Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1292 E. 2019/1111 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1292 Esas
KARAR NO : 2019/1111

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, Yalova ————-. Asliye Hukuk Mahkemesinin ———- Esas sayılı dosyasında ————————-aleyhine dava açtıklarını, davada ——–talep ettiklerini; yargılama esnasında davalı şirketin sicilden terkin edildiğinin ortaya çıktığını; mahkeme tarafından şirketin ihyası için kendilerine dava açmak üzere —– tarihli ilk celsede süre verildiğini belirterek; —————– Siciline kaydı suretiyle dava nedeniyle ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı … vekili, söz konusu —————– tasfiye kararı aldığını, tasfiye memuru tarafından tasfiye işlemlerinin tamamlandığını ve ———- sunulması nedeniyle tasfiyenin gerçekleştirildiğini; kendilerince —— Şti’nin alacaklı olduğunun bilinmesinin mümkün olmadığını; bu nedenle şirketin kendi kendini tasfiye etmesine ilişkin tasfiye kararının tescilinde bir sakınca görmediklerini; sicilden terkin işleminin bu şekilde gerçekleştiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini; aksi takdirde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesini savunmuş;
Mahkememizce yargılama sürecinde davaya dahil edilen tasfiye memuru vekili de dilekçe vererek, ihya koşullarının oluşmadığını, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti de takdir edilmemesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’nun 547. Madde gereğince açılan ek tasfiye davasıdır.
Mahkememizce, ———– Müdürlüğü ile yazışma yapılmış olup; terkin edilen şirketin kayıtları getirtilmiş; getirtilen kayıtlarda şirketin karar almak suretiyle tasfiye sürecini kendiliğinden başlattığı, tasfiye memuru olarak …’ı seçtiği; tasfiye memuru tarafından tasfiye işlemlerinin tamamlandığı, bunun ticaret siciline bildirildiği ve ticaret sicil memurluğunca da bu bildirim üzerine şeklen yapılan incelemede tasfiye bitirilmiş bulunduğundan şirketin ticaret sicilinden 13/10/2017 tarihinde kaydının terkinine karar verildiği tespit edilmiştir.
Yalova — Asliye Hukuk Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyasında sistem üzerinden incelenmiş; dosyamızın davacısı olan ————- tarafından açılan alacak davası olduğu, terkin edilen şirket aleyhine açıldığı ancak şirket davadan önce ticaret sicilinden terkin edildiği için, davacı ……—- ihya davası açmak üzere süre verildiği görülmüştür.
Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesinin ikinci fıkrası ile ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen ———– ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin” tebliğ hükümleri gereğince; şirketin yeniden ihyasının gerektiği, devam eden derdest davanın davacısı tarafından ileriye sürüldüğünde terkinden itibaren 5 yıl içinde yapılan talebin kabulü gerekeceği; zira derdest davanın devamı halinde tasfiyeye gidilemeyeceği; bu hususun daha sonra açılan davalar içinde geçerli olduğu ve ——— kayıtlı olan şirket ve kooperatifler dışında şahıs firmaları yönünden de geçerli olduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; şirketin zaten tasfiye kararı aldığı, iradesinin tasfiye yönünde olduğu, tasfiye memuru olarak da davalı …’ın atamış olduğu nazara alınarak; bu şahsın zorunlu olarak davada taraf olması gerektiği dikkate alınarak davaya dahil edilmiş, her ne kadar avukatı davanın reddi gerektiğini savunsa da; ek tasfiye şartlarının doğduğu, şirketin derdest dava yönünden ek tasfiyesine karar verilmesi gerektiği belirlenmiş;
Ancak davalı … Sicili aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği, zira yargıtay ——-. Hukuk Dairesinin ———————Karar sayılı ve 14/09/2015 tarihli hükmü gereğince, Ticaret Sicilin yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilebilmesi için terkin işleminin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/2 maddesine aykırı olarak gerçekleştirildiğinin saptanması gerektiği; böyle bir hususun söz konusu olmadığı, gelen yazı cevabı ve evraklardan da davalının terkin işlemini gerçekleştirmeden önce firmanın kendisinin başvurarak terkin talebinde bulunduğu; bunun üzerine davalı … sicilin yapacağı herhangi bir işlemin bulunmadığı nazara alınarak aleyhine yargılama giderine hükmedilmemiş; şirketin terkin işleminin 13/10/2017 tarihinde gerçekleştirildiği; Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın 2018 yılında terkinden sonra açıldığı; bu nedenle tasfiye memurununda yargılama ve vekalet giderini gerektirecek kusurunun bulunmadığı; zira 1 sene sonra açılacak davanın tasfiye memuru tarafından bilinmesi ve tahmin edilmesinin, buna bağlı olarak da tasfiyeyi bekletmesinin beklenemeyeceği; aynı nedenle tasfiye memurununda sorumlu olmadığı çünkü tasfiyenin tamamlandığı tarihte de ileriye sürülmemiş bir alacağın daha sonra dava konusu edileceğinden bahisle tasfiye memurunun muhtemel bir davayı beklemesinin, açılana kadar tasfiyeyi bekletmesinin kabul edilemeyeceği nazara alınarak tasfiye memuru da yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamak suretiyle hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Yalova ———–. Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyasının muhakeme aşaması ve kararın infazı aşaması ile sınırlı olmak üzere;
—– Sicil Müdürlüğünde—– sicil numarası ile kayıtlı olan tasfiye halinde ——–Limited Şirketi’nin TTK’nun 547. Maddesi gereğince EK TASFİYESİNE,
Şirkete ek tasfiye için tasfiye memuru olarak …’ın ( ——— ) atanmasına,
İş bu karar kesinleştiğinde şerhi için——-Müdürlüğüne gönderilmesine,
Dava maktu harca tabii bulunduğundan maktu harçtan eksik 8,50 TL harcın davacıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Davanın niteliği gereği tarafların leh ve aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair karar, davacı vekili ile davalılardan … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.