Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1131 E. 2022/310 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1131 Esas
KARAR NO : 2022/310

DAVA : Yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili, —- tarihinde meydana gelen kazada davalılardan ——- davalı —– sigortası bulunduğu— müvekkili tarafından kullanılan —- plakalı aracın çarpıştığını, davacı müvekkilinin kazadan dolayı yaralanıp sürekli ve geçici iş gücü kaybına uğradığını; kazadan ve yaralanmasından dolayı manevi tazminatı gerektirecek şekilde üzüntü çektiğini belirterek; kazaya—- yapan davalı sürücünün neden olduğunu belirterek; geçici ve kalıcı —— — karşılanmayan tedavi giderlerinden kaynaklı olan maddi tazminat yönünden fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 4.000,00 TL maddi tazminatın —- temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep etmiş; ayrıca —-manevi tazminatın da kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte — davalılardan tahsilini talep etmiş; bilahare bilirkişi raporu alındıktan sonra başta — olarak talep ettiği sürekli iş gücü tazminatının ——- yönünden eksik harcını da tamamlamıştır.
SAVUNMA :Davalı sürücü ve araç malikinin vekili iş bu davanın kısmi dava olarak açılamayacağını bu nedenle doğrudan reddi gerektiğini; kaldı ki kazada da davalı sürücünün tam kusurlu olmadığını, davalı sürücünün kavşağa girerken kendisine sarı ışık yandığını, o kavşağa girdikten sonra ışığın kırmızıya döndüğünü, bu durumda davacının kendisine yeşil ışık yanmadan önce kavşağa giren davalı sürücüyü beklemesi gerektiğini, beklemeyip onun da kavşağa girip kazanın meydana geldiğini, bu nedenle davanın usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş; —–sigortalı olduğunu, sigortalarında manevi tazminat —- bulunduğunu belirterek manevi tazminat yönünden davanın ——- ihbarını da talep etmiştir.
Davalı —-plakalı aracın kaza tarihinde— ancak üçüncü şahsın gördüğü zararlarda gerçek zarar miktarıyla sorumlu olduklarını; bu nedenle davacının kaza nedeniyle geçici ve kalıcı iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığının sıkıca araştırılması gerektiğini; kusurun kimde—- olduğunun araştırılması gerektiğini, bunların yanında tazmin sorumluluklarının —- ile de sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunduğu görülmüş,
İhbar olunan —-vekili ise kendileri aleyhine bu davada hüküm kurulamayacağını, gerçekleşmişse manevi zarar ile kaza arasında—— kurulması gerektiğini ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacının sürücüsü olduğu ——-plakalı araçla davalı —- sürücüsü olduğu ———- aracın —-tarihinde çarpıştıkları davalı ——– işleteni, diğer davalı ise —- olduğu ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf kaza nedeniyle kusurun kimde ve ne miktarda olduğu, —— sürücüsünün kusurlu bulunduğu takdirde de davacının yaralanmak derecesine göre istediği maddi ve manevi tazminat taleplerinde ne miktar haklı olduğu hususunda toplanmaktadır.
Bilindiği üzere trafik kazalarında araç sürücüsü Borçlar Kanununun haksız fiil hükümleri gereğince araç işleteni Karayolları Trafik Kanununun——- sigortalının ise —- sorumluluğu söz konusu olup, bu sorumluluk müteselsil sorumluluk şeklinde gerçekleşir. Elbette davalıların sorumluluğunda kusur oranları ve yaralanmanın derecesi de belirleyici olacaktır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, manevi tazminat yönünden davacı tanıkları dinlenmiş, davacının kazanç durumu araştırılmış, —— kaza tespit tutanağının da o dosya içinde bulunduğu görülmüş, kusur yönünden rapor alınmış, yaralanmanın— yönünden—- rapor alınmış, maddi hesap bilirkişisinden rapor ve ek rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca varılmıştır.
