Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/111 E. 2019/710 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/111 Esas
KARAR NO: 2019/710
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, Davalı aleyhine İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’ nün———-E. dosya numarasıyla girişilen ilamsız icra takibine karşı, davalı/borçlu 25.08.2018 tarihli dilekçesi ile takip alacaklısına borçlu olmadığını beyan ederek borca itiraz etmesi ile takibin durdurulduğu, davalının itirazlarının yersiz ve mesnetsiz olduğu, davacının davalı/borçludan 15.638,46 TL alacaklı olduğu, imzalı irsaliyelerden, fatura muhteviyatı malların teslim alındığı, yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin 15.638,46 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak şartı ile, Borçlu itirazının 15.638,46 TL alacak yönünden iptali ile takibin devamına, takip alacağının %20′ sinden az olmamak üzere davalı/borçlunun kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, İİK 67/2 md. Uyarınca açılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davacının davalı hakkında yapmış olduğu takibe konu faturadan kaynaklı ürünler teslim edilmiş ise ödenmeyen fatura alacağı varsa miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 05/04/2019 tarihli raporunda, davacının 2017 yılı yasal defter kayıtlarına göre davalıdan 15.636,46 TL alacaklı olduğu, davalının, Mahkemenin tayin ettiği günde inceleme için yasal defterlerini sunmadığı, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı bu nedenle incelemenin davacı yasal defterleri ve dosya içeriğindeki deliller üzerinden yapılarak değerlendirme yapılması gerektiği, davacının, davalı ile olan ilişkisinin açık hesap olduğu, taraflarca imzalanmış bir yazılı cari hesap sözleşmesi olmadığı sürece, taraflar arasındaki ilişkiye TTK’ nın Cari hesaplara özgü hükümlerinin uygulanmasının mümkün olamayacağı, uygulamada açık hesap denen ve birden çok alım-satım ilişkisinin dönemsel ödemelerle gerçekleştiği durumlara da hatalı olarak cari hesap denildiğini, Bu durumun muhasebesel anlamda bir cari hesap olsa bile TTK temelinde cari hesap olarak kabul edilemeyeceği, Yapılan inceleme sonucunda davacının 2017-2018 yılı yasal defter kayıtlarına göre davalıdan 15.636,46 TL alacaklı olduğu, davalının Haziran 2017 dönemine ait BS formu için düzeltme beyanında bulunduğu, düzeltme beyanı açıklamasının nedeninin “bilgisayar parametrelerinden kaynaklanan hata nedeni ile eksik bildirimde bulunulduğu” ifade edildiği, davalının, beyan zorunluluğu olduğu Haziran 2017 döneminde, beyan zorunluluğu olan toplamı 5.000 TL ‘yi aşan davacının adına tanzim etmiş olduğu KDV hariç 8.681,89 TL tutarındaki faturaları BA formunda beyan etmediği, davacının, tanzim etmiş olduğu irsaliyelerin imzalı olduğunu belirttiği, sevk irsaliyeleri karşılığı tamamı için fatura tanzim ettiği, Davalının dava dosyasına sunduğu, irsaliye suretlerinin 5 (beş) adedinde teslim alanın imzasının olduğu, geri kalan 15 (on beş) irsaliyede teslim alanın imzasının olmadığı ve/veya okunamadığı, Mahkeme tarafından davacının, davalı/borçlunun tanzim ettiği faturalar karşılığı kadar alacaklı olduğu yönünde kanaati oluştuğunda, takip tarihindeki 15.638,46 TL alacak bakiyesi kadar borçludan talep edebileceği, Mahkeme tarafından, irsaliyelerin bir kısmında davalıya teslim edildiğinin karinesi olan davacının imzası olmaması sebebi ile, imza karşılığı teslim edilen irsaliyelere bağlı olarak kesilen fatura bedelleri toplamı kadar alacağı olabileceği kanaati oluştuğunda, davacının davalıdan 4.974,60 TL tutarını talep edebileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından davalının UYAP tan gönderilmiş itiraz dilekçesi örneğinin sunulduğu itirazın 25/08/2017 tarihinde süresinde yapıldığı, davacı vekili tarafından da bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulduğu davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu 11.İcra Müd————-E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 22.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 25.08.2017 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olmakla ve takibin faturaya dayalı olduğu anlaşılmakla , tarafların tacir olması nedeni ile taraf defterleri üzerinde mali müşavir marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilmiş ve denetime olanak verecek şekilde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Taraf kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve inceleme günü meşruhatlı davetiye ile davalıya tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafından her hangi bir belge sunulmamıştır.Davacı tarafın defterlerinin incelenmesinden davacının defterlerinin TTK 64 ve devamı maddeleri ile V.U.K gereğince usulüne uygun tutulduğu, davacı lehine HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, davacı tarafından sunulan ve kayıtlarına işlenen faturaların tamamında sevk irsaliyeleri düzenlendiği, 5 adedinde imza bulunduğu ancak 15 adedinde imza bulunmadığı, ancak HMK hükümlerine göre taraflardan birinin talebi üzerine Mahkemece HMK 222/1 maddesi gereğince incelemeye karar verilebileceği,HMK222/2-4 maddelerinde defter kayıtlarının değerlendirme şeklinin düzenlendiği,yargılama sırasında tarafların kendilerinin yada karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri Mahkemeye ibraz zorunluluğunun bulunduğu, HMK 220/1 maddesinde belgeyi ibraz etmesine karar verilen tarafın kendisine verilen sürede belgeyi ibraz zorunluluğu bulunduğu, verilen süreye rağmen belge ibraz edilmez veya bu konuda kabul edilebilir bir mazeret göstermezse belgenin içeriğine göre diğer tarafın beyanını kabul edebileceği, ticari davalarda ,her iki tarafın tacir olduğu ve davanında tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalarda ticari defterlerin alacağın ispatının mümkün olduğu, karşı taraf olan davalının somut olayda ticari defterlerini meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen sunmayarak bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan , engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı ,tacir olan davalının ticari defter tutmak zorunda olan kişilerden olup, ticari defteri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden HMK 220/3 maddesi gereğince yemin etmeksizin davacı defterlerinin HMK 222 maddesi anlamında kesin delil nitelğinde bulunduğu——-davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 15.636,46 TL alacaklı olduğu bu miktar üzerinden itirazın iptali ile taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğnice takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanması gerektiği,davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen ve likit bulunan fatura alacağı için 15.636,46 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN KABULÜ ile davalının İst. And. 11. İcra Md. nün ——— E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 15.636,46 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının, İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen ve likit bulunan 15.636,46 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 1.068,13 TL harçtan peşin alınan 187,04 TL harcın ve icra veznesine yatırılan 80,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 801,06 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının peşin yatırdığı 187,04 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 114,50 TL tebligat ve yazı gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ki cem’an 1.150,40 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.150,25 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 12/06/2019