Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1167 E. 2021/998 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1167 Esas
KARAR NO: 2021/998
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Davacının Emekli olmuş, eşinden boşandıktan sonra kendisinin ve çocuklarının geçimini sağlamak için aldığı parayla kafe açmayı düşünürken, arkadaşıyla —-davalı şahsa ait olan —-bulunan dükkana gitmiş olduklarını, — davalı ile muhabbet etmeye başladıklarını ve — kullanarak müvekkili davacıya bayilik verebileceklerini ve bu işi her şey dahil —- halledebileceklerini söyleyerek müvekkili davacıyı kandırdıklarını, yapılan görüşmeler sonucunda —-yapıldığını ve sonrasında yazılı sözleşmeyi getireceklerini söylediklerini, —-Tarihinde açılışı yaptığını, müvekkili davacıdan bayilik parası olarak—- istendiğinde mahkemeye sunabilecekleri—-
—- günü gelerek —–getirdiklerini, müvekkili davacının senetlerin neden boş olarak getirildiğini sorduğunda “zaman olmadı, sana ürün gelince dolduracağız” diyerek geçiştirmişler ve sonrasında bu senetleri—- yazarak doldurmuş olduklarını, daha sonra bilirkişi tarafından yapılan incelemede getirilen malların ederinin —olduğunu öğrendiğini, bunlara ek olarak raflar için yine elden —-verildiğini, ancak davalının bunu borç olarak göstererek sözde alacakları için haksız icar takibi başlatmış olduğunu, bunlara ek olarak panjurlar için —-
—– yaptığını, bu olaylar ve oyalamalar sonucunda, müvekkili davacının olanları anlayarak —– hukuk sorumluları ile görüşmeler yaptığını ve bu görüşmeler sonrasında davalı —- kullanma hakkı olmadığından bayilik de veremeyeceğini öğrendiğini,
gerçek —- sahiplerince durum öğrenildiğinde ve gerekli işlemler yapıldığında — poşetlerden ve bu ismin geçtiği her yerdensildirdiklerini, sunulacak fotoğraflarda daha önce her yerde —-yazdığının görüleceğini, olayları öğrendikten sonra müvekkili davacının sözleşmeyi feshetmek istediğini
bildirmesine ve noterden ihtarname göndermesine rağmen davalının önce sözleşmeyi feshetmeye yanaşmamış, daha sonra ise —– verdikleri malların parası çıkınca kalan miktar kadar mal göndererek olayı kapatabileceklerini söyleyerek,
müvekkili davacının olayı yargıya taşımasını engellemeye çalıştığını, ancak müvekkilinin tüm varlığını yatırmış ve dolandırılmış olması nedeniyle olayın cezai davaların yanında
madden ve manen uğranılan zararların tazminini isteme gereğinin doğduğunu, davalının hakkı olmadığı halde müvekkiline bayilik vererek bayilik parası aldığını,—— yaptırarak zarara uğratmış olduğunu, kendi ürettiği ürünler diye kandırarak aslında —-tutarında olan ürünleri—–
senetle vererek müvekkilini dolandırdığını, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlara ek olarak müvekkilinin aylık kazancı —- kalmış olduğunu, bunun da mahrum kalınan
karı göstermekte olduğunu, müvekkilinin yaşadığı bu olaylar ve çocuklarıyla birlikte geçinememe problemleri
nedeniyle psikolojik tedavi görmek zorunda kaldığından manen de zarar gördüğünü ve bu nedenle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla —-talep etmeleri
gerektiğini iddia ederek, davanın ve taleplerinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik
———– davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-adresinde yer alan—–ürünlerinin satışının yapılmakta olduğunu, —-ilişkin dokümanların taraflarınca dosyaya sunulacağını,
müvekkilinin dükkanını ilk açtığı zamanlarda ————olması sebebi ile —- kullanmaya karar vermiş ve——– müvekkili adına tescilli ——görüştüğünü ve bu sayede taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlamış olduğunu, davacı tarafın ——– tabelasında kullanıldığına ilişkin resimlerin taraflarınca dosyaya ayrıca ibraz edileceğini ve davacı tarafın dilekçesinde de açıkça kabul ve beyan ettiği üzere kendisine ait —- satışını yapmış olduğunu, davacı kendisine ait—- ürünleri satmak üzere müvekkiline ödeme yapmış, işbu
ödemeye karşılık müvekkili adına tescilli —- dükkanında kullanmış olduğunu, yine davacı tarafından da kabul edildiği —- kullanmış olduğunu, Davacı tarafından yapılan isim hakkı ödemesi karşılığında davacının müvekkili adına tescilli—-olup, Davacı ödemesinin karşılığını aldığından davacının maddi manevi uğramış olduğu bir zararın söz konusu
olmadığını, davacının iddialarının aksine müvekkilinin birçok kez davacı taraf ile sözleşme imzalamak istediğini yazılı ve sözlü olarak bildirmiş, davacı tarafın sözleşme imzalamak
istememiş olduğunu, —- fatura ve senetten kaynaklanan
borçlarını müvekkiline ödememesi sebebi ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulmuş ve zamanla sona ermiş olduğunu, bu çerçevede davacı aleyhine müvekkili