Kusur yönünden— hazırlanan raporda makine mühendisi ve trafik bilirkişisi—— davalı — kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığı, trafik ışıklarına uymadığı, kendisine kırmızı ışık yanarken kavşağa girip davacının kullandığı araçla kazaya neden olduğu, kazada davacı ile birlikte dava dışı iki yolcunun yaralandığını; bu şekilde Karayolları Trafik Kanununun 47/b – 52/a – 84/a ve Karayolları Trafik Yönetmenliği’nin 95/b – 101/a – 157/a/1 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazada %100 kusurlu olduğunu rapor etmiştir. Söz konusu olan raporun —- ve bilahare aynı dosyada talimat yoluyla — talimat dosyasında—- tarafından hazırlanan heyet raporlarındaki kusur oranları ile uyumlu olduğu; o raporlarda da davalımız olan sürücünün tam kusurlu olduğu tespit edildiğinden; mahkememizce —bu rapora itibar edilmiş davalı sürücü %100 kusurlu bulunduğundan hükmedilen maddi ve manevi tazminatlarda herhangi bir indirime gidilmemiştir, ayrıca raporlar çelişkili olmadığından ceza dosyasının kesinleşmesi de beklenmemiştir.
Davacının kaza nedeniyle tüm tedavi evrakları temin edilmiş, —- kaza tarihinde geçerli olan yönetmenlik çerçevesinde davacı — suretiyle özürlülük ölçütü …. Yönetmenliği kapsamında maluliyetinin % 19 oranında gerçekleştiği; geçici iş göremezlik süresinin ise 3 ay olacağı belirlenmiştir. — kaza tarihine göre uygun yönetmenliğe göre hazırlanmış olduğu nazara alınmak suretiyle bu süreler mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Hesap bilirkişisi——- tarihli ek raporunda;
Dosyada iş yeri kayıtlarına göre davacının —- ücret aldığının bildirildiği, bu şıkka göre hesaplama yapılırsa — esas alınacağı ve davacıya sürekli iş göremezlik tazminatı olarak %19 maluliyeti çerçevesinde 212.225,62 TL takdir edileceği; mahkememizce yapılan davacının —ortaya çıkan ücretin —— olması nedeniyle mahkememizce yapılan —-göre sürekli iş gücü kaybı tazminatının 374.433,30 TL olacağını, davacının kendi tanığı beyanına göre aylık kazancının —- katı olması sebebiyle bunun üzerinden hükmedilmesi halinde 276.015,16 TL’nin hesaplandığını bildirmiştir. Davacı muhasebeci olup —- tarihinde mezun olduğu, o tarihten beri muhasebeci olarak çalıştığı nazara alınarak kendisi hakkında asgari ücretin üzerinde bir gelir elde edeceği değerlendirilmiş ancak bu gelirin mahkemece tespit edilen emsal araştırma gelirinin olmayacağı, kendisinin itiraz etmediği bizzat kendi tanığının belirttiği kazanca sahip olduğu nazara alınarak ve bu miktar yönünden harç karşılandığı nazara alınarak 276.015,16 TL’ye mahkememizce hükmedilmiş,
Hesap bilirkişisi raporunda asgari ücretin 1,7 katı olan kazancı nazara alarak 3 aylık geçici iş görememezlik tazminatını da hesaplamış, ancak 3 aylık — geçici iş göremezlik zararının ne tür kazanç nazara alınırsa alınsın—– rücuya tabi olarak davacıya ödendiği; ödenen bu miktar nazara alınarak davacının iş bu dava ile talep edebileceği bir geçici iş göremezlik tazminatı kalmadığından ; —- tarafından davacının istirahatli kaldığı 693 gün sebebiyle tam — geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılırsa 3 aylık geçici iş göremezlik tazminatının 4.501,82 TL olduğu, asgari ücretin 1,7 katı yönünden hesaplama yapılırsa 7.653,09 TL olduğu, 2,78 katı yönünden yapılırsa —-miktarın altında olması sebebiyle bu kalem talebinin reddine karar verilmiş.
Mahkememizce —– rapor alınarak—– karşılanmayan tedavi giderleri ve bakıcı giderleri yönünden inceleme yaptırılması gerekmiş ise de davacı vekilinin son celsedeki beyanından, bu kalem yönünden alacaklarını — terk ettiği anlaşıldığından ancak atiye terkin sadece tüm davaların kabulü halinde geçerli olacağı, tüm davalılar huzurda bulunamadığı sebebiyle bu talep için işlemden kaldırılmaya ( HMK 150 gereği ) karar verilmiştir.
