Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1296 E. 2019/825 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1080 Esas
KARAR NO : 2019/870
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 14/09/2018
KARAR TARİHİ: 04/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili idarenin sigortalısı ———– iş kazasında yaralanması nedeniyle ödemek zorunda kaldığı masraf ve giderleri ilgili iki şirkete rücu ettiğini; Karadeniz Ereğli 1. İş Mahkemesinin ———- sayılı dosyasına kaydedilen bu davada, davalı şirketlerden birininde Tasfiye Halinde———– olduğunu; verilen kısmen kabul kararının temyiz edildiğini; Yargıtay incelemesi esnasında Tasfiye Halinde————-ticaret sicilinden terkin olduğu için sicile yeniden tescil edilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme hükmünün bozulmasına karar verildiğini; mahkemece kendilerine bu sebeple iş bu davanın açılması için süre ve yetki verildiğini belirterek; şirketin ek tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, şirketin tasfiye sonunda ticaret sicilden terkin edildiğini, kendi yetkili kurumlarınca tasfiye kararı verildiğini; tasfiyeye gidildiğini, davalı gösterilen tasfiye memurunun “tasfiyenin bittiğine dair” beyanı üzerine bu beyanın tescili ile ticaret sicilden terkinine karar verildiğini, ortada hatalı bir terkin işleminin bulunmadığını; şirketin görülmekte olan bir dava nedeniyle ek tasfiyesine karar verildiği takdirde bu hususun nazara alınarak, hatalı terkin bulunmadığından aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK’nun 547. Madde gereğince açılan ek tasfiye davasıdır.
Mahkememizce,———— ile yazışma yapılmış olup; terkin edilen şirketin kayıtları getirtilmiş; getirtilen kayıtlarda şirketin karar almak suretiyle tasfiye sürecini kendiliğinden başlattığı, tasfiye memuru olarak Serpil Keleş’i seçtiği; tasfiye memuru tarafından tasfiye işlemlerinin tamamlandığı, bunun ticaret siciline bildirildiği ve ticaret sicil memurluğunca da bu bildirim üzerine şeklen yapılan incelemede tasfiye bitirilmiş bulunduğundan şirketin ticaret sicilinden kaydının terkinine karar verildiği tespit edilmiştir.
Karadeniz Ereğli 1. İş Mahkemesinin ——– Esas sayılı dosyasında verilen kararın söz konusu şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından dolayı usulen bozulduğu, bozma ilamına uyulup mahkemenin ———- Esas sayılı dosyasına kaydedilen davada, yargılamaya devam edildiği; şirketin yeniden yargılama süreci ve kararın infaz aşaması için sicile kaydı ve şirkete tüzel kişilik kazandırmak gerektiğinden bu hususta davacıya yetki ve mehil verildiği belirlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesinin ikinci fıkrası ile ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin” tebliğ hükümleri gereğince; şirketin yeniden ihyasının gerektiği, devam eden derdest davanın davacısı tarafından ileriye sürüldüğünde terkinden itibaren 5 yıl içinde yapılan talebin kabulü gerekeceği; zira derdest davanın devamı halinde tasfiyeye gidilemeyeceği; bu hususun daha sonra açılan davalar içinde geçerli olduğu ve —— kayıtlı olan şirket ve kooperatifler dışında şahıs firmaları yönünden de geçerli olduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; şirketin zaten tasfiye kararı aldığı, iradesinin tasfiye yönünde olduğu, tasfiye memuru olarak da davalı Serpil Keleş’i atamış olduğu nazara alınarak bu şahsa tebligat çıkartılmış; şahsın tasfiye memuru olmaya itiraz etmediği nazara alınarak; ek tasfiye yönünden de Serpil Keleş tasfiye memuru olarak atanmıştır.
Ancak davalı Ticaret Sicili aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği, zira yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ———Esas —– Karar sayılı ve ——– tarihli hükmü gereğince, Ticaret Sicilin yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilebilmesi için terkin işleminin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/2 maddesine aykırı olarak gerçekleştirildiğinin saptanması gerektiği; böyle bir hususun söz konusu olmadığı, gelen yazı cevabı ve evraklardan da davalının terkin işlemini gerçekleştirmeden önce firmanın kendisinin başvurarak terkin talebinde bulunduğu; bunun üzerine davalı ticaret sicilin yapacağı herhangi bir işlemin bulunmadığı nazara alınarak aleyhine yargılama giderine hükmedilmemiş; şirketin terkin işleminin 08/07/2009 tarihinde gerçekleştirildiği; İş Mahkemesindeki davanın 2011 yılında terkinden sonra açıldığı; bu nedenle tasfiye memurununda yargılama ve vekalet giderini gerektirecek kusurunun bulunmadığı; zira 2 sene sonra açılacak davanın tasfiye memuru tarafından bilinmesi ve tahmin edilmesinin, buna bağlı olarak da tasfiyeyi bekletmesinin beklenemeyeceği kabul edilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
———–sicil nosu ile kayıtlı iken———– tarihinde tasfiye sonunda sicilden terkin olan Tasfiye Halinde ————Şirketi’nin;
Karadeniz Ereğli 1. İş Mahkemesinin —- Esas sayılı ( evveli ——–esas sayılı ) dosyasının yargılama safhası ve verilecek kararın infazı aşamasıyla sınırlı olmak üzere ek tasfiyesine, bu nedenle ticaret siciline yeniden ihyasına,
Tasfiye Halinde —————- ek tasfiye için Serpil Keleş’in tasfiye memuru olarak atanmasına,
Karar kesinleştiğinde gerekli işlemler yönünden karardan bir suretin———– müdürlüğüne gönderilmesine,
————harçtan muaf olduğu için harç alınmasına gerek bulunmadığına,
Tamamı davacı tarafça yapılan yargılama giderinin yukarıda açıklanan gerekçe sebebiyle davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti taktirine de yer olmadığına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.04/07/2019