Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1115 E. 2021/503 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1115 Esas
KARAR NO : 2021/503

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya faturalı mal satıldığını, bedeli ödenmeyince davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını; davalının takibe kısmen itiraz ettiğini bildirerek, itirazın haksız olduğunu; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya dava dilekçesi tebliğ olmuş ancak davalı duruşmalara gelmemiş, davaya da cevap vermediği için davayı inkar etmiş sayılarak inceleme yapılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı aleyhine —– düzenleme tarihli faturalara dayalı olarak yapılmıştır.
Davalı, bu takibe kısmi itiraz ederek —– ödemesi bulunduğunu bildirerek itiraz etmiş, böylece borcu olmadığını iddia etmiş, icra takibini durdurmuştur.
Mahkememizce, davacının dayanmış bulunduğu faturalar incelenmiş olup, söz konusu faturada teslim alan imzası bulunmadığından dolayı tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine geçilmiştir.
Davacı her ne kada—– ediyor ve oraya kayıtlarının incelenmesi için talimat yazılmışsa da ticari defter ve kayıtlarını —- getirdiği için bilahare bu inceleme —- gerçekleştirilmiş olup davacı kayıtları davacının iddiasını doğrulamıştır. — faturadan hepsinin davacının ticari defter ve kayıtlarında —-davalının ödediğini icra takibine itirazda ileriye sürdüğünü; bu nedenle bu iki faturadaki malları almış sayılacağını; bu iki faturanın bedelleri içinde —-bulunduğu için davalının bu iki faturaya yönelik ödemelerinden sonra bu iki faturadan dolayı — borcunun icra takibi esnasında da mevcut olduğunu; geriye kalan —- faturanın da davacı kayıtlarında yer aldığını; davalının itirazınında bu faturaya ilişkin olduğunu; bu faturadaki mal / hizmeti almadığını iddia ettiğini belirterek bu faturadaki mal veya hizmetin verildiğinin davacı tarafından ispatı gerektiği bilirkişi raporunda bildirilmiştir.
Mahkememizce, —- davalıya ait kayıtlarında incelenmesi değerlendirilmiş, şahıs firması olan davalı firmanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için davalıya tebligat yapılmış ise de, davalı ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir.
—– sayılı hükmünde davalının ticari defterlerini sunmaması haliyle ilgili olarak;
” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. —- alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde —- kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan—— onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir —– elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil — takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın— kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. —————. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak —– defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ——– sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile
kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf,————— verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın——- tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere——- olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş talep edilen alacağın kanıtlandığı ancak icra inkar tazminatı talep etme koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek –yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.”
DENİLMİŞTİR.
Bu karardan da anlaşılacağı üzere, davalı ——kayıtlarını sunmamakla davacının iddiasını bizzat kendi kayıtları üzerinde ( davalı kayıtları üzerinde ) ispat hakkını ortadan kaldırmıştır. Karşılığında bunun sonucuna katlanmalıdır. Hal böyle olunca, davalının itirazında —- üçüncü fatura bedeliyle diğer iki fatura bedelinden ödemediği —- itirazının haksız olduğu, icra takibine kalan diğer miktarı ödediği nazara alınarak, aşağıdaki hüküm tesis olunmuş;
İtiraza konu kısım likit ve itiraz haksız bulunduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
———-sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
Takibin 7.690,00 TL üzerinden ve bu miktarın takip talebinde istenen faiz cinsi ve oranı ile faiz uygulanmak suretiyle devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
7.690,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Alınması gereken 525,30 TL ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 99,37 TL harcın mahsubu ile eksik 425,93 TL ilam harcının davalıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 135,27 TL başvuru harcı ve peşin harcın tamamı ile —— yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
—– gereğince, davacı lehine hesaplanan nispi—– maktunun altında kaldığından 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda ; miktar sebebiyle davacı yönünden kesin davalı yönünden ise karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.