —- kefalet hükmü kısmı imzaladıklarının görüldüğü, taraflar arasında imzalanan ——Müteselsil kefiller, —- müşteri lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından —- gerek yalnız olarak, gerekse diğer kişilerle birlikte asaleten veya müteselsilen kefil sıfatıyla, krediler sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından, bankaya karşı, aşağıda her bir müteselsil kefilin el yazısı ile belirtmiş oldukları kefalet limitlerine kadar, limit arttırımı halinde ise ilgili limit arttırım sayfalarında yazılı tutarlar dahil olmak üzere hesaplanacak toplam tutara kadar, müteselsil kefil sıfatıyla imza tarihinden itibaren —– süreli olarak sorumlu olduklarını, sorumlu oldukları azami miktarı ve kefalet tarihlerini kendi el yazılarıyla belirtmek suretiyle ve imzalarıyla —– ilgili hükümlerine uygun olarak aşağıda kabul etmişlerdir hükmünde olduğu, dava dosyasında hem asıl borçluya hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilmiş olup, müteselsil kefile yapılan tebligatın asıl borçlununkinden önceki bir tarihte olması nedeni ile temerrüdün takip tarihi itibarı ile başlayacağının mahkemenin taktirinde olduğu, davalının kefaletinin kabulü yönünden —temerrüt/takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacı bankanın —-alacaklı olarak hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere taksitli krediler borcu — tutarındaki asıl alacağın tamamen ödeninceye kadar yıllık — oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — gider vergisinin davalıdan istenebileceği, takip tarihinden başlamak üzere — tutarındaki asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- davalıdan istenebileceği, ancak —-aylık dönemler itibarıyla deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği, takip tarihi — olup, takip öncesi — adet çek karnesi için sözleşme şartlarına göre davalı—-çek depo talebinde bulunabileceği rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının karşılanması için HMK nun 281/2. maddesi uyarınca bilirkişiden ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi — tarihli ek raporunda, Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ternerrüt tarihine itiraz edilmiş olup, takdiri sayın mahkemede olmak üzere——- alacaklı olarak hesaplandığı, Takip tarihinden başlamak üzere —– tutarındaki asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık — oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden — vergisinin davalıdan istenilebileceği, Takip tarihinden başlamak üzere — tutarındaki asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık — oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden— vergisinin davalıdan istenilebileceği, Ancak; —- dönemler itibariyle deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ek olarak sunulan çek statüleri listeleme raporu üzerinde yapılan incelemede; güncel çek riskinin — olduğu tespit edildiği —tutarında çek depo talebinde bulunabileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili — gönderdiği dilekçe ile —ara kararı gereği itirazın iptali talebinin ne miktarının nakdi kredi için olduğu, bu miktarın ne kadarının asıl alacak ne kadarının da alacağın ferilerine ilişkin olduğu, takip talebindeki her bir kaleme göre kuruşlandırılarak bildirilmesi ve bir kısım gayrinakdi krediler için ise miktarın bildirilmesine ilişkin beyanda bulunmaları için iki haftalık süre verildiğini, nakdi kredi için; —-oranından muacceliyetten takip tarihine kadar işlemiş yıllık — bakımından — oranından muacceliyetten takip tarihine kadar işlemiş yıllık —– gereğinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava dışı — davacı banka arasında imzalanan sözleşmelere istinaden, —- kullandırılmış, davalının — müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefaletinin —-koşulları taşıdığı ve geçerli olduğu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından hesabın kat edilerek ihtarnamenin düzenlendiği ve tebliğe çıkarıldığı, kat ihtarının müteselsil kefil durumundaki davalıya — tebliğ olduğu, asıl borçlu —- tarihinde tebliğ olduğu, Müteselsil kefile yapılan tebligatın borçlununkinden önceki bir tarihte olması halinde, —— gerçekleşmeden kefile ihtarname tebliğ edilmiş olacağından ve şart gerçekleşmeden gönderilen ihtarname sonuç doğurmayacağından müteselsil kefilin temerrüdünün böyle bir durumda takiple başlayacağı anlaşılmıştır. ——Bu hususlar bilirkişi raporunda da tespit edilmiş ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış davanın kısmen kabulüne ve davalının itirazında haksız, alacağın likit oluşu göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
Davalının —dosyasına yapmış olduğu itirazın taleple bağlı kalınarak kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı — asıl alacak —-masraf olmak üzere toplam — nakdi alacak üzerinden ve — gayri nakdi alacak üzerinden takibin devamına, takibin asıl alacak tutarı — işleyecek — temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden– gider vergisi, — işleyecek — temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden—- devamına,
Asıl alacaklar tutarı 1.861,11–TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabule göre alınması gerekli 1.163,05 TL harçtan peşin alınan 233,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 929,97 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının peşin yatırdığı 233,08 TL harcın, 35,90 TL başvurma harcının yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak tebligat yazı gideri bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.036,95 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.367,59 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022