Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1141 E. 2020/157 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1141 Esas
KARAR NO : 2020/157

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2020

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,Müvekkili şirket ile davalı ———– arasında ticari ilişkiden kaynaklı 11.922,21-TL cari hesap alacağı bulunduğunu, iş bu borcun ödenmemesi sebebiyle muris hakkında ve aleyhinde— tarihinde İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —. Sayılı dosyası üzerinden İlamsız İcra Takibi başlatıldığını, ancak borçlunun vefat etmiş olduğunun öğrenilmesi üzerine mirasçılık belgesi çıkartılarak tüm mirasçılara …, …, … gönderildiğini ve takibin bu şahıslara yöneltildiğini, bu muhtıraların mirasçılara tebliğ edildiğini, ancak davalıların haksız ve mesnetsiz olarak açılan takibe itiraz ettiklerini ve bu itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, davalıların icra takip dosyasına sunmuş oldukları dilekçelerinde belirttikleri yetki itirazlarının ve zamanaşımı/hak düşürücü süre defi itirazlarının da yersiz olduğunu belirterek icra takibine yapılan İtirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak şartıyla İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yasal faizin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin —– mirasçılarına kalan borç nedeniyle başlatıldığını,— son yerleşim yerinin ——— de—– ikamet etmesi sebebiyle yetkili îcra Müdürlüğünün ——–olduğu, Borcun konusu olan Cari Hesap Ekstresinin taraflarına tebliğ edilmediğini, Müvekillerinin davalı ile yapılan ticaretten dolayı borçlarının kalmadığını, müvekkillerinin vermiş oldukları 5.000,00-TL tutarında ki karşılıksız çekten dolayı davacının bankadan tahsil ettiği 1.120,00-TL borca mahsup edildiğinde kalan cari hesap bakiyesinin 8.635,00-TL olduğunu, bu borca karşılık 03/07/2015 tarihinde —- düzenlendiğini, kalan 135,00-TLnin de elden nakit ödendiğini lakin bu ödeme için makbuz alınmadığını, düzenlenen senetlerden 9 ve 11.ay senetlerinin ödendiğini diğer ödenmeyen senetler için İstanbul —.İcra Müdürlüğü —-. dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın aynı alacağı mükerrer olarak talep ettiğini, aynı alacak için İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğü —. Sayılı dosyanın mevcut olduğunu, davacının aynı alacak için 2 ayrı takip başlatarak davalıları zarara uğratma kastıyla hareket ettiğini ve kötü niyetli olduğunu, özetle davacıya bir borçları bulunmadığını, davacının kötü niyet takip başlattığını ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalıya teslim edilen mallar karşılığı, davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan, cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca davalının yaptığı itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın davacı tarafından takip konusu cari hesapdan dolayı davalıların murisinden alacaklı ise miktarı noktasında toplandığı tespit edildiği, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği davalırın süresinde yaptıkları itiraz ile takibin durduğu ve davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 24/12/2019 tarihli raporunda, her iki tarafın da sunduğu defterler TTK ve VUK kanununu hükümlerine uygun olmadığı, lehlerine delil niteliğinde bulunmadığı, huzurdaki ihtilafın çözümüne matuf kayıtlar içermediği, davacı alacağının İspatı Yönünden : Buna karşılık her iki tarafın delil olarak dosyaya sundukları, kendi aleyhlerine değerlendirilecek cari hesap ekstrelerinin 31.12.2014 tarihi itibarıyla büyük oranda birbiriyle tutarlı olduğu, birbirini teyit hesap ekstresine göre, davalı hesap özetinde 31.12.2014 tarihi itibariyle, 8.635,58 TL davacıya borçlu, davacı tarafın aynı tutarda alacaklı gözüktüğü, davacı ve davalının 31.12.2014 tarihi itibariyle mutabık iken, —-lik 4 adet senet düzenlenerek davacıya verildiği, Ancak bu senetlerden 2 tanesinin (toplam 4.000,00-TL) vadesinde ödenmediği için davacı tarafından takip konusu yapıldığı ve cari hesap ekstresine göre bu borcun da 13.03.2017 de 4.220,00-TL olarak tahsil edilerek borcun kapatıldığı, davacının kendi sunduğu kayıtlarında taraftan yaptığını beyan ettiği tahsilat beyanı aleyhine delil niteliğinde olduğu tabi olduğu, Ancak davacı taraf sunduğu aynı hesap özetinde, 2014 yılı devir bakiyesi davalı ile örtüştüğü bir tarihten sonra —- tutarın karşı tarafa borç yükleyen işlem olarak karşılığı mal teslimini somut olarak ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamında ise böyle bir belge olmadığından bu tutarın davacı lehine değerlendirilmemesi gerektiği, bu tutar tenzil edildiğinde ise, davacının takip tarihi itibarıyla 8.415,58 TL alacaklı değil, aksine 1.489,00 TL davalıya borçlu (8.415,58 – 9.904,58) olacağı, eş deyişle davacının huzurdaki dava kapsamında Anadolu —–.İcra Müdürlüğü’ nün —— sayılı dosyası kapsamında 29.01.2018 tarihi itibarıyla alacaklı olduğunu ispat edemediğini rapor etmiştir.
Davalılar vekili 18/05/2019 tarihli dilekçesi ile Yargıtay içtihatlarına göre zamanaşımı defiinin ıslah yolu ile ileri sürülebileceğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğuna dair zamanaşımı defiilerini ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından rapora itiraz edilmiş, Mahkememizce rapor usulüne uygun ve denetime olanak verecek şekilde hazırlanmış olmakla, davacı vekilinin rapora itirazının reddine karar verilmiş, davacı vekili davanın kabulünü, davalı … vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre açılan itiraz iptali davasındaki dayanağın davacı ile davalıların murisi arasındaki cari hesaptan kaynaklandığı,davacının ticari defterlere dayanmış olması nedeni ile davacı ile davalıların mirasçısı ——-kayıtlarının incelenmesinden davacı ile diğer tarafın defterlerinin TTK 84 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulmadığı ve HMK 222 maddesi anlamında delil olarak değerlendirilemeyeceği, davacı tarafından 31.12.2014 tarihi itibarı her iki tarafın kayıtları mutabık iken 2015 yılı temmuz ayında taraflar arasında hesap görüldüğü davalı tarafından davacıya 4 adet senet verildiği ve bu senetlerinde en son 4.220,00 TL olarak tahsil edildiği borcun kapatıldığı, ancak davacı tarafından bildirilen ödemelerin aleyhine delil olacağı, davacı tarafından her ne kadar 2014 den devir açıklamalı 9.904,58 TL lik mal tesliminin ayrıca ispata muhtaç olduğu davacı tarafından bu konuda herhangi bir belge sunulmadığı, defter ve kayıtlarında TTK anlamında usulüne uygun olmadığı ve HMK 222 maddesi anlamında delil olarak da değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla itirazın iptali davasının reddine, davalı tarafından her ne kadar İİK 67/2 maddesi gereğince kötüniyet tazminat talep edilmiş ise de davacının takibi yapmakta hem haksız hemde kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalının şartları bulunmayan tazminat talebinin de reddine,
3-Peşin alınan 121,98 TL harçtan alınması gerekli 54,50 TL harcın mahsubu ile 67,48 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettiğinden — tarifesi uyarınca davalılar yararına taktir olunan —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere hazır bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..