Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1312 E. 2021/786 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1312 Esas
KARAR NO: 2021/786
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/11/2018
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, taraf şirketler arasında —- tarihli —- bulunduğunu, davalı iş verenin kök yüklenici olduğunu, müvekkilinin ise davalıdan ——- üzere iş aldığını; müvekkilince edimlerin yerine getirildiğini ancak iş bedelinin eksik ödendiğini belirterek; eksik iş bedelinin —- nolu ihtarı ile davalıya bildirildiğini ancak sonuç alınamadığını; bunun üzerine davalı aleyhine —– dosyası ile icra takibi başlattıklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, icra takibi esnasında —- yıllık zaman aşımı dolmuş bulunduğundan zaman aşımı definde bulunduklarını, davanın bu sebeple reddi gerektiğini; kaldı ki, davanın da haksız olduğunu, yapılan iş bedelinin ziyadesiyle ödendiğini; davacının eksik işler bıraktığını bu nedenle takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine, davacıdan %20 oranında haksız takip tazminatının tahsiline karar verilmesini savunduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi mevcut olup, sözleşmeye göre davacı yüklenici davalı iş verendir. İş bedeli— olarak belirlenmiş olup, bunun —- ödendiği hususları ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, bakiye iş bedelinin icra takibi esnasında zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ve davacının hak ettiği takip anındaki iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığı; ödenmeyen kısmın eksik iş bedeli sayılıp sayılmayacağı hususunda toplanmıştır.
Mahkememizce ilk celsede ihtilaf belirlenmiş, zaman aşımı itirazı öncelikle ele alınmış olup; zaman aşımı defiyle ilgili iddia edilen revize sözleşme istenmiş, ikinci celsede taraflar arasındaki —- yazılı sözleşmeyle düzeltildiği, revize edildiği; bu tarihe göre dahi eser sözleşmelerindeki —- yıllık zaman aşımının icra takibine kadar dolmadığı nazara alınarak davalının zaman aşımı defi reddedilmiş; davanın esasına girilmiştir.
Davacının, davalı aleyhine —-işlemiş faiz üzerinden icra takibinde bulunduğu, davalının takibe borcum yoktur şeklinde itiraz ettiği, süresinde yapılan itirazla takibin durduğu ve iş bu davanında bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı belirlenmiştir.
İş bedelinin —- olduğu sabit olup, bunun büyük kısmının ödendiği, geriye icra takibine konan —-kaldığı, bu kısmın ödenmediği de ihtilafsızdır. Davalı taraf, davacının üstlendiği edimlerini eksik yerine getirdiğini, bu sebeple kalan kısmı ödemediğini savunmaktadır. Mahkememizce bu nedenle taraflardan öncelikle eksik işler yönünden taraf tanıkları dinlenmiş; davacı tanıkları yüklenici davacının edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini bildirirken, davalı tanıklarının bir kısım kalemlerin eksik yerine getirildiğini; bunların üçüncü kişiler tarafından tamamlandığını ileriye sürmüşlerdir.
Ortaya çıkan bu durum değerlendirildiğinde, kural olarak yüklenicinin edimlerini yerine getirdiğini yani inşaatını üstlendiği kalemleri tam ve eksiksiz yapıp teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Ancak somut olayımızda, teslim gerçekleştiği için yani yapılan işler davalı tarafından teslim alındığı için binada halen kullanıldığı için; davalının itirazi kayıtla teslimi kabul etmesi, huzurda teslim almamış ise, o taktirde derhal eksik ve ayıplı işleri karşı tarafa ihbarla bildirmesi gerekirdi. Ancak, davalı taraf eksik işlerle herhangi bir tutanak, itirazi kayıtla teslim ya da karşı tarafa gönderdiği bir ihtarın dosya kapsamına göre sunmadığı; dosyaya sunduğu e-maillerinde tek taraflı olduğu; davacıdan gelen karşı bir cevap e-mailinin bulunmadığı sebebiyle bu hususu ispat etmiş kabul edilememiştir.
Mevcut duruma göre, halen davacının sözleşme gereği yapması gerekip de eksik olan—- hususlar varsa bunların tespit edilebileceği, bunlar düşüldükten sonra bakiye bir alacağın kalıp kalmadığının belirlenebileceği nazara alınarak mahkememizce mahallinde keşif yapılmış; her ne kadar davalı vekili bilirkişi raporu geldikten sonra bilirkişinin tüm daireleri gezmediğini iddia etmişse de, keşif zaptında açıkça yazılı olduğu gibi bilirkişi tarafından tüm daireler gezilmiş, keşifte taraf vekilleri hazır olup, onların gösterimine göre davacının yapması gerekip de halen eksik olan kısımlar incelenmiş; uzman bilirkişi raporunda, yapımı davacı tarafa düşüp de davacının eksik bıraktığı ve halende dairelerde eksik olan işlerin bedelinin—- olarak belirlemiş; eksik işlerin ayıplı işlerden farklı olarak her zaman talep edilebileceği nazara alınarak bu bedel bakiye iş bedeli olan — düşülünce kalan — yönünden alacağın talep etmekte davacı haklı görülmüş; bu sebeple —- yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; takipte bir miktar işlemiş faiz istenmiş ise de, icra takibinden evvel yapılan ihtarın tebliğ belgesi olmadığından ve son celsede davacı vekili tüm belgelerini ibraz ettiğini bildirdiğinden işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebi reddedilmiş;
Davacı her ne kadar inkar tazminatı talep etmişse de, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacakların ancak taraflarca kesin hak edişe bağlanması halinde likit sayılabileceği; davamızda böyle bir durumun söz konusu olmadığı, alacağında likit olmadığı sebebiyle inkar tazminatı talebi kabul edilmemiş,
Davalı tarafta kötü niyetli takip tazminatı talep etmiş ise de, davacının takibe koyduğu alacağın bakiye iş bedeli olduğu, ödenmemiş olduğu, tespit edilen bir miktar eksik iş bedeli düşülmek suretiyle hükmedildiği nazara alınarak kötü niyetli takip tazminatı şartlarının da oluşmadığı dikkate alınmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının —-dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinden istenilen faiz cinsi ve oranında faiz uygulanarak devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu tür alacaklar kati hakedişe bağlanmadığı takdirde likit sayılamayacağı sebebiyle reddine,
Davalı tarafın reddedilen kısım üzerinden kötü niyetli takip tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
Alınması gereken —-harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan —- başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile—- adet normal ——— harcının kabul ve ret oranı gereğince, —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, davacı lehine 4.987,00 TL nispi vekalet ücreti taktirine, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında kaldığından maktu vekalet ücreti de asıl alacağı geçemeyeceğinden 3.343,41 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 05/11/2021