Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1059 E. 2020/11 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1059 Esas
KARAR NO: 2020/11
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2013
KARAR TARİHİ: 14/01/2020
Yargıtay —– Hukuk Dairesinin—- tarih —- esas, —–karar sayılı ilamıyla verilen bozma ilamı uyarınca mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
TALEP
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ——– İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibinin konusunun —– tarihli —–TL. bedelli senet olduğunu, müvekkilinin işbu senedi arkadaşı ——— muhtelif arsaların satın alınması için verdiğini, müvekkilinin, arkadaşı——-tarafından aldatıldığını, ——- ile danışıklı olarak hareket eden davalı——- dava konusu senedi kötü niyetli olarak icra takibine koyduğunu, takibe konu senede ilişkin —– TL.nin —– kanalıyla ödendiğini, ancak takibin alacaklı tarafından sonlandırılmadığını, aksine davalı tarafın avukatları vasıtasıyla haciz baskısı altında karşılığı ödenmiş senede ilşkin taahhütname alındığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak müvekkilinden mükerrer ödeme talep ettiğini belirterek davalarının kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, verilen senedin bedeli ödenmekle hükümsüz kaldığından senedin iptaline, davalı tarafından alacağı olmadığı halde———-İcra Müdürlüğü’nün ——- esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibin durdurulamsı için ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının, uygun fiyatla arsası olduğu ve müvekkiline satacağı vaadiyle müvekkilinden para aldığını, bu hususta müvekkiline tapu fotokopileri dahi verdiğini, ancak müvekkilinin yaptığı araştırmalar neticesinde tapuların sahte olduğunu ve davacının bu tapularla müvekkilini dolandırdığını fark ettiğini, müvekkilinin kendisinden dolandırıcılık suretiyle alınan paranın geri verilmesi şartıyla savcılığa başvurmayacağı sözünü verdiğini, bu söz üzerine davacı tarafından müvekkiline —- adet senet verildiğini, bu senetlerin ———- vadeli —TL. ve –vadeli —— TL. bedelli senetler olduğunu, davacının senetleri vadesinde ödemediğini ve bunun üzerine —- TL. bedelli senet ile ilgili olarak ——- İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası ile ——– TL. Bedelli senetle ilgili olarak ——-İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının savcılık şikayeti ve haciz baskısı sebebi ile müvekkili ile anlaşma yoluna gittiğini ve protokol muvahacesinde anlaşma yapıldığını, davacının iki icra dosyasından toplam borcunun —— TL. olup bu ödemelerden ———-TL.lik nakit kısmının dava konusu senedin icra takibinden önceki tarihte ——–İcra Müdürlüğü’nün——- esas sayılı dosyasına mahsuben yapıldığını, ödeme tarihlerinin takip tarihinden ve taahhütnamenin verildiği tarihten önce olduğunu, bu durumun davacının ödemelerinin bu senet için değil diğer dosya için yapıldığının en önemli delili olduğunu, ———- tarihli protokol incelendiğinde davacının haksız olduğu, açık ve net olarak ———— TL. bakiye borcun kaldığını belirterek davacı tarafın haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacının protokol karşısında kötüniyetli olduğu ispatlanmış olması karşısında % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
——— İcra Dairesi’nin ——–sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacı aleyhine —- TL. Asıl alacak,———- TL. işlemiş faiz olmak üzere toplamda ——-TL. alacağa yönelik takip başlatıldığı, takibin dayanağının ——- vade ve ——–TL. miktarlı bonoya dayandığı, işbu takip dosyasının fiziki olarak dosyamız arasına alındığı görülmüştür.
———- İcra Dairesi’nin ——— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça davacı ve dava dışı ——aleyhine ——– tanzim, —– vade tarihli —— TL. bonodan kaynaklı olarak toplamda ——- TL. alacağa yönelik takip başlatıldığı, işbu takip dosyasının da fiziki olarak dosyamız arasına alındığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce görülen işbu davanın asliye hukuk mahkemelerinde açılması nedeni ile yargılamaya öncelikle asliye hukuk mahkemelerinde devam edilmiş,—————- Asliye Hukuk Mahkemesinin —— esas, ———- karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabul kısmen reddine dair karar verildiği, işbu kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay——– Hukuk Dairesinin ——– esas,—— karar sayılı ilamıyla davanın asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girdiği belirtilerek bozma kararı verildiği, anılan mahkemece ——- tarihinde verilen görevsizlik kararının —— tarihinde kesinleşmesi ile mahkememize tevzi edildiği, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ——- tarihinde davanın kısmen kabulü ile davacının ———- İcra Dairesi’nin ——sayılı takip dosyası ile dava tarihi olan ——– tarihi itibariyle davalı alacaklıya ——- TL. borçlu olmadığının tespiti ve davadan sonra icra dosyasına ödenen —— TL.nin infaz aşamasında değerlendirilmesine, davalı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile —- TL. üzerinden %20 oranında hesap edilen ——- TL. tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair karar verildiği, işbu kararın da taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ——- Hukuk Dairesince ——esas,——- karar sayılı ilamıyla “…Dava, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan ———– İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı takipten dolayı ödemeye dayalı menfi tespit davasıdır. Taraflar arasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine biri dava konusu ——- İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı ve biri de dava konusu olmayan ———İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı —adet takip bulunduğu, yine davacı tarafından davalıya ——— tarihleri arasında — parçada toplam —— TL ödeme yapıldığı, ayrıca taraflar arasında borcun tasfiyesi bakımından ———– tarihli bir protokol olduğu, bu protokol kapsamında yapılan ödemelerin kabul ve ikrar edildiği, bakiye borcun ——— TL olarak saptandığı, —— TL’nin de ——-tarihinde davacı tarafından ödenmesi kaydıyla her — takipteki bonoların davacı borçluya teslim edilip borcun böylece biteceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı borçlu —– tarihinde ——–TL ödeme yaptığını iddia etmeden —— tarihinde açtığı iş bu dava ile yaptığı toplam ödemenin dava konusu takip için olduğu iddiasıyla menfi tespit istemiştir. Davacı protokol gereğince —— tarihinde yapması gereken ödemeyi yapmadığı için protokol hükümsüz kalmıştır. Bu durumda mahkemece TBK 102. maddesinde açıklanan yöntemle davacının yaptığı ödemelerin hangi takibe ait olduğunun tespitini teminen konusunda uzman bir hesap bilirkişisine gerekli hesaplamalar yaptırılarak dava tarihi itibariyle davacının yaptığı ödemelerin dava konusu takipteki borcu ne oranda eksilttiği saptanıp davacının menfi tespit talebinin bu miktar üzerinden kabulü gerekir. TBK 100. maddesi gereğince hesaplama yapılırken ödemelerin öncelikle faizden mahsup edileceği açıktır. Hal böyle olunca mahkemece bilirkişi incelemesine gidilmeden her 2 takip dosyasındaki kapak hesaplarına göre sonuca gidilmesi doğru olmamış yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir…” denilerek bozma ilamının verildiği ve mahkememizce işbu bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bilirkişi heyetinden rapor alındığı, düzenlenen raporda özetle; davacının, davalıya —— İcra Dairesi’nin —– sayılı dosyasında ——- TL. bedel yönünden borçlu olmadığının tespit ile —— TL. anapara ve faiz borcunun bulunduğu belirtilmiştir.
Dava,———– İcra Dairesi’nin ——– sayılı takip dosyasına dayanak olan bono nedeni ile davacının borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu ve taraf vekillerinin sunduğu deliller ile Yargıtay bozma ilamı bir bütün olarak birlikte incelendiğinde; mahkememizdeki davaya konu takip dosyanın ——— İcra Dairesi’nin ——- sayılı takip dosyası olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim davacı vekilince——— tarihli celsede ——– İcra Dairesi’nin ——-sayılı takip dosyasına konu edilen —— TL. bedelli senetle ilgili olarak imza incelemesi yapılması yönündeki talebin de bu nedenle reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça dosyaya sunulan ödeme dekontlarının incelenmesinde; toplamda ———- TL. ödeme yapıldığı, ancak işbu ödemenin hangi borca ilişkin olduğunun belirtilmediği görülmüştür. Yargıtay bozma ilamında da belirtilmiş olduğu üzere bilirkişi heyeti vasıtasıyla yapılan incelemede TBK 102 maddesi uyarınca davacının yaptığı ödemelerinin hangi takibe ilişkin olduğu mahkememizce araştırılmıştır. TBK madde 102 gereğince vadesi ilk gelen veya alacaklı tarafından takibe ilk konu edilen alacak için ödemenin yapıldığı varsayılacağından borçlu tarafından yapılan ————- TL.lik ödemenin —– İcra Dairesi vasıtasıyla başlatılan ve daha önce yapılan takibe ilişkin olduğu, toplamda yapılan ——TL.lik ödemeden ———– TL.nin tenzili ile kalan —— TL.lik ödemenin ise mahkememizin işbu dava konusunu oluşturan ——– İcra Dairesi’nin——- sayılı dosyasına mahsuben yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizin dava konusu ——–vade tarihli bono olduğundan dolayı davanın ——- tarihinde açıldığı göz önünde bulundurulduğunda %13,75 TL.lik faiz oranı nazara alınarak faizin miktarı——- TL. olmaktadır. Bu haliyle ana para ve faiz borcu davaya konu edilen takip dosyası yönünden —- TL.+ —– TL. olmak üzere toplamda ——–TL.yi oluşturmaktadır. İşbu miktardan yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere bakiye ödeme olan —— TL.nin tenzili ile bakiye borcun —– TL. kaldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacının davaya konu edilen ——— İcra Dairesi’nin —— sayılı takip dosyasında ——— TL.lik bedel yönünden borçlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce ——– tarihinde davaya konu takip dosyası yönünden İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir kararı konulduğu anlaşıldığından davacının, borçlu bulunduğu anlaşılan ——– TL. anapara ve faiz borcunun %20’si oranında tazminatın davacıdan tahsiline ve davalıya ödenmesine, fazlaya dair istemin ise reddine dair karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-Davacının, ——— İcra Dairesi’nin —— sayılı takip dosyasında ——– TL. Miktar yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3——— TL.nin %20’si oranında tazminat miktarının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Fazlaya dair istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.207,39 TL. harçtan peşin alınan 1.280,85 TL. harcın mahsubu ile bakiye 926,54 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan ilk dilekçe gideri 1.308,90 TL., bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 1.934,00 TL. olmak üzere toplamda 3.242,90 TL. yargılama giderinden red/kabul oranına göre 1.351,41 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 36,00 TL. yargılama giderinden red/kabul oranına göre 21,00 TL.sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 4.847,13 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 6.679,72 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
11-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK 392/2 maddesi uyarınca talebi halinde davacıya iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 14/01/2020