Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1261 E. 2020/567 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1385 Esas
KARAR NO : 2020/589

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alaca davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin davalı müteahhit ——- daireleri —- yılında tamamlanıp anahtar teslim olarak verileceğinin kararlaştırıldığını fakat dava tarihine kadar geçen 8 aylık sürede halen teslim edilmemiş olduğunu; davalı şirketin bu inşaatı arsa sahipleriyle imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yaptığını; bu gecikmeden dolayı arsa sahibi——- Esas sayılı dosyasında müteahhide ve müteahhidin halefi sıfatında ondan daire alan şahıslara alacak davası açtığını; bu şahıslardan birininde müvekkili olduğunu belirterek, zararlarının tazminine karar verilmesini talep etmiş; davasını belirsiz alacak davası olduğunu bildirerek 10.000,00 TL harç karşılamış, bilahare bilirkişi raporu alındıktan sonra harcı tamamlamak suretiyle 101.802,00 TL’nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, satın alınan tapulu taşınmazların geç tesliminden dolayı alıcı tarafından satıcı olan müteahhide karşı açılmış alacak davasıdır. Satın alanında bir şirket olması sebebiyle alım satım ilişkisinin şirketler arasında gerçekleştiği, bu nedenle mahkememizin görevli olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce davacının delilleri toplanmış, tapu kayıtları getirtilmiş, parselin—- dosyası getirtilmiş, uzman bilirkişi görevlendirilmek suretiyle mahallinde keşif yapılmış, daireler görülmüş, dairelerin yer aldığı bloklar incelenmiş, uzman bilirkişiden rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca varılmıştır.
Mahkememizce getirtilen tapu—- tarihlerinde yani 3 farklı günde gerçekleştiği görülmüştür. Mahkememizce yargılama sürecinde dairelerin hangi tarihte ve nasıl teslim edileceğine dair taraflar arasında yazılı bir protokolün bulunup bulunmadığı araştırılmış, davacı vekilinden bu protokolü ibraz etmesi istenmiş, davacı vekilinin buna karşı beyanında, dairelerin hangi tarihte teslim edileceğine dair yazılı bir protokolün bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, taraflarca kararlaştırılmış bir teslim tarihinin bulunmadığı kabul edilmiştir. Ancak ortada dava konusu bağımsız bölümlerle ilgili yukarıda tanıtılan 3 farklı günde yapılan alım satımlar söz konusu olduğundan; ve bu satışların “daire satışı” olduğu kabul edildiğinde; fiili teslim tarihi belirlenmedi diye davalının ilelebet teslimden imtina etmesi beklenemez. Öte taraftan davacınında şirket olduğu, bu nedenle basiretli olmak zorunda bulunduğu; 6 adet bağımsız bölüm satın alırken bunları satın almadan önce durumlarını görmeden almasının mümkün olmadığı; mutlaka görerek almış olacağı nazara alınarak; davacının daireleri mevcut haliyle satın aldığı ancak o mevcut halinden itibaren tamamlanması için “makul süre” ile beklemek zorunda olduğu kabul edilmiş; mahallinde yapılan keşifte de inşaatın o tarihten itibaren ilerlemediği, mevcut haliyle kaldığı nazara alınmak suretiyle; inşaatın tamamlanması için makul sürenin ne olacağı ve bu süreyi aşıp dava tarihine kadar olan süre içinde de tamamlanmamış olmasının davacının kira gelirine etkisi hususunda rapor istenmiş;
Hükme esas alınan inşaat mühendisinin —- işlerin %80, ortak sosyal tesisin ise %10 seviyesinde olduğu, satış tarihlerine nazaran bu inşaatın tamamlanması için MAKUL SÜRENİN 4 ay olduğu; bu 4 ay süre içinde bu eksikliklerden dolayı dairelerin kiraya verilmesinin mümkün olmadığı; yerlerin mesken olması nedeniyle kiraya verilebilmesi için eksikliklerin yaptırılmış olması gerektiği; bu nedenle 6 dairenin tamamlama süreci olan 4 aylık sürenin bitimiyle dava tarihi arasındaki kira kaybının 101.802,00 TL olduğu tespit edilmiş; mahkememizce raporun gerekçesi ve hesaplama şeklinin doğru olduğu belirlenerek; davacının, davalı müteahhitten eksik işler bedelini makul tamamlama süresinin sonundan başlayarak dava tarihine kadar isteyebileceği kabul edilmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
101.802,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Peşin olarak alınan ve bilahare tamamlanan 1.567,76 TL’lik harcın mahsubu ile eksik 5.386,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 1.603,88 TL harç ile 9 davetiye gideri 136,00 TL ile bilirkişi ve keşif ücreti 1.834,90 TL toplamı 3.574,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —gereğince 13.621,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafı yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi. Açıkça okunup usulen tefhim olundu.