Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1122 E. 2019/1073 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1122 Esas
KARAR NO : 2019/1073

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan — plakalı araçla davalı şirketin malik ve işleteni olduğu — plakalı aracın — tarihinde çarpıştıklarını; müvekkilinin kasko sigortası çerçevesinde müşterisi olan dava dışı — zararının 30/04/2018 tarihinde ödeyerek onun haklarına halef olduğunu; davalının bu zararı gidermediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, icra takibine yapmış bulunduğu yetki itirazını mahkememizin yetkisine de tekrarlamış; yetkili icra dairesinin ve yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu bildirmiş ayrıca görev itirazında da bulunarak davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu bildirmiş; esasa ilişkinde kazada kusurlu olmadıklarını bildirmek suretiyle, hasarıda kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine; davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, kasko sigortacısı olarak ödemiş bulunduğu bedeli kusurlu gördüğü karşı taraftan tahsili için icra takibi başlatmış olup, 14.465,22 TL asıl alacak ile 583,47 TL işlemiş faizin toplamı 15.048,69 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 avans faizi uygulanmak suretiyle icra takibi başlatmış; davalı bu takibe süresi içinde yetkili icra dairesinin İstanbul Çağlayan İcra Daireleri olduğunu belirtmek suretiyle ve ayrıca kazada kusurları bulunmadığı nedeniyle itiraz etmiş; süresinde hem icra dairesinin yetkisine hem de esasa ilişkin yapılan itirazla takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Takip konusu alacak trafik kazasından kaynaklanmakta olup, davacının sunduğu belgelerden, kazaya karışan —- plakalı aracın kaza tarihinide kapsayacak şekilde kasko sigortacısı olduğu belirlenmiştir. Davacının sigorta poliçesi gereğince sigortalısının zararını ödediği; gelen hasar dosyasına göre ekspertiz raporu ile bu zararın 14.465,22 TL olarak belirlendiği ve zararı da 30/04/2018 tarihinde ödemek suretiyle TTK’nun 1472. Madde gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu; taraflar arasındaki ihtilafın, icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olup olmadığı, kazadaki kusur ve hasar miktarına ilişkin olduğu belirlenmiştir.
HMK’nun 16. Maddesi gereğince kazanın meydana geldiği yerin Tuzla olması sebebiyle gerek icra dairesinin gerekse mahkememizin yetkili olduğu belirlenmiş ilk celse önce icra dairesinin yetkisine, daha sonra da mahkememizin yetkisine yaptığı itirazın reddine karar verilmiş, davalı yönünden bu kararın esasa ilişkin nihai kararla birlikte istinafı kabil olduğu zapta geçirilmiştir.
Kaza tespit tutanağı dosyada mevcut olup, mahkememizce görevlendirilen uzman trafik / makina mühendisi raporunda; meydana gelen kazada davalıya ait aracın harfiyat kamyonu olduğu, otoparktan çıkmak için geri manevra yaparken sigortalı ———plakalı harfiyat kamyonuna çarptığı, ——– plakalı kamyonun park halinde olduğu belirlenmiş; geri manevra yapan davalıya ait araç sürücüsünün gerekli dikkat ve özeni göstermediği, işaretçiden yardım almadığı nedeniyle Karayolları Trafik Kanununun 67/b-84/j ve Karayolları Trafik Yönetmenliğinin 137/B-157/a/10 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği ve kazada %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir; bilirkişi sigortalı aracın hasar bedelinide belirlemiş olup, hasar tutarının 14.120,00 TL olarak tespit etmiştir; takip konusu olan asıl alacakla hesaplanan asıl alacak arasındaki fark; değişen parçalardaki %3 oranında yenilenmekten kaynaklanan kıymet kazanmadan kaynaklanmıştır. Bilirkişi raporu mahkememizce hükme esas alınmış, raporda ödeme tarihi ile takip tarihi arasında davacının talep edebileceği işlemiş faizin hesaplanmış olduğu da nazara alınarak; hükme esas alınan rapor çerçevesindeki aşağıdaki karar tesis olunmuş;
Davalı taraf reddedilen kısım üzerinden kötü niyetli takip tazminatı talep etmişse de; alacağın gerçek bir alacak olduğu, reddedilen kısmın sadece parçalardaki değişim nedeniyle değer artışından kaynaklandığı o nedenle reddedilen kısım yönünden kötü niyetli davranılmadığı dikkate alınarak, davalının kötü niyetli takip tazminatı reddedilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün 2018/21591 sayılı dosyasına yapmış bulunduğu itirazın kısmen iptali ile;
Takibin 14.120,00 TL asıl alacak, 569,54 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 14.684,54 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak devamına,
Reddedilen kısım üzerinden davalının kötü niyetli takip tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
Alınması gereken 927,77 TL harçtan dava açılırken alınan 181,76 TL’nin mahsubu ile eksik 746,01 TL harcın davalıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 217,66 TL harcın tamamı ile 8 davetiye gideri 112,00 TL ile bilirkişi inceleme ücreti olarak 1.000,00 TL’nin kabul ve ret oranları gereği 1.085,10 TL’lik kısmının toplamı 1.302,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki — gereğince, davacı yararına hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti de maktu vekalet ücretinin altında kalmış olup ancak takdir edilecek vekalet ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden davalı lehine 364,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, mazeretli kabul edilen davalının yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.