Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1204 E. 2020/31 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1204
KARAR NO : 2020/31

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekilince sunulan dava dilekçesini özetle ; Davacının —–, kambiyo senetleri karşılığında kredi aldığını ve işlerinin bozulması nedeniyle, emekli maaşıyla geçimini sağladığını, davalı banka tarafından verilen kredi karşılığı çek ve senetlerin büyük bir kısmının ödendiğini, ancak az bir miktarın ödenmediğini, yasa gereği önceleri hiç bir kesinti yapılmadığı halde ramazan bayramından itibaren kesintilerin yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 93. Maddesi ile İİK’nun 83. Maddesi uyarınca emekli maaşının vergi ve nafaka alacakları hariç olmak üzere haczedilemeyeceğinin hüküm altına alınması karşısında davalı bankada bulunan toplam 1.840 TL kesintinin , kesildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP : Taraflar arasında 12/01/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin 7. Maddesi uyarınca davalı bankanın bütün şubelerinde mevcut olan veya olabilecek vadesi gelmiş ya da gelecek her türlü para cinsinden , vadeli ve vadesiz mevduatların bloke hesapları ve her türlü hesap bakiyeleri ile doğmuş ya da doğacak her türlü hak ve alacakları üzerinde bankanın rehin ve hapis hakkının bulunduğunun kayıtsız ve şartsız olarak kabul edildiğini, davacının İstanbul —. İcra Dairesinin — sayılı dosyasında yapılan takipte maaşından kesinti yapılmadığını, davacının maaş hesabına 1/4 oranında bloke uygulandığı ve her ay yatan maaş tutarının 1/4 ‘ünün banka alacaklarının mahsup edildiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 12/07/2013 tarihli kredi genel sözleşmesinin bir örneği dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Mahkememizce davaya konu edinilen kesintilerin araştırılmasına yönelik davacının —–nolu hesabına ilişkin hesap hareketleri davalı bankadan istenilmiştir.
Mahkememizce —- tarihli ara karar ile davacının maaşından yapılan kesintinin 5510 sayılı yasanın 93. Maddesi uyarınca HMK 389 maddesi göz önüne alınmak suretiyle tedbiren durdurulmasına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce bankacı bilirkişiden rapor alınmış ve düzenlenen raporda özetle ; Taraflar arasındaki kredi genel sözleşmesinde davacının ticari kredi kullanığı ve kredilerin ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin —sayılı dosyasında 22/07/2015 tarihinde 289.604,23 TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, — tarihleri arasında emekli maaşından 2.432,78 TL ve bayram ikramiyesinden 500 TL olmak üzere toplamda 2.932,78 TL’nin davacının takip hesabına tahsilatının yapıldığı tespit edilmiştir.
İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin — sayılı takip dosyasının örneğinin incelenmesinde, —- nolu kredi yönünden toplamda ——- nolu kredi için toplamda —- nolu kredi için toplamda — kredi alacağından dolayı takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Taraf vekillerince sunulan dilekçeler, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporu, taraflar arasında düzenlenen kredi genel sözleşmesi ve ekleri bir bütün olarak birlikte incelendiğinde, mahkememizde görülen iş bu davanın davacının davalı bankada bulunan emekli maaş hesabından yapıldığı iddia olunan kesintilerin faiziyle birlikte tazminine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen 12/07/2013 tarihli kredi genel sözleşmesinin incelenmesinde, davalı bankanın — şubesi ile , davacı arasındaki iş bu sözleşmede davacıya ticari kredi kullanıldığı ve kredili ticari hesap olarak tanımlandığı anlaşıldığından, yargılamada mahkememizin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Zira sözleşmenin 31. Maddesinde tarafların sözleşme ile açılan kredinin tamamen veya kısmen taksitli ticari kredi olarak kullanılması halinde iş bu taksitli ticari kredi hakkındaki sözleşmenin ilgili diğer hükümleriyle birlikte sözleşmede yazan hükümlerinde geçerli olacağı konusunda tarafların mutabakata vardığı belirtilmiştir.
Yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere, davalı bankadan kullanılan kredilerin ödenmemesi sebebiyle, Anadolu —-. İcra Dairesinin —- sayılı dosyasında davacı aleyhine —- tarihinde toplamda 289.604,23 TL alacak üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin incelenmesinde, iş bu kredi genel sözleşmesinin —- tutarındaki kredi limiti üzerinden imzalandığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde sözleşmenin 7. Maddesi hükmü nazara alınarak davacının kullandığı kredilerin taksit tutarının mahsup edildiğinin belirtildiği ve iş bu sözleşmenin 7. Maddesinde müşterinin bankadaki her türlü hak ve alacakları üzerinde bankanın sahip olduğu hakların açıklandığı, buna göre ”müşteri veya ek kart hamili, banka nezdinde bulunan veya ileride bulunabilecek vadeleri dolmuş ya da dolmamış tüm alacakları, mevduat veya bloke hesapları, lehine gelmiş veya gelecek havaleler, nakit , tahfil ve hisse senetleri ve bunların kuponları, senetler, emaneten veya serbest depo suretiyle verilen emtia, emtiayı temsil eden belgeler … Tüm kıymetli evrak üzerinde bankanın rehin veya hapis hakkının bulunduğunu ve bunların bir kısmının veya tümünün bloke etmeye veya bloke bir hesaba almaya yetkili olduğunu … Kabul eder ” hükmü yer almaktadır.
Dosyada mevcut davacının bankada bulunan hesabına ilişkin ekstre bilirkişi vasıtasıyla da incelenmiş, 01/01/2018 – 09/12/2019 dönemine ilişkin hesap ekstresinin incelenmesinde ocak 2018- ekim 2018 tarihleri arasında davacının maaşından 2.432,78 TL ve bayram ikramiyesinden 500 TL olmak üzere toplamda 2.932,78 TL’lik kesintinin yapıldığı belirtilmiştir.
Yargıtay — Hukuk Dairesinin ——– karar sayılı ilamında da belirtilmiş olduğu üzere , 5510 sayılı yasanın 93. Maddesi ile İİK’nun 83. Maddesi uyarınca emekli maaşlarının haczedilmesinin mümkün olmadığı, hacizden önceki bir dönemde haczin caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapılan anlaşmanın geçerli olmadığı gibi, davacının maaşı üzerinde haciz olmasa da , davalı bankanın maaş hesabı üzerinde bloke uygulamasının haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğu, bu durumun 6098 sayılı TBK’nun 26 ve 27. Maddeler uyarınca da geçersiz olduğu ve dolayısıyla , bloke uygulanan maaş miktarının davacıya iadesi gerektiği anlaşılmakla, mahkememizce davacı vekilinin 07/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi nazara alınarak toplma 2.220 TL alacağın kesinti yapıldığı tarihten itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KABULÜNE
1-Davacıya ait maaş hesabından davalı bankaca kesilen —-. Miktara ilişkin olarak;
———– 22/02/2018 tarihinden,
———-.nin 26/02/2018 tarihinden,
—–.nin 12/06/2018 tarihinden,
——.nin 19/06/2018 tarihinden,
—–.nin 25/07/2018 tarihinden,
—–.nin 16/08/2018 tarihinden,
—–.nin 03/09/2018 tarihinden,
1——–.nin 26/09/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre tahsili gereken 151,64 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 115,74 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye iradına,
3-Karar tarihindeki —- tarifesine göre hesaplanan 2.220 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış bulunduğu 77 TL ilk dilekçe gideri, 584,50 TL bilirkişi , davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 661,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Miktar yönünden kesin olmak üzere karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.