Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1205 E. 2019/159 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1205 ESAS
KARAR NO : 2019/159
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı dava dilekçesinde özetle———– sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunlu olduğunu, davalı şirket ile aralarında geçerli bir —– sözleşmesi bulunmamadığını, davacı kısa süre önce davalı şirkete başvurduğunu ve dilekçesi ekinde sunduğu —- tarih ve —-TL miktarlı, keşide yeri —, keşidecisi ———olan —— seri numaralı çeki kırdırmak istediğini söylediğini, Davalı şirketin bu çeke istinaden bana —–TL civarında para ödediğini, Aralarındaki anlaşmaya göre, davalı … şirketinin davacıya verdiği —-TL civarındaki paraya karşılık —-tarihinde —–TL tutarlı çeki tahsil ederek ——-TL para kazanacağını, Ancak, daha verdiği çekin ödeme tarihi olan —– günü gelmeden davalı şirketin —– —- kendisini arayarak ——-TL para ödemesini istediğini, paranın neden istendiğini anlamadığını, lüzumlu olduğunu düşünerek davalı, —-günü, ——- hesabımdan davalı şirketin ——– numaralı hesabına —–TL parayı yatırdığını, ödeme yapmasına rağmen bu kez ——TL miktarlı ilave çek istediklerini, yoksa hakkında icra takibi yapacağız dediklerini, bunun üzerine davacı korktuğunu, —- tarihinde, —- Şubesinden verilme keşide yeri —-, keşide tarihi—– ve —-8 tarihli keşidecisi müşterisi olan ———– ait toplam ——TL tutarlı çekleri önce whatsaapp üzerinden gönderdiğini, çekler ile ilgili araştırma yaptıktan sonra çekleri almak istediklerini söylemeleri üzerine de iki çeki cirolayarak imza karşılığ—– —– karşıyan şirket yetkilisi olarak teslim ettiğini, davacıdan bu iki çeki de aldıktan sonra karşıyan elinde toplam ———TL tutarlı 3 adet çek, ——TL’de ödeme olmasına rağmen, bu kez karşıyan şirket ———- davacının işyerine gelerek, kalan ——-TL parayı nakit olarak hemen ödemezse hakkında icra takibi yapacaklarını söylediğini, Bunun üzerine avukata danıştığını ve avukatın kendisine davalı şirketin anlaşmaya göre ———-tarihi bekleyip elindeki —– işlemine konu——TL tutarlı çekleri tahsil için beklemek zorunda olduğunu, buna aykırı işlemlerin yasal olmayacağını söylediğini, davacı da —–TL ödemeyi yapmayacağını, —– gününü beklemeleri gerektiğini davalı şirket yetkilisi ———söylediğini, kendisini tehdit ettiğini, davalı şirketin elinde, davacının 3 yıl önce ilk —– işlemi yaptığı sırada sözleşme diye imza attığı evrakların arasında davalı şirketin işbu davaya konu icra takibine konu ettiği——- keşide tarihli ———TL tutarlı bir bononun ellerinde kaldığını, bu bonoyu icraya verdiklerini,Karşıyan şirketi için koşulların gerçekleşmediğini, davacıya ———-TL civarı para verilip, alacak talebinde bulunulamayacağını, yetkili hamil dahi olmadığını, icra tehditi ile aldıkları iki adet çek ve gerekse —-TL miktarlı icra takibine konu ettikleri bono nedeni ile davalı şirket ile aralarında yazılı bir —– sözleşmesi ve bir fatura işlemi olmadığını, davacı —— uzun yıllardır,——— Markası ile —— kamerası ve alarm sistemlerini personelleri ile birlikte kurup satan, maddi gücü yerinde olan bir kişi olduğunu, Davalının haksız yaptığı icra takip dosyası incelendiğinde, adına kayıtlı araç ve taşınmazların görüleceğini, aralarındaki anlaşmaya göre —- tarihinde verdiği —–TL ye karşılık——-TL çek tahsil etmesi gereken davalı şirket, yasaları hiçe sayarak elinde tuttuğu anlaşılan bono üzerine —– vade tarihi yazarak gittiğini, davacının mallarını kaçırdığını ifade ederek gerçeğe aykırı beyanlar ile ihtiyati haciz kararı aldığını, davacının işyerine —– günü ihtiyati hacze gelindiğini, ihtiyati haciz tutarının —-TL ve masrafları olmasına rağmen işyerinde malzemelerinden——-TL tutarındaki malının haczedildiğini, araçları ile ilgili yakalama çıkarıldığını, bu nedenlerle çalışılamaz hale geldiğini, Bedelsiz senedin icra takibine koyduğu için davalı şirket yetkilileri hakkında gerek savcılık ve gerekse ilgili kamu kurumlarına şikayette bulunduğunu, borcu olmadığını iddia ettiği işbu İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ——esas numaralı dosyasından başlatılan icra takibinine