Manevi tazminata ise; tamamen tarafların sosyo ekonomik durumları, kazanın oluş şekli yaralanmanın derecesi, kusurun yoğunluğu nazara alınarak; ayrıca manevi tazminatın bir cezalandırma aracı olamayacağı, öte yandan yaralananın da elem ve üzüntüsünün bir nebze hafifletecek miktarda olması gerekeceği dikkate alınarak tespit edilmiş olup; ancak davacıya ihtiyari—– sigortası olan —–kapsamında ve —— olarak ödendiği; manevi tazminat yönünden dosyamızın ihbar olunan tarafından yapılan bu ödemenin manevi tazminat miktarından düşülmesi gerekeceği; mahkememizce takdir edilen manevi tazminat —- düşülmekle sadece 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Davacı vekili her ne kadar davalı—- temerrüt tarihinden itibaren faiz istemiş ise de davadan önce zarar belirtilmek suretiyle —– ödeme yapılmasını aksi takdirde dava açılacağını içeren; bir başka deyişle ——–niteliğinde bir ihtarın bulunmadığı, tüm şartları taşıyan bu tür bir ihtarın bulunmadığı nazara —- şirketinin dava ile temerrüte düşürüldüğü kabul edilmiş; her ne kadar davacı vekili avans faiz talep etmişse de bunun için her iki tarafın da tacir olması gerektiği ya da her iki aracın da ticari araç olması gerektiği; kazada davacı yanın ve aracın ticari olmadığı nazara alınarak yasal faize hükmedilmiştir.
G.D:Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
Davacının geçici iş göremezlik tazminatı yönünden talebinin —– yaptığı dava öncesi ödemelerden dolayı REDDİNE,
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden talebinin kabulü ile 276.015,16 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine, bu tahsilatlar yapılırken davalı —— dava tarihinden itibaren diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 13/10/2017 den itibaren yasal faiz alınmasına,
Davacının —-tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yönünden davanın işlemden kaldırılmasına, bugünden itibaren 3 ay içinde davacı tarafça yenilenmezse açılmamış sayılmasına,
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile dava dışı —— ödemiş olduğu miktar da nazara alınıp indirilmesiyle —- itibaren işleyecek yasal faizi ile ve müteselsilen tahsiline davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gereken 19.879,25 TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 5.568,00 TL peşin karar harcının mahsubuyla 14.311,25 TL harçtan 13.573,55 TL’sinin tüm davalılardan müteselsilen alınarak kalan 737,70 TL’sinin ise sigorta dışındaki davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 5.568,00 TL peşin ilam harcı ve 80,70 TL başvuru harcı toplamı 5.648,70 TL harcın tamamı ile; 20 adet normal 27 adet elektronik tebligat gideri —- ücretlerinin kabul ve ret oranları gereğince—– yargılama giderinin; — davalılardan müteselsilen alınarak kalan ——– dışındaki davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki——-
Kabul edilen sürekli iş göremezlik tazminatı için 27.770,00 TL nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddedilen sürekli iş gücü tazminatı olarak dava dilekçesi ile 500,00 TL, işlemden kaldırılan —–hariç tedavi giderleri ve bakıcı giderleri yönünden 500,00 TL istendiğinden; hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve hükmedilecek maktu vekalet ücreti de asıl alacağı geçemeyeceği için; reddedilen maddi tazminat için—- vekalet ücretinin davacıdan alınıp tüm davalılara paylaştırılmasına,
Manevi tazminat yönünden; hükmedilen manevi tazminat için hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu vekaletin altında kaldığından ——- alınıp davacıya verilmesine; reddedilen miktar yönünden takdir edilecek vekalet ücreti, alacaklı lehine takdir olunan vekalet ücretini manevi tazminat davalarında geçemeyeceğinden, 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin de reddedilen vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar ———— verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekili —–yüzüne karşı, — vekilinin yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.