Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1253 E. 2018/1206 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1253 Esas
KARAR NO: 2018/1206
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/10/2018
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : Davacı vekili, müvekkili olan arsa sahibinden müteahhit olan davalılardan———– arasında —– Noterliğinin — tarihli ve —– yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını; bu sözleşme ile müvekkiline ait olan ————- nolu parsele davalı müteahhit tarafından sözleşmede kararlaştırılan binanın yapılmasının taahhüt edildiğini; daha sonrada taraflar arasında ek sözleşme yapıldığını; davalı müteahhit şirketin inşaata süresinde başlamadığını, daha sonra başlayıp, bu kez de bitirmediğini; sözleşme gereğince inşaat bittiği taktirde paylaşım oranının yarı yarıya olacağını; davalı müteahhidin——daire inşa etmeyi taahhüt ettiğini; müvekkilininde bu inşaata karşı yükleniciye peyder – pey kat irtifakı kurulacak olan dairelerin tapusunu devretmeyi üstlendiğini; bir miktar tapuyu davalı müteahhide devretmesine rağmen inşaata geç başlayan müteahhidin inşaatı bitirmeye gücünün olmadığını; 7 – 8 aydır inşaata devam edemediğini; bu durumun İstanbul Anadolu 19. Asliye hukuk Mahkemesinin —– D.iş dosyası ile delil tespiti şeklinde tespit ettirdiklerini; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda inşaat seviyesinin %77 olduğunun belirlendiğini; kaldı ki, bu oran içinde ayıplı işlerinde bulunduğunu belirterek davalı müteahhide müvekkilince devredilen tapuların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş; davalı olarak gösterdikleri şahıs ve şirketlerin ise, müteahhitten bu arsa paylarına isabet eden bağımsız bölümleri alan şahıslar olduğunu belirterek; bunlarında müteahhidin halefleri olduğunu, bu nedenle bunlara devredilen bağımsız bölüm tapu kayıtlarınında iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davaya cevap veren bir kısım davalı vekilleri, davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılarda mahkememizin görevsiz olduğunu ileriye sürmüşlerdir.
Mahkememizce dilekçeler teatisi tamamlanmış olup, ilk duruşmada görevsizlik kararı verilmiştir.
Görev kamu düzeninden olup, taraflar arasındaki sözleşme karma nitelikli bir sözleşme olup, eser sözleşmesi ve arsa payı devir taahhüt sözleşmesidir. Her iki sözleşmede de, davanın ticari dava olabilmesi için taraflarının tacir olması gerekir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ———– tacir olduğu sabit ise de, davacının tacir olup olmadığının tespiti gerekmiş; bu husus ilk tensip zaptına da geçirilmek suretiyle davacı vekiline tebliğ edilip, müvekkilinin tacir olup olmadığı hususunda açıklama yapması ve tacirse buna ilişkin belgeleri sunması bildirilmiş olup; davacı vekili, davacının vergi mükellefi olan tacir olduğunu, bu nedenle mahkememizin görevli olduğunu ileriye sürmüştür.
Bilindiği üzere gerçek şahısların tacir olup olmadığının tespiti TTK’nun 12/1-2 maddeleri gereğince yapılacak araştırma ile tespiti gerekmekte olup; buna göre, “kendi adına bir ticari işletmeyi işleten ya da kısmen işleten” olması gerekir. Ticari sicilde bir işletmenin kayıtlı olması tacir olduğuna karine teşkil etse de, kayıtlı olmaması tacir olmadığını göstermez. TTK’nun 15. Maddesindeki esnaf faaliyetini aşa bir nitelikte ticaret yapan kişinin tacir sayılır. Bu çerçevede mahkememizce yapılan araştırmada davacının vergi mükellefiyetine ait vergi kaydı varsa da, bu vergi kaydının kat karşılığı inşaat sözleşmesinden sonraki bir tarihte alındığı, sözleşme anında vergi mükellefi olmadığı; ayrıca davacının ticari bir işletmesininde bulunmadığı; anonim şirketlere ortak olmasının tacir olmasını gerektirmediği, şuanda da inşaatla ilgili alım satım işlerini daha sonra aldığı vergi numarası üzerinden yapmasınında onu tacir kılmayacağı nazara alınarak; dava açan arsa sahibinin tacir olmaması nedeniyle eser ve arsa payı devir taahhüt sözleşmesinin tarafı olan arsa maliki yönünden tacirlik söz konusu olmadığı için aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
TTK 5/3. ve HMK.114/c maddeleri uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İht. Tedbir talebinin de görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına, ancak görevsizlik kararı kesinleştikten sonra yasal süre içinde davacı tarafça dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmazsa; bu tarih geçtikten sonra tarafların başvurması halinde davanın o taktirde açılmamış sayılmasına; o taktirde bakiye gider avansının davacıya iadesine, tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davanın açılmamış sayılması halinde davacı üzerinde bırakılıp bakiye gider avansının iadesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine de 2.180,00’er TL maktu vekalet ücreti taktirine,
Dair, karar huzurdaki tarafların yüzlerine karşı karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oybirliği ile karar verildi. 06/12/2018