konu ——-TL tutarlı bono nedeni ile davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali, hakkında istihbarat yapıp çekini kıran ve mal varlığının olduğunu bilmesine rağmen, kendisini mal kaçıran borçlu gibi göstererek gerçeğe aykırı beyanlar ile hakkında ihtiyati haciz alan, elinde tuttuğu bedelsiz bonoyu sonradan üzerine 02.10.2018 vade tarihi yazarak hasmane bir şekilde işyerinde haciz yaparak kendisini gerek komşularına ve ticari olarak çevresine rezil eden davalı şirketten %’20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının alınarak tarafına ödenmesini, davalının yaptığı icra takip işlemleri nedeni ile daha fazla mağdur olmamak için İİK.nun 72. maddesi hükmü gereğince icra takip dosyasına yapacağım nakit ödemenin davalı şirkete ödenmesinin tedbiren engellenmesini, davanın kabulünü, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin —— tanzim ve —– vade tarihli — TL miktarlı bonodan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davacı … aleyhine İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ——- E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— D. İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün —– E. Sayılı dosyası ile işleme koyulduğunu, davalı şirketin, —– firması olduğunu, iştigal konusunun da —– işlemi olduğunu, Davacı … ile davalı şirket arasında 6361 sayılı kanunun 38. Maddesi doğrultusunda yazılı olarak düzenlenen —-Sözleşmesi —— tarihinde imzalanmış ayrıca alacak davacı … ile lehtar ————– arasında düzenlenmiş fatura ile belgelendirildiğini, davalı şirket kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve gerekli tüm araştırmaları yaparak alacağı temlik ettiğini, bundan dolayı davacı tarafın geçerli bir —- sözleşmesi bulunmadığına dair iddialarını kabul etmediklerini, tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi, sağduyu sahibi olmalı, ileriyi düşünmeli ve organize olması gerektiğini, davalı şirketin sözleşme hükümleri çerçevesinde müşteriden almış olduğu teminat senedini sözleşmede kararlaştırılan rücu hakkına dayanarak ve—- İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe uygun biçimde takibe koymasında usul ve yasaya aykın bir yön bulunmadığını, birlikte —— sözleşmelerinde borcun tahsil edilememesi halinde —— şirketinin müşterisine rücu edebileceği kabul edilmeksini, —– şirketlerinin müşteriye rücu etmeleri halinde talep edebilecekleri alacağın teminatını teşkil etmek üzere ek teminat senetleri alabilecekleri de kabul gören diğer bir husus olduğunu, davalı şirket sözleşme hükümlerine dayanarak almış olduğu kambiyo senedini usul ve yasaya uygun bir biçimde takibe konu etmek zorunda kaldığını, Davacı tarafın bono üzerindeki vadenin sonradan yazıldığı iddiasını da yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafça buna ilişkin hiçbir belge sunulmadığını, davacının haklılığı basit bir iddiaya dayandığını, yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlanamamış olduğunu ve ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, Dolayısıyla davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz iddilarla açılan davanın reddine karar verilmesini, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ihtiyati tedbir talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davalının yaptığı icra takip işlemleri nedeni ile daha fazla mağdur olmamak için İİK.nun 72. maddesi hükmü gereğince icra takip dosyasına yapacağım nakit ödemenin davalı şirkete ödenmesinin tedbiren engellenmesini, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulünü, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talebinden ibarettir.
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 13/02/2019 tarihli dilekçe ile taraflar sulh olduğundan davadan feragat edildiği belirtilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir.
Davalı vekili, feragatname sunulan dilekçesinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
1- Peşin alınan 666,03 TL nispi harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 618,62 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluklarında karar verildi. 13/02/2019