Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1280 E. 2019/1461 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1280 Esas
KARAR NO : 2019/1461

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile —– plakalı aracın ruhsat sahibi olan —- arasında araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu —- plakalı aracın —- tarihinde —- plakalı aracın şoförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, işbu kaza sebebi ile temliğe konu araçta maddi hasar meydana geldiğini, temliğe konu aracın 4 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacağın oluştuğunu, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-6 Teminat Dışı Kalan Haller” maddesinde kazanç kaybının teminat kapsamı dışında bırakıldığını, bu nedenlerle temliğe konu aracın uğradığı günlük 110,00 TL.den olmak üzere 4 günlük kazanç kaybının tahsili için davalılar aleyhine İst.Anad—–.İcra Müd.’nün— Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalıların takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin —- ikamet ettiğini, dava konusu icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı belirterek yetki itirazında bulunmuş, dava konusu uyuşmazlığın, mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp Asliye mahkemelerinin görev alanına girdiğini
müvekkilinin gerçek kişi olması nedeniyle davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirterek görev itirazında bulunduğunu, esasa ilişkin olarak da kusur raporunun gerçeği yansıtmadığını, —- plakalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu mahkemece yeniden kusur raporu alınması gerektiğini, davanın haksız açıldığını savunarak reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin —- ikamet ettiğini, dava konusu icra takibinin yetkisiz yerde açıldığı belirterek yetki itirazında bulunmuş, dava konusu uyuşmazlığın, mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp Asliye mahkemelerinin görev alanına girdiğini, müvekkilinin gerçek kişi olması nedeniyle davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirterek görev itirazında bulunduğunu, esasa ilişkin olarak da kusur raporunun gerçeği yansıtmadığını—— plakalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu mahkemece yeniden kusur raporu alınması gerektiğini, davanın haksız açıldığını savunarak reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen İst. And. —-. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafından davalılar aleyline— alacak ile—- faiz olmak üzere toplam — tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlular vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğü ——– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize verdiği —- tarihli dilekçesinde tarafların sulh olduklarını, imzalanan protokol gereğince karşılıklı olarak yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirterek konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili tarafından verilen —-tarihli dilekçede; davacı tarafla sulh olduklarını, sulh protokolü gereğince vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Taraf vekillerinin beyanlarına göre tarafların sulh olmaları nedeniyle dava konusuz kaldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KONUSUZ KALDIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu hususlarda her iki taraf yararına karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken —- karar ve ilam harcından peşin ödenen—- harcın mahsubu ile bakiye — harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar,davacı vekilinin yüzüne karşı, mazeretli sayılan davalılar vekilinin yokluğunda, miktar yönünden kesin olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.