tarafından icra takipleri başlatılmış olup, İcra takiplerinin;
—-düzenleme tarihli,—-vade tarihli —- tarihinde müvekkili tarafında davacı aleyhine—-dosyası üzerinden
kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmış olup, İcra takibinin derdest olduğunu, —–meblağlı faturalara ilişkin davacı tarafından ödeme yapılmamış olduğundan Müvekkili tarafında davacı aleyhine—- dosyası ile fatura alacağına ilişkin icra takibi başlatılmış olup, Davacı tarafından takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğinden —- dava
ikame edilmiş olup, davanın derdest olduğunu, Müvekkilinin —- borç vermek sureti ile ödediğini, Bu borcun ödenmesi için davalıya yapılan şifahi müracaatlardan netice
alınamadığından davacı aleyhine—- takipte bulunulmuş, Davacı tarafından takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğinden—– —- edilmiş olup, davanın derdest olduğunu, diğer taraftan davacının eylemleri nedeni ile müvekkili tarafından davacı aleyhine kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, iftira ve hasız rekabet nedeni ile suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, davacı tarafın benzer ithamlarla müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunmuş, müvekkil hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olduğunu, diğer taraftan davacı taraf ile müvekkil arasında karşılıklı şikâyet neticesinde—- dosya üzerinden yargılama yapılmış, tarafların uzlaşması ve uzlaşma raporunu imzalaması neticesinde uzlaşma nedeni ile davanın düşürülmesine karar verilmiş olduğunu, davacı tarafından müvekkili aleyhine—-hakkı bedeline ilişkin icra takibi başlatmış, takibe taraflarınca itiraz edilmiş olduğunu, bu çerçevede davacının tazminat talepleri yönünden derdestlik itirazında bulunmakta olduklarını, davacı tarafın —— iyi olmaması, beklentisinin altında olması hususunda müvekkilinin hiçbir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın ticari başarısı ya da başarısızlığının tamamen kendi sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin satış
veya kazanç garantisi vermesi ve davacının bu yönde bir beklentisinin oluşmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kendi dükkanı için yapmış olduğu tüm harcamaların emlakçı ücreti, kira bedelleri, elektrik, su, doğalgaz faturaları ve sair tüm harcama ile faturalar davacıya ait olup, bu hususta müvekkilinin sorumluluğunun kesinlikle bulunmamakta olduğunu, davacının dükkanını kendisi bulmuş, tüm harcamaları kendi adına yapmış olup,
müvekkilinin sorumluluğunun sadece davacıya satmak üzere verdiği —- ürünleri temin etmek ve isim hakkını vermek olduğunu, müvekkilinin bu sorumluluklarını yerine getirmiş, ancak davacının müvekkilinden aldığı —markalı ürünlerin bedellerini ödememiş ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulmuş olduğunu, davacının uğradığı manevi zarar nedeniyle psikolojik tedavi gördüğüne ilişkin
iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkilinin eylemleri nedeniyle meydana gelen herhangi bir haksız eylem söz konusu olmadığından davacının Maddi ve Manevi
zarara uğramasının mümkün olmadığını, aksine davacının müvekkiline senet ve fatura alacaklarını ödememesi nedeniyle zarara uğrayan tarafın müvekkilinin olduğunu
savunarak, haksız ve dayanaksız açılan davanın ve davacının maddi manevi tazminat taleplerinin
reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, haksız fiilden kaynaklanan tazminat talebinden ibarettir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu ihtilafsız olup, ihtilafın davalının akçeli sorumluluğunu gerektirecek durumun olup olmadığı, mevcutsa davacının talep ettiği tazminat kalemlerinden haklı olduğu miktar noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili —-ile işbu dava dosyasının birleştirilmesi talebimiz vardır, tarafları ve konuları aynıdır ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—- dosyası ile arasında hukuki ve fiili irtibat nedeniyle HMK 166. Md. kapsamında birleştirilmesine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
Mahkememiz dosyası ve—-dosyası ile mahkememiz dosyası arasında fiili irtibat bulunduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmakla; Mahkememiz dosyasının HMK 166/1 md. Gereğince—–esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-HMK 165.mad. Gereğince dosyanın—–Sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Bundan böyle tüm işlemlerin birleşen mahkemece yapılmasına,
3- Yargılamanın —-dava dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Birleştirme kararının—-dosyasına bildirilmesine,
5-Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 22/12/2021